1.
(bkz: h. g. wells)’in son eseri. 88 sayfalık kısa bir kitap. bildiğim kadarıyla şimdilik yalnızca (bkz: ithaki)'de.
kitabın tanıtımı şu şekilde ;
tanrı’nın yeryüzüne yollayacağı yeni bir *tufan* için kendisine yeni bir nuh arayışını anlatır.
tanrı, bu iş için gönülsüz olan nuh lammock’ı ikna etmeye çalışırken nuh ise tanrı’yı birçok konuda âdeta sorguya çekip hem tanrı’nın gerçekliğini sorgular hem de yaşananları mantık çerçevesine oturtmaya çalışır.
wells’in kendisine has üslubuyla kaleme aldığı eser, sorgulamalar, arayışlar ve eleştirilerle yüklü. yazar, insanlık ve dinler tarihini tartışırken aynı zamanda kendi iç muhasebesini yapıp sosyalizm, marksizm, darwinizm gibi kuramlara dair son fikirlerini de su üstüne çıkarıyor. ağrı dağı’na gidecek yeni geminin hazırlıkları yapılırken nuh lammock ile h.g. wells’in karakterleri de roman boyunca birbirine karışıyor.
*dünya’nın halihazırdaki vaziyetine sert eleştiriler getiren, hikâye tarzındaki denemesi ağrı dağı yolcusu kalmasın’da wells, terazinin tartmakta bocaladığı konulara mükemmel bir giriş yapıyor. tanrı, başka bir ağrı dağı’na yolculuk edecek gemiyi hazırlaması için yeni peygamberini arıyor ve nuh lammock’ı ziyaret ediyor. böylece wellsvari monologlar şöleni başlıyor. wells/lammock, kitab-ı mukaddes’in bize anlattığı tarihi, sınır tanımadan ama eğlenceli bir şekilde sorgularken geminin yapımı ve yolculuk planları ise her adımda daha çok çıkmaza giriyor.*
kitap bölümlerden oluşuyor. ilk bölüm benim için çok severek okuduğum bir bölüm oldu. kendi kitaplarına ve aldous huxley atıfları var.
h.g. wells'in zaman makinesi kitabı çok ünlü olmasına rağmen ben bu kitaptan başladım okumaya.
bir günde çok rahat okunacak kitaplardan biri ben de okurken keyif aldım.
kitabın tanıtımı şu şekilde ;
tanrı’nın yeryüzüne yollayacağı yeni bir *tufan* için kendisine yeni bir nuh arayışını anlatır.
tanrı, bu iş için gönülsüz olan nuh lammock’ı ikna etmeye çalışırken nuh ise tanrı’yı birçok konuda âdeta sorguya çekip hem tanrı’nın gerçekliğini sorgular hem de yaşananları mantık çerçevesine oturtmaya çalışır.
wells’in kendisine has üslubuyla kaleme aldığı eser, sorgulamalar, arayışlar ve eleştirilerle yüklü. yazar, insanlık ve dinler tarihini tartışırken aynı zamanda kendi iç muhasebesini yapıp sosyalizm, marksizm, darwinizm gibi kuramlara dair son fikirlerini de su üstüne çıkarıyor. ağrı dağı’na gidecek yeni geminin hazırlıkları yapılırken nuh lammock ile h.g. wells’in karakterleri de roman boyunca birbirine karışıyor.
*dünya’nın halihazırdaki vaziyetine sert eleştiriler getiren, hikâye tarzındaki denemesi ağrı dağı yolcusu kalmasın’da wells, terazinin tartmakta bocaladığı konulara mükemmel bir giriş yapıyor. tanrı, başka bir ağrı dağı’na yolculuk edecek gemiyi hazırlaması için yeni peygamberini arıyor ve nuh lammock’ı ziyaret ediyor. böylece wellsvari monologlar şöleni başlıyor. wells/lammock, kitab-ı mukaddes’in bize anlattığı tarihi, sınır tanımadan ama eğlenceli bir şekilde sorgularken geminin yapımı ve yolculuk planları ise her adımda daha çok çıkmaza giriyor.*
kitap bölümlerden oluşuyor. ilk bölüm benim için çok severek okuduğum bir bölüm oldu. kendi kitaplarına ve aldous huxley atıfları var.
h.g. wells'in zaman makinesi kitabı çok ünlü olmasına rağmen ben bu kitaptan başladım okumaya.
bir günde çok rahat okunacak kitaplardan biri ben de okurken keyif aldım.
devamını gör...
2.
herbert george wells'in modern zamanda bir nuh peygamber olsaydı nasıl olurdu kurgusunu anlattığı hikayesi. ithaki yayınları çok güzel hazırlayıp çevirmiş. yazarın diğer okuduğum kitaplarını başka yayınlardan okumuştum ama ithakiden şaşmamak lazımmış herhalde.
kitabın kapağına ve adına bakınca zaman makinesi gibi heyecanlı maceralı bir kurgu sanmıştım fakat daha çok baş karakter nuh lammock'un yeni dünya düzeni hakkında görüşlerinden oluşuyor kitap. böyle de çok güzel olmuş tabii ki, farklı bakış açıları yakaladım bazı konularda. yine de ilk beklentimi karşılasaydı daha çok tatmin olurdum sanırım. bir yandan da yazarların meslekte ilerledikçe değişmesi hoşuma gider. kimse sabit kalmaz, herkes ve her şey değişir... son eserinin üslubunun öncekilerden farklı olması hoş olmuş bu sebeple.
wells sosyalist biri. bunun hakkında fikirlerini çokça dile getirmiş kitapta. sert bir marx, engels, lenin üçlüsü eleştirisi var. tema nedeniyle bol bol din de sorgulanıp eleştiriliyor tabii.
bir hikaye kitabından çok bir felsefe, düşünce kitabı olarak ele alınması gereken bir eser olmuş. bunu bilerek başlarsanız hayal kırıklığına uğratmayacak bir kitap.
kitabın kapağına ve adına bakınca zaman makinesi gibi heyecanlı maceralı bir kurgu sanmıştım fakat daha çok baş karakter nuh lammock'un yeni dünya düzeni hakkında görüşlerinden oluşuyor kitap. böyle de çok güzel olmuş tabii ki, farklı bakış açıları yakaladım bazı konularda. yine de ilk beklentimi karşılasaydı daha çok tatmin olurdum sanırım. bir yandan da yazarların meslekte ilerledikçe değişmesi hoşuma gider. kimse sabit kalmaz, herkes ve her şey değişir... son eserinin üslubunun öncekilerden farklı olması hoş olmuş bu sebeple.
wells sosyalist biri. bunun hakkında fikirlerini çokça dile getirmiş kitapta. sert bir marx, engels, lenin üçlüsü eleştirisi var. tema nedeniyle bol bol din de sorgulanıp eleştiriliyor tabii.
bir hikaye kitabından çok bir felsefe, düşünce kitabı olarak ele alınması gereken bir eser olmuş. bunu bilerek başlarsanız hayal kırıklığına uğratmayacak bir kitap.
devamını gör...
"ağrı dağı yolcusu kalmasın" ile benzer başlıklar
ağrı dağı
31