akp döneminde sendikalaşmanın dibe vurması

çomarların zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. akp, iktidara geldiği günden beri türkiye'de sendikalaşma dibe vurdu, türk-iş gibi sarı sendikalar da buna sitepne oldu. 1999'da sendikalaşma oranı yüzde 69,3 iken 2023'te bu oran 14,5. ecevit, her yönden erdoğan'dan çok iyiydi.
ilgili linkler:
1) esfenderkorkmaz.com/yuz-isc...
2) diken.com.tr/esfender-korkm...
3) yenicaggazetesi.com.tr/yuz-...
ilgili tabloda 2005-2015 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte sendikalaşma oranı beşte bir düşmüş.

türkiye'de sendikal hareketleri ilk yasaklayan kişi mustafa kemal'dir. şeyh sait ayaklanması bahane edilerek çıkartılan takrir'i sükun kanunuyla her türlü sendika, dernek, işçi birliği, grev falan ne varsa yasakladı demokrat paşamız. üç kişinin yan yana gelmesi bile suç kabul edildi demokrasi gereği.
1950'lere kadar sürdü bu yasak. 1952'de türk iş kuruldu. yazılı olmayan kuralı "sendikacılık kanun dairesinde serbesttir" idi. sendika binalarını boyamak için gerekli sarı boya devlet tarafından tedarik edilir denilir.
1960'ların başında devlet destekli sarı sendikacılığa karşı tepki olarak devrimci işçi sendikaları disk kuruldu. disk olumsuz yanlarına rağmen sendikacılık nasıl olur gösterdi. bunun üzerine dönemin iktidarı, demirel'in adalet partisi ve solcu(!) chp el ele disk'i fiilen kapatacak iki yasayı meclise getirdiler. 274 sayılı yasa toplu sözleşmeyi, 275 sayılı yasa da grev ve lokavt'ı yeniden düzenliyordu. sağcı ap ve solcu(!) chp el ele verip bu iki yasayı meclisten ve senatodan geçirdi.
işçi sınıfının tepkisi büyük oldu. ülke tarihinin en büyük işçi kalkışması oldu 15-16 1970 haziran tarihinde. yasalar iptal edildi.
disk ülkenin en güçlü sivil toplum örgütü haline geldi.
burjuva devlet buna dayanamazdı. disk başkanı kemal türkler mhpli bir terörist tarafından katledildi. katili ünal osman ağaoğlu adlı terörist yargılaması zaman aşımına uğretılarak serbest bırakıldı.
daha sonra şanlı ordumuz 12 eylül faşist darbesini yaptı. bu darbeden sonra sadece sendikal yaşam değil tüm sivil toplum örgütleri darmaduman edilip ülke altın tepsi içinde burjuvaziye sunuldu. şanlı ordumuza bu hizmetin karşılığı oyak ülkenin en büyük üçüncü holdingi yapıldı.
sendikacılık da o günden beri adım adım gerileyerek bugünkü haline geldi.

ucuz işgücü yaparak yabancı sermayeyi ülkeye çekmek ve üretimi arttırarak cari açığı bitirmek amaçlı olduğunu söyleyeceklerdir.

hikaye.

samimi siyaset, önce bu ülkenin öz kaynaklarını irdeletmez. köylünün, çiftçinin, madenlerin hali ortada.

#3401423 ulan iftiracı herif; mustafa kemal, normal şartlarda ne zaman işçilerin gırev yapmasını yasakladı? 1925 takrir-i sükun kanunu gereğince gırev yasağı bir zorunluluktu çünkü şeyh sait gibi ingiliz destekli bir gericinin çıkardığı isyan yüzünden bütün yurtta ohal ilan edilmek zorunda kalındı. işçilerin sosyal hakları; resmi olarak 1924 anayasası'yla verilmeye başlandı, 1961 anayasası'yla da pekişti fakat 1982 anayasası, öncekilerin kazanımlarını tek tek geri aldı. örneğin hafta tatili yasası 1924'te, genel sağlık yasası 1930'da, kıdem tazminatı yasası 1936'da çıkarıldı ve ardından yürürlüğe girdi. 1961 anayasası'nın işçilere verdiği geniş haklara değinmiyorum bile. 15-16 haziran 1970'teki büyük işçi direnişindeki kıyım, kemal türkler'in öldürülmesi vb. kötü olayların sebebi süleyman demirel'in sağcı milliyetçi cephe hükümetleri'dir. 1961 anayasası; aslında 1924 anayasası'nın bir üst sürümü olup ismet giritli, hıfzı veldet velidedeoğlu, ilhan arsel vb. gibi atatürkçü aydınlar tarafından hazırlanmıştır. 68 kuşağı, ibrahim kaypakkaya hariç sol-kemalist'ti. atatürk, işçi düşmanı bir kapitalist değil tam tersine sosyal devletçi bir siyasetçiydi.
ilgili link: sozcu.com.tr/cumhuriyetin-1...

#3401764 ulan ne söylediğini bile bilmeyen az gelişmiş herif. al kendin yazmışsın: 1925 takrir-i sükun kanunu gereğince gırev yasağı bir zorunluluktu çünkü şeyh sait gibi ingiliz destekli bir gericinin çıkardığı isyan yüzünden bütün yurtta ohal ilan edilmek zorunda kalındı. yazdığımın neresi iftira. cehalet paçalarından akıyor, bir de paçalarıma saldırıyorsun. al da oku ufkun açılsın:
dergipark.org.tr/tr/downloa...
sonra diyarbakır'daki isyanın istanbul'la izmir'le ne alakası var. beyin yerine sünger taşıyor olmalısın.

valla sendika yok bir şey yok üreticiler üretimi yurtdışına kaydırıyor. yakında sendikalı da sendikasız da işsiz kalacak burada sendika tartışıyoruz komiğime gidiyor.

grev yasal bir haktır, sendikalaşmakta ama bizim ülkemizde sendikalar sarı sendikadan hallice oldukları için bir işlevi yok. sen grev yaparsın adam lokavt ilan eder düdük gibi kalırsın.