1.
beşiktaş basketbol takımının şampiyon olduğu 2011-2012 senesinde transferiyle bizleri heyecanlandırmış olan 3 numara. geldiğinde çok iş yapacağını düşünmüştük. yani şaka değil bu adam henüz kolej oyuncusuyken amerika milli takımına çağrılmıştı. muazzam bir şutördü. tabi birazda kafası kırıktı. ara sıra kavgalara karışır takım içinde her şeyini verirdi. işte bu ahval ve şerait içerisinde beklediğimiz manyak geliyor diye acayip heyecanlanmıştık. birde düşünsenize sezon başı o takımda deron williams'da vardı. kâh birlikte oynayamadılar ama olsun. bu manyakta gelince ligin tozunu attıracağız diye iyiden iyiye kendimizi kurmuştuk. ligin tozunu attık ama o maceranın son dönemecinde ne deron ne adam yazık ki yer alamadı. bambaşka bir hikaye yazıldı. aslında iyi de başladı sayılır. karşıyaka, telekom ve fenerbahçe maçlarında makineyi kurdu. eurochallenge'da bir maçta 26 sayı attı. biz tam adam takıma adapte oldu diye düşünürken pat gidiverdi. zaten diyabet hastasıydı ve sakatlıklar bir türlü peşini bırakmadı. çok kısa süre sonrada basketbolu bıraktı. öyle gönlümüzün kıyısında köşesinde kalmış muazzam bir oyuncuydu diyebilirim. 2 nba şampiyonluk yüzüğü ile noktaladı kısa kariyerini. ama öyle ama böyle kendisini izlemiş olmak bizler için keyif oldu. seni unutmayacağız anarşist...

devamını gör...