akdamar kilisesi

akdamar adasındaki surp haç kilisesi veya kutsal haç katedrali. kudüs'ten iran'a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda van yöresine getirildiği rivayet edilen hakiki haç'ın bir parçasını barındırmak maksadıyla kral ı. gagik'in emriyle 915-921 yıllarında mimar manuel tarafından inşa edilmiştir. adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan ortaçağ ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılır. kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve kutsal kitap'tan alınma sahnelerle bezenmiştir. kilise bu özelliğiyle de ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma sahiptir.

dip: kilise van'da, gölün tam ortasında bir adada. yapım yılı 915...biz ne zaman geldik? 1071...eee kim kimi yurdundan etmiş?

akdamar kilisesi hakkında genel bir tanım üstteki yazar tarafından yapılmış. ben ise bu akdamar kilisesinin efsaneleşen hikayesini sizlere sunmak istiyorum. efsaneye göre adanın yakınlarında ermeni baş keşişin "tamar" isminde dünya güzeli bir kızı varmış. aynı zamanda bu adanın yakınlarında bulunan köylerde de çobanlık yapan bir genç çocuk ise bu dünya güzeli kıza âşık olur. genç çocuk, tamar'ı görmek için her gece göle yüzer tamar da karanlıkta yerini belli etmek için çobanı elinde bir fenerle bekler. bir süre sonra tamar'ın babası bu durumdan haberdar olur ve bu duruma çok sinirlenir. onları ayırmak için fırtınalı bir gecede eline feneri alarak gölün kıyısına iner ve fenerle sürekli yer değiştirerek genç çocuğun boşu boşuna dakikalarca yüzmesine, böylece de yüzerken yorulmasına neden olur. yüzmekten yorgun düşen genç çocuk daha fazla dayanamaz ve boğulurarak can verir. son nefesini "ah tamar!" diyerek verir. sevdiğinin son cümlesini duyan tamar da bunun üzerine kendini göle bırakır. işte uzun yıllardır anlatılagelen bu efsaneye göre "ahtamar" olarak anılmaya başlayan adanın zamanla "ahtamara" ve son olarak da "akdamar" olarak günümüze geldiği düşünülmektedir.

vani van yapan güzelliklerinden biri. gölün üzerinde nazlı bir gelin gibi süzülür. bağrında sakladığı aşkla zamana meydan okur.

manga bu efsaneye dayanarak yad eller şarkısını çıkarmıştı mutlaka dinleyin

van gölünün ortasında muhteşem bir ermeni kilisesidir, nasıl taşıdın o malzemeyi oraya, nasıl yaptın, yıl 900...daha bizim gelip, buralar benüm ülennnnn dememize 150 yıl var...hrant'ın dedeleri yapmış...ogün mıhlamalıydık onları, gecikmişiz...
kim kimi nereden kovuyor ülennnnnnnnn demeliymişiz. ortada ne kürt var nede türk.

evet doğru arkadaşım, o zamanlar ortada ne türk var ne kürt. kiliseye küçük bir tekne ile gidiliyor. kiliseyi gezdiğimde o resimlere ve rölyeflere hayran kalmıştım. fakat bir tane sarıklı bir resim vardı orada. kim olduğunu merak ettim. meğer abbasi halifesiymiş. o zamanlar orada hüküm süren ermeniler, abbasi halifesine bağlıymış ve vergi veriyormuş. ortada kürt ve türk olmasa da arap varmış.

kaç yıldır van'da yaşayıp gidemediğim yer.

belki bir kaç kişinin işine yarar diye düşünerek bilgi bırakmak istedim.
öncelikle adaya gevaştan kalkan tekneler ile ulaşım sağlanıyor. edremit’ten gevaşa otobüs gittiğini biliyorum fakat hiç binmedim. van’da ulaşım bir tık sıkıntılı o sebeple gidecekseniz tavsiyem arabanızın olması. yok ise taksiciler ile konuşup makul bir fiyatta anlaşıp gitmenizi tavsiye ederim. çünkü adaya git gel tekne süresi vs. derken yorucu oluyor. tekne ücreti 2024 nisan ayında 180 tl . 30 dakika sürüyor. iranlıların olduğu tekneye denk gelirseniz çok eğlenceli bir yolculuk olacağına eminim dkkdkdk. müze kart ile adaya giriş yapılıyor. yok ise tekneden indikten sonra gişeden , öğrenci 30 tl tam 60 tl vererek çıkartabilirsiniz. tekneden önce inin sıra olacaktır.
sonrasında ise adayı gezmeye başlayabilirsiniz. içersinde kilise , tuvaletler , birde küçük bir hediyelik eşya + cafe tarzı bir yer var. şu içebileceğiniz çeşmeler bulunuyor.
buraları 30 dk da gezersiniz. geriye adanın dağlık alanı kalıyor. insanların tepeden fotoğraf çektikleri yer adanın dağlık yerleri. bir çok insan çıkıyor. en tepeye kadar çıkabilirsiniz. tırmanmak zor olsa da inmesi daha kolay. çıkarken nerden çıktım buraya desemde indiğimde iyi ki çıkmışım dedim. mükemmel bir manzarası var tarif edilemez.
eğer adanın her yerine çıkma gbi bir planınız var ise daha sportif giyinmeniz işinize yarayacaktır. özellikle spor ayakkabı önemlii. ama sadece kilise ve civarda olacağım derseniz siz bilirsiniz. bana göre en güzel zamanı baharda. yazın da adadan göle girildiğini duymuştum. yaz için bu güzel olabilir.
söyleyeceklerim bu kadar . iyi eğlenceler ve mutlaka gitmeniz gereken bir yer. defalarca sıkılmadan gidebilirim.