anne babanın evlilik konusu açması

bizimkiler hafiften dokunduruyor. hayır sarmıyor da. sırası mı şimdi?

sabırlı olabilir ve her açıldığında ölü taklidi yaparsanız belli bir zamandan sonra bu konunun açılma aralığının genişlediğini göreceksiniz.

valla bugüne kadar hiç açılmadı.şanslıyım sanırım

anne baba neyse de akrabalarınki bi tuhaf

açıp açıp duruyorlar. onlar yetmezse teyzem destek kuvvet olup yetişiyor.

sadece iki şekilde kurtulunabilecek durumdur.

1.gezegen değiştirmek.
2.evlenmek.

gezegeninizi değiştirecek durumunuz yoksa ikinci seçeneği seçip kurtuldum sanmayın. bu sefer de çocuk ne zaman diyip, bunu derken sol kaşlarını kaldırıp indirme şeklinde bir ritüele başlarlar. bundan da kurtulmak için iki seçeneğiniz vardır.

1.gezegen değiştirmeyi tekrar düşünmek.
2.çocuk yapmak.

hala gezegen değiştirme durumunuz yoksa ikinci seçenek seçilir ve çocuk yapılır. iyi haber, artık hayatınız yeterince boka sardığından dolayı pek fazla bir şey istemezler. arada çocuğu özledik getirin derler, severler falan...

kaçınılmaz elim hadise.

direkt size evlen demez, manalı manalı konuşurlar, özellikle anne bireyi, bu hususta en önde bayrak taşır...

+mehmet evleniyormuş...
-dülülülü, aa telefon, efendim suat bey? neeee? oraya acil gelmem mi lazım!? hemen geliyorum...
+oğlum ağzınla yaptın gördüm gel buraya...

+ağabeyin de bu yaz evlenir artık, sana da hayırlı bir kısmet olsun inşallah...
-haydi bugün cuma baba, tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım, beklerler...
+bismillahi uln sn vary rahhhimm...

yıllarca çeşitli numaralarla kaçtık, lafı değiştirdik, aniden hastalanmış numarası yaptık, kapı mı çaldı? deyip, yalandan kapıya doğru koştuk ve tüydük.

artık numaralarım bitti. ne bok yicem bilmiyorum.

evlenmek zorunda değilim diyorum. kaldı ki zorunluluk da değil. evlenmek için evlenmek, üremek bana göre değil. neslin devamı evrimsel olarak vardır tabii. ama bırakalım da başkaları devam ettirsin. var olacağımız biri olmadıktan sonra evlilik sadece külfettir.

daha bu sabah başıma gelen olay. sabah sabah babamın telefonuna gelen bir hanımefendinin fotoğrafı ile açtım gözümü. ya arkadaşım bi salın ya. bi pazar kahvaltısı zevkimiz var masada ki tuzluk gibi muamele ediyorsunuz adama sonra

niye evliliklerinde bi sorun mu varmış? boşasınlar birbirlerini. ay hiç uğraşamam bu yaştan sonra ana baba dertleriyle.

sabır sınanması, rol yapabilme kabiliyetinizin gelişme sebebi ve büyük bir imtihandır. eve sizin yaşlarınızda bir akrabanızın davetiyesi mi gelmiş? hemen ortamdan uzaklaşın. eğer uzaklaşma için geç kaldıysanız ikinci plana geçerek, ilgilerini çekecek bir şeylerden bahsedebilirsiniz.
sizin hayatınızda birisi yokken yakın arkadaşınız annenizin görebileceği mecralardan sevgilisi ile boy boy fotoğraf mı paylaşıyor? üzerinize doğru gelen "bak bütün arkadaşların evlenecek sende hala tık yok" saldırısına karşı aldığınız turşu bidonunu siper edebilirsiniz. saldırı durunca "turşu bidonumu aldım turşumu kurarsınız siz de" diyebilirsiniz. tabi ailenizin şaka kaldırma durumuna da bağlı bu, sonra o bidonların altında kalmayasınız.*
ailenizin size bahsettiği adayları çok mantıklı sebeplerle reddetmeniz lazım ki geçerli olabilsin. mesela içim ısınmadı değil de, erdoğan'a reisim diyor deyin.*
eğer evlilik düşünceniz yoksa ailenizin olmadığı ortamlarda karşınıza çıkan kısmetlerden onlara bahsetmemeniz naçizane tavsiyemdir. bir şeyleri kestirip atmanız onları daha da sinirlendiriyor çünkü. misal geçenlerde okulda bir hoca hanımın oğlu için benimle görüştüğünü dile getirmiş bulundum. aman yarabbiii, "belki iyi biridir, tanımadan bilemezsinler" uçuştu havada. tabi daha çok annem cephesinde durum bu, babacım sağ olsun yakın arkadaşım olduğundan "boşver kızım evlenip napacaksın" moduna giriyor. tabi üzüm üzüme baka baka kararır, körle yatan şaşı kalkar atasözlerimiz de boşuna söylenmemiş. ara ara annemden nasibini alıp bana sataşıyor o da.*

evlenmek istemiyorum, şuan düşünmüyorum, evlenmek zorunda değilim gibi cevaplar aileler için geçerli değil maalesef. yani en azından benimkiler için durum böyle.* o yüzden kendinizi yoracak kadar açıklama yapmamaya dikkat ederek, üzerinize yönelen saldırılara karşı daima teyakkuz halinde durmanızda fayda var.*

not: son tanımı giren arkadaşın olaya bakış açısı güldürdü.* tabi belki de biz yanlış taraftan bakmışızdır, bu da bir ihtimal.*

not 2: yakın arkadaşım 2 hafta sonra doğum yapacak, sevincimi paylaşmak için "çok heyecanlıyım, beraber büyüdüğün dostumun çocuğu olacak, teyze oluyorum" tarzında sevincimi dile getirdim. nerden bileyim annemin saldırıya hazır beklediğini. "senin yaşında olanlar ikinciyi doğurdu" diyor kadın. ya ne alaka, ne alaka?????? velhasıl kelam, zor arkadaşlar. aklınıza mukayyet olunuz.*

muhtemelen evlilik kararı alsam anca o zaman bu konuyu açarlar beni vazgeçirmek için.

sevgilim dahi olmamasına rağmen babamın beni sürekli denemesi '' sevgilin var mı söyle bakalım'' . okuyorum demem de işe yaramıyor artık

erkek için artık yaşın geçiyo elini çabul tut anlamına gelirken, kız için kesin kafamızda bi nasip var seni vermeyi düşünüyoruz demektir.

gayler için işkence niteliğindedir maalesef.

eskiden onlar açar ben kapatırdım. şimdi ben açıyorum onlar geçiştirmeye çalışıyor.

babacım bir orta yol mu bulsak ne yapsak?*

“bizden geçti azizim, gençlere mutluluklar dilerim.” sözleriyle karşılık veriyorum. “saçma saçma konuşma” diye karşılık buluyorum.

artık ben de evlenmeye niyetliyim arkadaşlar.
uygun birini bulursam davranacağım.

sıkıldım valla tek takılmaktan.
muhabbet edecek eleman lazım anlıomusunuz beni????

25 yaşındayken kardeş istemiştim evlen de sen yap demişlerdi.

bu konu açıldığında “ben zaten evliyim” diyip ufak çaplı bir kalp krizi yaşatabilirsiniz anne babanıza.