261.
kimsenin ağzının şapırtısı kendine gelmez.
devamını gör...
262.
tamamen saygısızlık. oralda bile şapırdatan kadın var afedersiniz. sanki ilk kez yiyor. "çevreden birisi duyar o sesi, o halimi görür iğrenir" demiyorlar. insanlar artık pervasızlıkta çıldırmış. plajlarımız şer yuvası olmak üzere. ben şahsen bu ülkede yaşamaktan utanıyorum. engelli park yerlerine park ediyorlar. bitti artık her şey. her olay kötüye gidecek. bir ekşici olarak, tüm bunları düzelteceğim yaza yaza. çünkü ben hassas bir insanım. öğüdüm altınımdır. bilgelikten şaşan hayat yolunda topal kalır.
devamını gör...
263.
bayilirim. heleki yaninda gazoz da varsa. evet.
devamını gör...
264.
yemeğin lezzetini tadımlamaktır;
yemeği damakta şaklatma, sektirme işlemidir.
dil ile yemeği ezimlemek, fıttırı fıttırı döndürüp
herc-ü merç etmektir.
ağız şapırdattırmayan yemek yemek değildir, yaldır.
(bkz: yal)
devamını gör...
265.
ağzına ağzına vurma isteği uyandırır buna şahit olan kişide.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ağzını şapırdatarak yemek yemek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim