1.
iskender pala romanıdır.
eğer ahmet ümit’ten bir şeyler okuduysanız,bunu onun tarzına benzetebilirsiniz.ortada tarihi bir olay ya da tarihsel bir süreç,bu süreçle ilgilenen kişiler vardır.bu romanda aynı o şekilde ahmet ümit tarzına yakındır.tarihi,dini ve tasavvufi bilgileri alırken sıkıntı yaşamazsınız.çünkü dili ağır değildir.ahmet ümit romanlarına göre daha sade ve yalındır.
ancak kitabın en önemli hatası ne diye sorarsanız,kurgu derim.karakterlerin tam olarak oturmadığını ve polisiyevari bir anlatımı yazarın tam olarak yakalayamadığını söyleyebilirim.
eğer ahmet ümit’ten bir şeyler okuduysanız,bunu onun tarzına benzetebilirsiniz.ortada tarihi bir olay ya da tarihsel bir süreç,bu süreçle ilgilenen kişiler vardır.bu romanda aynı o şekilde ahmet ümit tarzına yakındır.tarihi,dini ve tasavvufi bilgileri alırken sıkıntı yaşamazsınız.çünkü dili ağır değildir.ahmet ümit romanlarına göre daha sade ve yalındır.
ancak kitabın en önemli hatası ne diye sorarsanız,kurgu derim.karakterlerin tam olarak oturmadığını ve polisiyevari bir anlatımı yazarın tam olarak yakalayamadığını söyleyebilirim.
devamını gör...
2.
ekim 2018’de yayımlanan bir (bkz: iskender pala) romanıdır.
iskender pala tarihi olaylardan, kişilerden ilham alarak kurgu romanlar, (bakın burası önemli, kurgu (!)) romanlar yazan, kıymetli bir kalemdir. yazdığı kitapların birçoğunu da severek, bayıla bayıla okudum. abumrabum’da bayıla bayıla okuduğum kitaplarından birisidir.
abumrabum, kendisini tarihe ve bilime adamış, üniversitede asistan olarak görevli keiko’nun öldürülmesi ile başlayan bir kitaptır. gizli servislerin, istihbarat teşkilatlarının dahil olduğu bu cinayet araştırması, keiko’nun bilgisayarında kayıtlı olan birtakım dosyalardan ötürü bizi hz. ibrahim dönemine götürmektedir. hz. ibrahim’in üç büyük dinin atası olduğu rivayet edildiğine göre de bizi bu koşturmaca ve araştırma çok büyük bir coğrafyaya sürüklemektedir. bu yüzden özellikle ahmet ümit tarzına aşina olan okurların kolaylıkla ve severek okuyabileceğini düşünmekteyim.
neler var bu kitapta derseniz, kitap japonya, roma, kudüs, istanbul, urfa ve adıyaman arasında geçen bir polisiye yahut casusluk serüveninin yanı sıra, bize medeniyetin beşiği kabul edilen mezopotamya’nın siyasi, sanatsal ve sosyal tarihi ile ilgili güzel bilgiler de vermektedir.
kitapta kovalamacaya dahil olanların tek bir amacı var, ibrahim’in günümüze kadar ulaştığı düşünülen hazinesine, diğerlerinden önce ulaşabilmek...
macera ve polisiye türü seven yazarlarımıza tavsiyemdir.
iskender pala tarihi olaylardan, kişilerden ilham alarak kurgu romanlar, (bakın burası önemli, kurgu (!)) romanlar yazan, kıymetli bir kalemdir. yazdığı kitapların birçoğunu da severek, bayıla bayıla okudum. abumrabum’da bayıla bayıla okuduğum kitaplarından birisidir.
abumrabum, kendisini tarihe ve bilime adamış, üniversitede asistan olarak görevli keiko’nun öldürülmesi ile başlayan bir kitaptır. gizli servislerin, istihbarat teşkilatlarının dahil olduğu bu cinayet araştırması, keiko’nun bilgisayarında kayıtlı olan birtakım dosyalardan ötürü bizi hz. ibrahim dönemine götürmektedir. hz. ibrahim’in üç büyük dinin atası olduğu rivayet edildiğine göre de bizi bu koşturmaca ve araştırma çok büyük bir coğrafyaya sürüklemektedir. bu yüzden özellikle ahmet ümit tarzına aşina olan okurların kolaylıkla ve severek okuyabileceğini düşünmekteyim.
neler var bu kitapta derseniz, kitap japonya, roma, kudüs, istanbul, urfa ve adıyaman arasında geçen bir polisiye yahut casusluk serüveninin yanı sıra, bize medeniyetin beşiği kabul edilen mezopotamya’nın siyasi, sanatsal ve sosyal tarihi ile ilgili güzel bilgiler de vermektedir.
kitapta kovalamacaya dahil olanların tek bir amacı var, ibrahim’in günümüze kadar ulaştığı düşünülen hazinesine, diğerlerinden önce ulaşabilmek...
macera ve polisiye türü seven yazarlarımıza tavsiyemdir.
devamını gör...
3.
sümer tabletleri uzmanı sümerolog bir japon akademisyenin üniversitedeki ofisinde öldürülmesi ile başlayan ortadoğu'da hz.ibrahim'in sırrına erme sırrını ele geçirme temelinde kurulu semavi dinlerin gizli örgütlerin istihbarat kurumlarının kıyasıya kapıştığı dinlere mitolojiye ve etimolojiye merak duyanların ilgisini çekebilecek polisiye türünde bir iskender pala kitabı.hem istanbul'dan mısır'a kadar belli başlı antik merkezlerde olayın geçmesi hem de konuyla ilgili yararlı bilgiler içermesi hoştu ama bence kitabın sonu daha çarpıcı bir biçimde bitebilirdi.
devamını gör...
4.
iskender pala'nın şüphesiz ki en sevdiğim kitabı olabilir. tarihi kurgu konusunda hiç bir yazarın eline su dökemeyeceğini düşündüğüm yazarın bu kitabında her şey şimdiki zamanda geçiyor. fakat olaylar tarihe dayanıyor. bir polisiye okuru olarak değerlendirmem gerekirse açıkçası kurgusu gayet güzel.
kitap 2018'in ekim ayında basılmıştır.
kitap keiko adındaki bir japon üniversite öğrencisinin öldürülmesiyle başlar. bu davayı çözmeye ant içmiş polis masaaki, keiko'nun sevgilisi christopher ile katilin peşinden türkiye'ye gelir. masaaki'ye yardım eden kişi ise alperen adında emniyet istihbarat komiseridir. aynı zamanda alperen'in eşi vuslat mit'te çalışmaktadır ve onlara yardım etmektedir. alperen'in tutukladığı zara adındaki suçlunun cebinden çıkan tarihi bir tablet kopyasını okuması için çocukluk arkadaşı olan selim'i çağırır. bizim 4'lü ekip böyle oluşur. ekibimizin peşinde olduğu şifreler vardır. bunun yanında kitron, chris ve kevin ise bu dört arkadaşın bazen gerisinden bazen ilerisinden giderek şifreyi onlardan önce çözmeye çalışırlar. bütün bu kovalamaca ve şifreleri çözme olayı nemrut dağı'nda son bulur. bizim ekibimiz ile diğer 3'lü burada karşılaşırlad ve bir arbede yaşanır. bu arbede sırasında taşlardan biri yerinden oynar ve karşılarına bir dehliz çıkar. dehlize girerler. ve eli boş ama akılları ve kalpleri dolu bir şekilde çıkarlar.
bu kitapta sebebini bilmediğim bir şekilde en sevdiğim karakter selim idi.
kitap 2018'in ekim ayında basılmıştır.
kitap keiko adındaki bir japon üniversite öğrencisinin öldürülmesiyle başlar. bu davayı çözmeye ant içmiş polis masaaki, keiko'nun sevgilisi christopher ile katilin peşinden türkiye'ye gelir. masaaki'ye yardım eden kişi ise alperen adında emniyet istihbarat komiseridir. aynı zamanda alperen'in eşi vuslat mit'te çalışmaktadır ve onlara yardım etmektedir. alperen'in tutukladığı zara adındaki suçlunun cebinden çıkan tarihi bir tablet kopyasını okuması için çocukluk arkadaşı olan selim'i çağırır. bizim 4'lü ekip böyle oluşur. ekibimizin peşinde olduğu şifreler vardır. bunun yanında kitron, chris ve kevin ise bu dört arkadaşın bazen gerisinden bazen ilerisinden giderek şifreyi onlardan önce çözmeye çalışırlar. bütün bu kovalamaca ve şifreleri çözme olayı nemrut dağı'nda son bulur. bizim ekibimiz ile diğer 3'lü burada karşılaşırlad ve bir arbede yaşanır. bu arbede sırasında taşlardan biri yerinden oynar ve karşılarına bir dehliz çıkar. dehlize girerler. ve eli boş ama akılları ve kalpleri dolu bir şekilde çıkarlar.
bu kitapta sebebini bilmediğim bir şekilde en sevdiğim karakter selim idi.
devamını gör...