amerika'nın ermeni soykırımını tanıması

amerika başkanı biden'ın 24 nisan'da ermeni soykırımına dair yapacağı açıklamaya dair haberler bugün gazetelerin gündemindeydi. başkanlık seçimlerinden önce biden'in danışmanı, biden yönetiminin ermeni soykırımının tanınmasını ve insan haklarını öncelikli olarak önem vereceğini belirtmişti.
24 nisan'da yapılacak anlaşmada biden resmi olarak ermeni soykırımı ifadesini mi kullanacak yoksa 1. dünya savaşı sırasında öldürülen ermeniler gibi genel bir tanımlamanın arkasına mı sığınacak.
amerika'de ermeni soykırımı resmi olmamakla birlikte aslında zaten gerek politikacılar gerek ise halk tarafından kabul edilen bir durum. dolayısıyla amerika'nın ermeni soykırımını tanıması sadece mevcut durumun resmileştirilmesi.
the wall street journal'ın haberine göre beyaz saray sözcüsü jen psaki bugün yaptığı açıklamada yönetimin ermeni soykırımı konusundaki detayları cumartesi günü paylaşacağını belirtti.
buradan
gerek açıklamadan gerek ise bugün kuzey amerika'da yayınlanan tüm haberlerden benim edindiğim izlenim biden'ın 24 nisan'da resmi olarak ermeni soykırımını tanıyacağı yönünde.
amerika'nın ermeni soykırımını tanıması halinde soykırımı tanıyan ülke sayısı 30'un üzerine çıkacak. ermeni soykırımını tanıyan ülkeler arasında kuzey amerika'dan kanada, almanya, fransa, italya dahil olmak üzere avrupa ülkelerinin büyük bölümü, uruguay gibi güney amerika ülkeleri bulunmakta.
bugün amerika, kanada, ingiltere, almanya, dahil olmak üzere pek çok ülke geçmişte kendi yaptıkları soykırımları ve insan hakları ihlallerini kabul ederek, ilgili halklardan özür dilediler. amerikan yerlilerine yönelik soykırım hakkındaki konuşmasında trudeau sadece geçmişle hesaplaşmak değil ancak yakın geçmişe ve bugüne dair eylemleride kabul edecek olgunluğu göstermişti . trudeau haziran 2019'da "bunun soykırım olduğu bulgusunu kabul ediyoruz ve devam eden bu ulusal trajediyi sona erdirmek için ilerleyeceğiz." demişti.
bu ülkelerin ermeni soykırımını tanımaları bu anlamda türkiye'ye karşı bir tavırla ancak ülkelerin mevcut insan hakları anlayışları ve değerleriyle ilgilidir.

seçim vaadi idi, gerçekleştirecek anlaşılan. hali hazırda süren halkbank davası problemi ülkemizin bankacılık sisteminin bloke olması dahil bir dizi büyük ve sıkıntılı işlere gebeyken, önce resmen f35 projesinden atıldık,buradan şimdi de bu.
iktidardaki beceriksizlerin ıslak siyasal islam rüyalarının kaçınılmaz sonu olarak güzelim ülke tepetaklak uçuruma gidiyor.
ermeni soykırımı konusunda abd’nin böyle bir çizgiye gelmesi artık ülkemizi nasıl gözden çıkardıklarının en net örneğidir.
bu işler öyle yüksek tondan eyy amerika sen kimsin ya demekle çözülmez.
hamaset yapmak kolay, topunuz gelin vs demek de mümkün elbette.
nutkunu yasaklayıp, madalyalardan kabartmasını sildiğiniz atam söylemişti ,” bir ülkenin işgal edilmesi mutlaka topla tüfekle ordu ve askeri güçle olmayabilir, ülke ekonomik bağımsızlığını kaybetmiş, bütün sermayesini yabancılara kaptırmış ise zaten işgal olmuş rehin alınmış demektir. “
bu durum salt beceriksizlikten değil aynı zamanda kasten ve bilerek olmaktadır. demokrasi sevdasına ellerimiz ile iktidarı teslim ettiklerimiz , hain çıktı.
anlayan var mı?
buradan
edit : çapsızın biri olmamış olaylar vs yazmış vizyonsuzluk tam da böyle bir şey işte. tek bildiğin bu kadar demek ki. bu burada duracak sonucunu birlikte görürüz. biden seçim öncesi bunun sözünü verdi ve tutacağını da medya üzerinden defalarca açıkladı . ne oldu zoruna mı gitti iktidardaki çapsızların ülkenin başına sardığı bu durumun açıkça söylenmesi ?
kime anlatıyorsak...
abd dış işlerinden

(bkz: amerika'nın ermeni soykırımını tanıması)

çok şaşırılmaması gereken bir durum. konu böyle bir soykırım olup olmaması değil güçlünün planları doğrultusunda hareket etmesi.
şu bi gerçek; amerika uzun zamandır bizi bir müttefik olarak görmüyor ve ortadoğu için farklı planları var.
evet bu farklı planlarının ucu bizi bölme planlarına kadar varmakta ve ülkemize sokulan suriyeli göçmenler bile bu plan dahilinde. soğuk savaşın bitişi ile bizim müttefikliğimizde bitti. ayrıca amerika olmaz rusya olsun falan diyen bazı aklı çok çalışan tv yorumcuları görüyorum ve ülkemiz adına daha bi hüzünleniyorum...

hiç zorlamaya gerek yok. bugüne kadar bile iyi idare ettiler tanımayarak.

eğer bu gerçekleşirse 3 gün höt zöt yapıp 4. gün yine eyvallah diyeceğiz maalesef.

her yıl bu gün, osmanlı dönemi ermeni soykırımında ölenleri hatırlıyor... diye devam eden bir basın açıklaması whitehouse’da yayımlandı..
buradan

amerika tarih mercii mi? politik bir silah olarak kullandıkları belli, ermeniler falan umrunda değil bunların. akp nin icraatlerinin sonucudur. rezil bir dış politika sonucu amerikayla düşman olduk iyice. dolar fırladı yine.

siyasi bir zaferdir(!). emeği geçenleri kutlarım.

bildiride hiçbir şekilde türk türkiye kelimelerinin geçememiş olması acaba bizi pas mı geçti diye düşündürmüştür.
allah'ım lütfen öyle olsun artık dayanamıyorum!

ha bu arada.
değerli yolcularımız ben kaptan pilot amerikan doları. hepinize iyi uçuşlar dilerim.

muhtemelen dönüp dolaşıp chp nin başında patlayacak olan kabak. eğer olursa, ki kimse şaşırmaz, bu tanımı hatırlatacağım.

götü boklu filistinliler yüzünden yahudi lobisinin kaybının yol açtığı sonuç. övün şimdi reis, bu da oldu. ama olsun yol yabdı.

karabağ ve hocalı katliamlarını es geçmesi oldukça anlamlıdır.

biden'ı ayrı, diasporayı ayrı seveyim. **

önceki başkanların kabul etmemesi kadar iki yüzlü bir açıklamadır. halkın acılarının kapitalist pazarlıklara meze edilmesidir.
misalen dün ingiltere parlamentosu da çin'in uygur türklerine yaptığı soykırımı kabul etti. doğru bir karar mıdır? namuslu bir dünyada yaşıyor olsaydık allahına kadar namuslu bir tavır olurdu. ama aynı parlamento, uygur türklerine yapılan zulmün bin katının yapıldığı yemen halkının yanında durmaz. zira işid devletinin bm temsilcisi arabistanla ticari ilişkileri mükemmeldir.

kuranda çok güzel bir ayet vardır. "allah aklını çalıştırmayan halkların üzerine pislik yağdırır" der.
olanlar içeriden dışarıdan bu haldir.

“soykırım” iddiasını kabul edemez hukuken. soykırım tanım ve ifadesi 1951 tarihli bm sözleşmesinde tanımlanmış eylemler bütünüdür. çıkış noktası nazi almanyası ndaki yahudilerin uğradığı fiillerdir.

ermeni tehcirinin tarihi 1915 tir. hukukta sözleşmeler de geriye yürümeyeceği için hukuken bir “soykırım” tanımı zaten mümkün değildir. gaz almak için yapılan açıklamadır, yaptırım karşılığı olamaz.

ha yıllardır büyük felaket dedikleri seyin şu anda buna dönmesi politik anlamda bizim için bir başarısızlıktır tabi o ayrı.

dışişleri kadrolarını monşerlerden alıp, hanzolara veren hükümetimizin çanak tuttuğu acı hadisedir

dış politikayı kahve ağzıyla yönetirseniz olacağı bu. sözde soykırım yasal olarak bile kabul edilmemişken, abd’nin ve içinde barındırdıkları ermeni lobisinin zırvalamasından başka bir şey değildir.çok klişe olacak ama abd önce kendi kirli tarihine baksın. hiroşimaya,nagazakiye,vietnama,kızılderililere ve ortadoğuya getirmeye çalıştıkları sözde demokrasi katliamlarına baksın.dış politikanın ehil insanların yönetmesi dileğiyle.

daha önce (bkz: ronald reagan) tarafından kullanıldı bu ifade. ayrıca 49 eyalet resmen tanıyor. bunu sadece dış politika ile açıklamak yersiz ve sorunlu. o zaman şöyle bir soru beliriveriyor: 19 yıldır olmayan bu durum şimdi neden oldu? ben size söyleyeyim
(bkz: karabağ operasyonu). bu operasyon sonrası ermeni lobisi demoralize oldu ve bu tanıma ise onların gazının alınmasıdır. bir diğer neden (bkz: kamala harris) adlı başkan yardımcısıdır. zaten tanıyacaklarını önceden hep söylüyorlardı.
ha burada hükümetin hatası var mı? elbette var. bu hata yahudi lobisinin kaybedilmesidir. bu lobi bizi amerika'da ermeni ve rum lobilerine karşı koruyordu. bu lobi mavi marmara olayından sonra kaybedilmişti. tekrar ilişkilerin düzeltilmesi yönünde bir çaba var olsa da bu yeterli olmadı. aslında daha önceden tanımaları gerekirken bu zamana kadar kalabilmesi biraz da (bkz: donald trump) sayesindedir.

abd sözde ermeni soykırımını tanıyamaz.

tavşana kaç tazıya tut siyaseti.

her sene aynı terane.

burada şayet bir soykırım yaşanmış olsaydı, gerçekten bir soykırım olsaydı bunu 106 senedir 106 defa bize kabul ettirirlerdi emin olun.

türk devletinin bu konudaki tutumu ve politikası sabittir.

ulu önder atatürk devrindeki tutumumuz neyse bugün de aynı pozisyondayız.

buyrun arşivleri açalım ve uluslararası bir komisyon kurup soykırım var mı yok mu tespit edelim.

türk devletinin lozan'dan beri politikası budur.

ama uluslararası bir komisyon kurup bunu çözüme kavuşturmaya ne ermeniler, ne fransa, ne abd ne de diğer devletler yanaşmıyor.

işte bu da soykırım diye bir şey olmadığının en net göstergesidir.

bırakın köpekler her sene havlasın dursun.

amerika köpeği "genocide" diyemez.

en fazla diyeceği (bkz: metz yegern) olur. hepsi bu kadar.

türk olmak zordur, bütün dünya ile savaşırsın.
türk olmamak daha zordur, çünkü türkle savaşırsın...

ne asil bir milletiz ki milyarlarca köpek yüz yıldan fazla süredir bizimle uğraşıyor ama hala dimdik ayaktayız...

türkün türkten başka dostunun olmadığının bir kanıtı daha.
şaka şaka..
dış siyasette lobi çalışması yapmamanın ya da beceremiyor olmanın sonuçlarını açıkça gösteren bir ifade daha..

arkadaşlar biden aslında türkiye'yi ve güçlü müttefiği sayın erdoğan'ı korumuştur.

şöyle ki soykırımı türkiye cumhuriyeti olarak değil osmanlı imparatorluğu zamanında gerçekleştiğini söylemiştir, hatta çok tartışılan konstantinapol sözcüğü de türkiye cumhuriyetini onore etmek için söylenmiştir, istanbul denmemiştir.

biraz olayı doğru yorumlayın artık. bizim olmadığımız masa yok artık, biz istemedikçe bizi kimse o masadan kaldıramaz kartlar bizim elimizde artık.