1.
(bkz: hatırlamak)
anımsamak, hatırlamaktan ziyade o anı yaşamak hissetmek anlamında kullanılır, kullanılmalıdır.
ispanyolcada recordar anlamına gelen bu ifade, latincede re-cordis kelimesinden türetilmiştir.
re = yeniden, cordis = hissetmek.
anımsamak, hatırlamaktan ziyade o anı yaşamak hissetmek anlamında kullanılır, kullanılmalıdır.
ispanyolcada recordar anlamına gelen bu ifade, latincede re-cordis kelimesinden türetilmiştir.
re = yeniden, cordis = hissetmek.
devamını gör...
2.
bir şeyi hatırlamak gibi olup aslında tam olarak tam hatırlamakta değil hatırlamış gibi olup hatırlamamak denebilir bu kadar bilimsel açıklamanın üstüne daha da anlamayan yoktur herhalde.
devamını gör...
3.
geriye bakınca benim tek anımsayamadığım şeyi konuşması oluyor.
o mavi gözleri zaten hiç söylemiyorum, ömrümde öyle bir koyuluk ve maviliğin arasındaki güzelliğe rastlamamıştım.
iki yabancı olarak ona verebileceğim çok şeyim yoktu elimde...
saatlerce oturup o uçurtmaları seyretmek dışında tabi.
o öksüz ve yetim bir çocuktu ama gözlerinin içindeki maviler hep yaşama sevinci verirdi.
her ağladığında ona sarılırdım sonra o iyi hissetsin diye ilk öpücüğümü bile ona armağan etmiştim.
belki 7 yaşında ve o kadar umursamaz olmasaydım geçmişte onunla kalırdım.
fakat şimdi eskileri anımsayınca birbirimize uzak olan iki evren gibiyiz.
gök bilimi bile bu konuya bir çare bulmaz.
gülüşü, salak halleri ve en önemlisi güzel kalbi hatrımda fakat konuşması ve mizacını hatırlamıyorum.
umarım şimdi o gittiği mezar taşında ve yerin altında mutludur.
bugün ölüm yıl dönümüydü ve ben sanki bu gerçeği anımsamıyormuşum gibi davranıyorum...
fakat çocukluk dostumu hala hatırlıyorum ve onun için elimde sadece güzel dileklerim var.
uçurtmalar kadar özgür olmak istedi belki de şimdi özgürdür ve mutlu.
o mavi gözleri zaten hiç söylemiyorum, ömrümde öyle bir koyuluk ve maviliğin arasındaki güzelliğe rastlamamıştım.
iki yabancı olarak ona verebileceğim çok şeyim yoktu elimde...
saatlerce oturup o uçurtmaları seyretmek dışında tabi.
o öksüz ve yetim bir çocuktu ama gözlerinin içindeki maviler hep yaşama sevinci verirdi.
her ağladığında ona sarılırdım sonra o iyi hissetsin diye ilk öpücüğümü bile ona armağan etmiştim.
belki 7 yaşında ve o kadar umursamaz olmasaydım geçmişte onunla kalırdım.
fakat şimdi eskileri anımsayınca birbirimize uzak olan iki evren gibiyiz.
gök bilimi bile bu konuya bir çare bulmaz.
gülüşü, salak halleri ve en önemlisi güzel kalbi hatrımda fakat konuşması ve mizacını hatırlamıyorum.
umarım şimdi o gittiği mezar taşında ve yerin altında mutludur.
bugün ölüm yıl dönümüydü ve ben sanki bu gerçeği anımsamıyormuşum gibi davranıyorum...
fakat çocukluk dostumu hala hatırlıyorum ve onun için elimde sadece güzel dileklerim var.
uçurtmalar kadar özgür olmak istedi belki de şimdi özgürdür ve mutlu.
devamını gör...