#ödüllü filmler
1987 yılında izleyici ile buluşan alan parker yönetmenliğinde bir filmdir.
lois cyphre, dedektif tutarak johnny favourite adında birisinin bulunmasını ister. dedektif herry'in aradığı kişi hakkında bilgi edindiği herkes daha sonrasında öldürüldüğü ortaya çıktıkça gizem iyice artar. peki bu jonny kimdi ?
lois cyphre, dedektif tutarak johnny favourite adında birisinin bulunmasını ister. dedektif herry'in aradığı kişi hakkında bilgi edindiği herkes daha sonrasında öldürüldüğü ortaya çıktıkça gizem iyice artar. peki bu jonny kimdi ?
yönetmen:
alan parker
oyuncular:
mickey rourke
robert de niro
lisa bonet
charlotte rampling
alan parker
oyuncular:
mickey rourke
robert de niro
lisa bonet
charlotte rampling
*jüpiter ödülü (1987) / en iyi uluslararası erkek oyuncu: mickey rourke
*genç sanatçı ödülleri (1988) / sinema filmlerinde en iyi genç kadın süperstar: lisa bonet
*genç sanatçı ödülleri (1988) / sinema filmlerinde en iyi genç kadın süperstar: lisa bonet
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 16.09.2022 23:10 tarihinde açılmıştır.
1.
william hjortsberg'in 1987 yılında yayımladığı falling angel isimli romanından uyarlanmış, kendisini midnight express isimli filminden tanıdığımız alan parker'ın yönetmen koltuğunda oturduğu, müthiş ötesi bir doğaüstü gerilim-gizem temalı, şiddet pornosu dediğimiz vahşet sahneleriyle gore kısmını içerisinde üst düzey bulunduran, aynı zamanda film noir dediğimiz kara film kategorisine de dahil edebileceğimiz, 1987 yılında vizyona giren, başrollerinde mickey rourke ve robert de niro, lisa bonet gibi hollywood yıldızlarını barındıran müthiş ötesi bir film...
filmi tanıtmaya senaryosuyla başlayalım. hayır yahu, spoiler yok korkma.
mickey rourke'un can verdiği harold angel özel bir dedektif, aynı zamanda bir ikinci dünya savaşı gazisidir, bir gün avukatı aracılığıyla bir adam kendisiyle iletişime geçer, bu adamın ismi louse idir, kendisini kim canlandırıyor dersiniz? evet, robert de niro ağabeyimiz! harold'tan, johnny favorite isimli, kendisine borcu olan ama ikinci dünya savaşında shellshock yaşadığı için eve gönderilen, akıl hastanesine kapatılmış bir eski dostunu araştırmasını ister, çünkü kendisi eski dostunun akıl hastanesinde olduğuna inanmaktadır. harold işi aldıktan sonra johnny hakkında kimden yardım almaya çalışsa birileri onu bulmasına engel olmakta, herkesi öldürmektedir, johnny kimdir ve onu kimler, neden koruyordur?
senaryo kısmı yer yer açıklık bulundursa da bence kusursuza yakın, hoş, birçok kısmı tutarlı ve gerek gizem, gerek gerilim, gerekse de inanılmaz biçimde korku öğelerini çok iyi karıştırıyor, dahası da insanı gerim gerim geren sahnelerde cinsellik ve gore kısımlarını çok iyi birleştiriyor, filmdeki birçok sahne yeni bir şey çekim açısı sunmamış açıkçası bize ama sanrılarla dolu bazı sahneleri çok iyi geçişlerle süslemiş, filmdeki renk paletleri ve yer yer karanlık kısımları da insanı ciddi anlamda içine çeken bir yere oturtuyor. son kısmıyla da "whoa!" oluyorsunuz, izlendiğinde insana güzel vakit geçirecek, değeri bilinmemiş bir film.
on üzerinden sekiz veriyorum buna ben.
filmi tanıtmaya senaryosuyla başlayalım. hayır yahu, spoiler yok korkma.
mickey rourke'un can verdiği harold angel özel bir dedektif, aynı zamanda bir ikinci dünya savaşı gazisidir, bir gün avukatı aracılığıyla bir adam kendisiyle iletişime geçer, bu adamın ismi louse idir, kendisini kim canlandırıyor dersiniz? evet, robert de niro ağabeyimiz! harold'tan, johnny favorite isimli, kendisine borcu olan ama ikinci dünya savaşında shellshock yaşadığı için eve gönderilen, akıl hastanesine kapatılmış bir eski dostunu araştırmasını ister, çünkü kendisi eski dostunun akıl hastanesinde olduğuna inanmaktadır. harold işi aldıktan sonra johnny hakkında kimden yardım almaya çalışsa birileri onu bulmasına engel olmakta, herkesi öldürmektedir, johnny kimdir ve onu kimler, neden koruyordur?
senaryo kısmı yer yer açıklık bulundursa da bence kusursuza yakın, hoş, birçok kısmı tutarlı ve gerek gizem, gerek gerilim, gerekse de inanılmaz biçimde korku öğelerini çok iyi karıştırıyor, dahası da insanı gerim gerim geren sahnelerde cinsellik ve gore kısımlarını çok iyi birleştiriyor, filmdeki birçok sahne yeni bir şey çekim açısı sunmamış açıkçası bize ama sanrılarla dolu bazı sahneleri çok iyi geçişlerle süslemiş, filmdeki renk paletleri ve yer yer karanlık kısımları da insanı ciddi anlamda içine çeken bir yere oturtuyor. son kısmıyla da "whoa!" oluyorsunuz, izlendiğinde insana güzel vakit geçirecek, değeri bilinmemiş bir film.
on üzerinden sekiz veriyorum buna ben.
devamını gör...
