arkadaşlık teklifini reddeden öğretmenin öldürülmesi

kadın cinayetlerini, kadınların serseri erkeklere duyduğu ilgiye bağlayanların açıp okuması gereken haberdir. birlikte olmasak da öldürülüyoruz. buradan

böyle cahil tipler halen daha ülkede kaldı mı? kadını öldürdün eline ne geçecek bütün hayatın cezaevinde dört duvar arasında yaşamaktan ibaret olacak. bunun gibi yüzlercesi halen daha aramızda dolaşıyor.

bir öğretmen adayı olarak diyorum ki öğretmenlere dokunacak bir faydanız yoksa zararınız da olmasın uzak durun öğretmen etik ilkelere uygun olarak reddetmiş seninle sevgili olmak zorunda mı rahat bırakın insanların hayatlarından çıkın hele öğrencilerine bir kelime öğretebilmek için saçını süpürge eden canım öğretmenlerden daha çok uzun durun

üzen ama alıştığımız haberdir.
alışmış olmak daha üzücü.

nedense kadını vurunca öldürmüş hiç eli titrememiş, ama kendisini öldürmeye gelince becerememiş bir türlü. çok ilginç gerçekten. başkasının dünyaya getirdiği canı almakta sorun yok ama kendisini gebertmeye gelince korkmuş şer***sz umarım en kısa zamanda olması gereken *olur.

artık kadın/erkek ayırmasak. ölen bir insan. hayır iş şu boyuta kayıyor, kadın öldü ühühühüh erkek öldü oh oh oh.

hayır gerçek bu değil, kadını olsun erkeği olsun, bizler halktan olarak ölen her masum insan için eşdeğer derecede üzülüyor ve şu saçma ayrımcılığı anlamıyoruz.

memleket öyle bir halde ki,haberi okurken iyi allahtan suriyeli birisi öldürmemiş dedim farkında olmadan, varin gerisini siz düşünün.

alışmamamız gereken haberdir. umarım çürüyene kadar hapisten çıkamaz.

bu haberleri maalesef devamlı görüyoruz. işin kötüsü alıştık, çok normal bir şeymiş gibi geliyor artık bizlere. işin en korkutucu kısmı bu.

umarım geberirsin pislik herif.
önceleri naif hümanistik bir yapım vardı, suçu ne olursa olsun öldürülmemeli gerekirse hücrede tutulmalı diyordum bu tür suçlular ama artık zerre merhamet, empati, vicdan bırakmadılar bende... ne yalan söyleyeyim, umarım acı çekerek geberirsin hayvan herif.
önce içimi döküp sonra yorumlamak istedim bu kez.. suçluya empati yapacak kadar medeni ve eğitimli bir toplum değiliz ve uzun yıllar boyu da olamayacağız gibi görünüyor. en azından benim kafam artık bu gerçeği kabullenmeye basıyor. ortadoğululuk içimize işlemiş resmen.
bir empati yapacaksanız eğer şuna empati yapın.. sevinçle, neşeyle dünyaya getirdiğiniz biricik bir bebeğiniz var. emek emek büyütmüşsünüz, kendinizden, dişinizden, tırnağınızdan arttırmışsınız, hastalığında başında nöbet tutmuşsunuz..
onca emeğinizin karşılığında yavrunuz da sizin emeğimizi taçlandırmış, sorumluluk sahibi, eli ekmek tutan kocaman bir kadın oluvermiş... evinden işine giderken canavarın biri 3 kurşunla çocuğunuzun canını alıyor!!!
ya s.k.k herif, seni bir ana doğurmadı mı, p.ç! ya siz bir insandan doğup nasıl bu kadar insanlıktan uzağa düştünüz! siz kimsiniz lan, kimsiniz siz!! siz bir insanın hayatını, bir ailenin biriciğini, bir sülalenin gözdesini elinden alıp koparacak hakkı kendinizde nasıl buluyorsunuz!
sizin gibiler sayesinde leş bir b.k çukurunda yaşıyormuşum gibi hissediyorum.

maktülün ismini ve soyismini yazıyorsun ama katilin ismini soyismini yazamıyorsun böyle bir ülke.

alt metin’de sürekli öğretmen mesajı var.
benim aklımda öğretmen olarak kaldı bir kadın olarak değil!
bu dil bile sakıncalı bence.
bir kadın cinayeti işlemiş olay budur.

ünvanlara göre gittiğin zaman bir hakim öldürünce çok üzülmemiz gerekiyor ama bir çöpçü öldürülünce kafamızı çevirip nasıl olsa çöpçü dememiz gerekiyor.

öyle bir insana hapishane bile ödüldür.
herkesten ve her şeyden izole edilmiş şekilde bir kodese koyacaksın 20 yıl bekleteceksin.
işte o zaman ceza caydırıcı olur.

biliyorum ne olursa olsun ne yapılırsa yapılsın giden kadın geri gelmeyecek.
ailesinin yaşadığı acıyı sadece ailesi bilecek.

yine muz cumhuriyetinde meydana gelmiş cinayet olayı.

bir evlat kolay mı yetişiyor da sen bir annenin-babanın evladının canını almakta sıkıntı görmüyorsun pislik! o anne-baba ne yapsın şimdi? gözün gibi bak, büyüt, binbir emek ver ama manyağın biri yol ortasında canına kıysın evladının. cidden çıldır insan

hayatta kaybedecek bir şeyi olmayan, herhangi bir amaç sahibi olmayan insanlarda saplantı oluşabiliyor. asıl incelenmesi ve altında yatan sebepler düşünülmesi gereken konu bu.

oradaki ruh hastası adam başka koşullar altında müreffeh bir ülkede ve düzgün bir toplumsal yapı içerisinde gayet topluma faydalı, saygın, varlıklı, sosyal çevresi ve renkli cinsel hayatı olan biri olabilirdi. bununla yüzleşmezsek bataklığın yarattığı sineklerle boğuşur dururuz.

kız evi naz evi lafıyla büyüyen tüm tarafların bulanık kafalarının vardığı berbat sonuç. sana hayır denildiyse hayır işte o; dümdüz hayır. bak kendini vursan da ölsen de değişmeyecek.

olaydaki merhumdan bağımsız yazıyorum. birini reddettiyseniz istikrarlı bir şekilde reddetmeniz lazım hanımlar. çünkü hayır'ın naz olmadığını, ısrarın sonucu değiştirmeyeceğini erkeklere öğretebilmemiz ancak öyle mümkün olur.

reddedildiği halde manyakça bir ısrarı sürdüren; türlü türlü suçlar işleyen kadın haberi pek az. çünkü oğlan evi naz evi gibi bir söylemimiz yok. kadın, reddedildiğinde net bir şekilde anlıyor ki bu tereddütsüz bir hayır. yoksa cinsiyetlerden biri reddedildiğinde diğerinden neden farklı davransın? kültürel kodlardaki bu çarpıklık olabilir bir nedeni sanırsam.

başkasını kolayca öldüren bu p*ç kendini öldürmeyi becerememiş mi?
lan biz de ayrıldık üzgünüz ama gidip vurmuyor, öldürmüyoruz. insan olmayı bir beceremediniz.
bakıyorum böyle haberlere, birinin çekip vurduğu, ötekinin parçaladığı, berikinin kıyma makinesine attığı, bir başkasının zincire vurup işkence ettiği memlekette, tartışmada sesim yükseldi diye sorunlu olarak yaftalanmak. hayat garip gerçekten.

o yaşa gelene kadar ne emekle büyütülmüştür, öğretmen olmuş. daha bir sürü öğrenciler yetiştirecekti. ailesi tarafından yetiştirilemeyen serserinin biri canını aldı. eğitim şart diye boşa denmiyor. bu tarz haberlerin artması insanı üzüyor.