aptallar olmazsa akıllılar nasıl geçinir sorusu

uyanık insanların cahil kişileri kandırma neticesi ortaya çıkan durumdur.
kapıdan giriyorsun 1300 tl ödüyorsun, kurdelenin bir ucunu tutuyorsun ve günahların af oluyor.
sen eve otobüs ile dönüyorsun kurdeleyi tutturan kişi yeni aldığı son model bmw ile dönüyor.

cümlenin , aptallar olmasa çakallar nasıl geçinir , diye düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. insanları dolandırmak , zaafları ya da zayıf noktaları kullanmak ne zamandan beri akıllılık sayılır oldu ?

biz buna " insanları dolandırmak hatta umut ticareti yapmak" diyoruz. elle tutulur hiç bir yanı yok.

bir yerde akıl veren ve girişimci görünen insanların anlatmaya çalıştığı şey oldu bu uyanıklık meselesi.
eykeyey 'başkalarının sırtından geçinmek'
eykeyey 'çakallık'
bu böyle uzar gider.
aklıma bugün gelmişti bu işler güçler durumlar ve başlık da anımsattı diye buraya yazıyorum aslında.
insan kendisini bu devrin insanı değilim diye görüyor ya bazen veya işte buraya ait hissetmiyorum diyor yahut yabancılaşıyor ve de yaşamakta zorlanıyor.
işte böyle böyle şeylerin nedenlerinden biridir bu da. bize verilen akıllar hep 'yemeyen keriz' şeklinde oluyor. zenginlerden tiksinmek de paradan hoşlanmamak da buradan geliyor. insan normal normal yaşarken çok zorlanıyor çünkü karşımızda çıldırık bir topluluk var. belki de hep vardı, bilmiyorum ve de bilemem. uzakta olan ve sahip olmadığımız her zaman daha kolay idealize edilir, o hesap işte. bir de nüfus çok artınca çıldırık insan sayısı da artmıştır.
başlık tam bu söylediklerimi karşılamıyor elbet veya işte ben başlığı karşılamıyorum. belki farklı dünyaların npcleriyizdir, kim bilir?

buna yakın bir örnek şu anda fenomenler ve hayranları arasında yaşanıyor...

kerimcan durmaz: üstümdeki kombin 10.000 dolar, kime ne...

murat övüç: herkes beni konuşuyor...

enercii veya... ona benzemeye çalışan hayranları karşısına gelip, "nasıl olmuşum?" diyorlarmış. dilan polat da onları aşağılıyor ve söyleyin hanginiz ikinci falan diyor. bende olan yok sendeeee...

çekemiyolar beni çekemiyorlar falan diye giden bir şarkı vardı. trans bir fenomenin. sözlükte keşfetmiştim onu da. *

bir travesti vardı. onun şarkısında da (şimdi baktım, adı zirvedeyim imiş);" şöhretimi konuşun siz, tutulsun o dilleriniz." falan...

daha da bilmediğim kim bilir neler vardır...

yani ilginç bir "fenomen" esasen bu. paralarını dinleyenlerine/hayranlarına borçlular ama onlara da nispet yapıyorlar. hayranları da kendilerine nispet yapılan şeyleri izleyip karşıdakini daha da zengin yapıyor.

fazla da irdelemeye gerek yok aslında. buradan absürt görünüyor fakat, bu tablo.

fakire şükretmeyi öğreteceksin ki zenginin düzeni bozulmasın...

iyi niyetle yaptigin seyler, kotu niyetliler yüzünden gün geliyor bir aptallığa dönüşüyor.
yolun doğru, net olsun da varsin gerekirse mağdur ol. asıl kazanan sensin.