ağlamamaya çalışırken düğümlenen boğaz

çok kötü bir histir, birde kalbine ağırlık biner, kalbinin kırıldığını hissedersin. üzüntü ile karışık hayal ve kalp kırıklığı neticesinde gerçekleşir genelde ve bu saf üzüntüden daha da kötü bence.

kalp çarpıntısı ve bence buna bağlı olarak hızlanan nefes ile birlikte kombo menü oluşturur.

ruhunun olduğunu da hissettiğin, duygularının gerçekten bedenine hükmettiğini idrak ettiğin andır.

bu çok başka bir acı. tarifi yok, edilemez de zaten.taşıyamayacağın bir yükü sırtlanmışsın gibi...kalbin ağrır, nefes alamazsın.
bu öyle bir şey.
dünya başına yıkılmıştır ama ağlamaman gerektiği için sessizce, çaresizce öyle usul usul her şeyi bastırıp kendini teselli etmek zorundasındır ve bu çok zor be.

o düğümü, ve düğüme yol açan her şeyi 10-40w motor yağı, yarım yanmış benzin ve sizin adınıza etrafa kusan bir 2jz motor ile 260km/h hızla çözebilirsiniz.

bu sadece basit bir gürültü çıkarma ya da delirme değil, içinizdeki bütün karanlığın ve öfkenin, her türlü acı ve hayal kırıklığının 260km/h hızla giderken 10 bar basınçta alev alev yakılması ve yollara kazıntı olarak saçılması ile geride bırakılması halidir.

bu mantıklı bir eylem değildir, zaten mantıklı olmak zorunda da değildir.

zihninizi iradeniz dışında işgal etmiş her türlü ifritin 190'c sıcaklıkta yakılarak dışarıya atılması ve bünyenizden temizlenmesi faaliyetidir.

supraaaaaa ratatataata
benim yerime haykırsın supra boğazımdaki düğümü

çok iğrenç bir histir. konuşturmak, dokunsan patlatır.

gerçekten kötü bir histir bu konuda goy goy yapmak istemem ama şimdi ben ne yapabilirim? ağlamaya çalışırken denmiş ben tamam oturup gülmeyeyim buna olur.

bakınız: ağlamaya çabalamak
bakın bi: ağlamaya inanmak
bahele: bir umuttur ağlamak.