arnavutluk'ta bulunan binlerce makinalı tüfek yuvası
başlık "darkness my old friend" tarafından 27.05.2025 12:58 tarihinde açılmıştır.
1.
tek adam sistemlerinin ne kadar kafayı sıyırabildiğine güzel bir örnek olan über (!) savunma sistemi .
ülkenin supreme leader'ı enver hoca döneminde 1967 ve 1983 yılları arasında , hayali bir italya işgali paranoyasını desteklemek için sayısı tam bilinmesede (çünkü hiç kayıt tutulmuyordu) 150 bin ile 750 bin adet arası sayıda olduğu tahmin edilen makineli tüfek yuvası , sığınak ve yeraltı kompleksleri inşa edildi.
bazı sığınaklar, sadece bir adam ve bir makineli tüfeğin sığabileceği çelik koruganlardı. diğerleri ise , arnavutluk hükümetinin halkı sürekli korkuttuğu nükleer bombalamadan sonra sığınmak için tasarlanmış, köy büyüklüğünde devasa yer altı komplekslerinden oluşuyordu. ülkenin batısındaki deniz kıyısından iç kesimlere doğru kuzeyde eski yugoslavya'dan, güneyde yunanistan'a kadar yani ülke baştan sona bu garip yapılarla doluydu.











bu yapılar hiçbir zaman tam kapasiteyle kullanılmadı.1997 yılında çıkan piramit isyanı(saadet zinciri dolandırıcılığı) ve 1999 daki kosova savaşında bu yapıların çok küçük bir kısmı kullanıldı. komünist arnavutluk'ta güya temel ihtiyaç maddelerinin tedariki ve barınma sorununun çözümü için yeterli kaynak yoktu lakin her nasılsa her 11 arnavut için bir sığınak inşa edilebilmişti.işin garibi ülkenin nüfusu 2.8 milyon yani bu kadar sayıda sığınağa konacak askeri personel ve silah da mevcut değildi.
peki bu çılgın proje nasıl başlamıştı?
ülkenin neden bu kadar çok işlevsiz yapıya yatırım yaptığını anlamak için 2.dünya savaşı savaş sonrası arnavutluk tarihinde hızlandırılmış bir tur atmamız gerekir.
arnavutluk'un ikinci dünya savaşında faşist italya ve nazi almanyası'nın işgaline uğradı ve gerçekten cesur bir direniş gösterdi. işgalcilerinin yenilgisinin ardından enver hoca'nın komünist arnavut emek partisi iktidara geldi. hoca'nın liderliğinde parti 1941-1985 yılları arası demir yumrukla ülkeyi yönetti. 41 yıllık iktidarı boyunca, enver hoca arnavutluk'un ilk demiryolu hattını inşa ederek, yetişkin okuryazarlık oranını %5'ten %90'ın üzerine çıkararak, salgın hastalıkları bitirerek, ülkeye elektrik getirerek, bağımsız tarıma öncülük ederek; 2.dünya savaşı'ndan sonra harabeye dönen ülkeyi yeniden inşa etti.
neredeyse josef stalin'den daha stalinci olan enver hoca kültürel ve sosyal alanda da sert önlemlere başvurdu. dini inançları , yurtdışına seyahat etmeyi ve özel mülkiyeti yasakladı, arnavutluk'un tüm dini tesislerini kapattı ya da laik kurumlara dönüştürdü. onun rejimi altında binlerce muhalif idam edildi ve çok daha fazlası zorunlu çalışma kamplarına gönderildi. hoca'nın katı ideolojik vizyonu, 1970li yılların sonunda müttefiksiz, yalnız kalmasına neden oldu. varşova paktı (yugoslavya dahil) ve çin ile ilişkiler koptu. batı dünyası ile zaten çok önceden kopmuştu. sınırlar kapatıldı.
işte bu siper yuvaları inşası bu dönemde daha da hız kazandı.
gizli polis her yerdeydi ve vatandaşlara dünyanın son saf komünist devletini savunmaya hazır olmaları her saat değilse de her gün hatırlattı. sığınaklar ve silah yuvaları sürekli tehdit karşısında bu özgüven programının önemli bir parçasıydı.dünya'dan izole bir şekilde yaşayan ülke her an doğudan ya da batıdan ya da her iki yönden işgal(!) edilebilirdi. inşaat fikri ilk olarak 1964'te kuzey kore'ye yapılan bir devlet ziyaretinin ardından düşünüldü ve 1971'de hükümet programı uygulamaya karar verdi. ilk sığınaklar 1975'te, son sığınaklar 1983'te yükseldi. maliyet olarak ucuz gibi görünse de sığınakların toplam maliyeti , fransızların ünlü maginot hattına harcadıkları parayı (9 milyar usd) bile ikiye katlamıştır.
ülkenin supreme leader'ı enver hoca döneminde 1967 ve 1983 yılları arasında , hayali bir italya işgali paranoyasını desteklemek için sayısı tam bilinmesede (çünkü hiç kayıt tutulmuyordu) 150 bin ile 750 bin adet arası sayıda olduğu tahmin edilen makineli tüfek yuvası , sığınak ve yeraltı kompleksleri inşa edildi.
bazı sığınaklar, sadece bir adam ve bir makineli tüfeğin sığabileceği çelik koruganlardı. diğerleri ise , arnavutluk hükümetinin halkı sürekli korkuttuğu nükleer bombalamadan sonra sığınmak için tasarlanmış, köy büyüklüğünde devasa yer altı komplekslerinden oluşuyordu. ülkenin batısındaki deniz kıyısından iç kesimlere doğru kuzeyde eski yugoslavya'dan, güneyde yunanistan'a kadar yani ülke baştan sona bu garip yapılarla doluydu.











bu yapılar hiçbir zaman tam kapasiteyle kullanılmadı.1997 yılında çıkan piramit isyanı(saadet zinciri dolandırıcılığı) ve 1999 daki kosova savaşında bu yapıların çok küçük bir kısmı kullanıldı. komünist arnavutluk'ta güya temel ihtiyaç maddelerinin tedariki ve barınma sorununun çözümü için yeterli kaynak yoktu lakin her nasılsa her 11 arnavut için bir sığınak inşa edilebilmişti.işin garibi ülkenin nüfusu 2.8 milyon yani bu kadar sayıda sığınağa konacak askeri personel ve silah da mevcut değildi.
peki bu çılgın proje nasıl başlamıştı?
ülkenin neden bu kadar çok işlevsiz yapıya yatırım yaptığını anlamak için 2.dünya savaşı savaş sonrası arnavutluk tarihinde hızlandırılmış bir tur atmamız gerekir.
arnavutluk'un ikinci dünya savaşında faşist italya ve nazi almanyası'nın işgaline uğradı ve gerçekten cesur bir direniş gösterdi. işgalcilerinin yenilgisinin ardından enver hoca'nın komünist arnavut emek partisi iktidara geldi. hoca'nın liderliğinde parti 1941-1985 yılları arası demir yumrukla ülkeyi yönetti. 41 yıllık iktidarı boyunca, enver hoca arnavutluk'un ilk demiryolu hattını inşa ederek, yetişkin okuryazarlık oranını %5'ten %90'ın üzerine çıkararak, salgın hastalıkları bitirerek, ülkeye elektrik getirerek, bağımsız tarıma öncülük ederek; 2.dünya savaşı'ndan sonra harabeye dönen ülkeyi yeniden inşa etti.
neredeyse josef stalin'den daha stalinci olan enver hoca kültürel ve sosyal alanda da sert önlemlere başvurdu. dini inançları , yurtdışına seyahat etmeyi ve özel mülkiyeti yasakladı, arnavutluk'un tüm dini tesislerini kapattı ya da laik kurumlara dönüştürdü. onun rejimi altında binlerce muhalif idam edildi ve çok daha fazlası zorunlu çalışma kamplarına gönderildi. hoca'nın katı ideolojik vizyonu, 1970li yılların sonunda müttefiksiz, yalnız kalmasına neden oldu. varşova paktı (yugoslavya dahil) ve çin ile ilişkiler koptu. batı dünyası ile zaten çok önceden kopmuştu. sınırlar kapatıldı.
işte bu siper yuvaları inşası bu dönemde daha da hız kazandı.
gizli polis her yerdeydi ve vatandaşlara dünyanın son saf komünist devletini savunmaya hazır olmaları her saat değilse de her gün hatırlattı. sığınaklar ve silah yuvaları sürekli tehdit karşısında bu özgüven programının önemli bir parçasıydı.dünya'dan izole bir şekilde yaşayan ülke her an doğudan ya da batıdan ya da her iki yönden işgal(!) edilebilirdi. inşaat fikri ilk olarak 1964'te kuzey kore'ye yapılan bir devlet ziyaretinin ardından düşünüldü ve 1971'de hükümet programı uygulamaya karar verdi. ilk sığınaklar 1975'te, son sığınaklar 1983'te yükseldi. maliyet olarak ucuz gibi görünse de sığınakların toplam maliyeti , fransızların ünlü maginot hattına harcadıkları parayı (9 milyar usd) bile ikiye katlamıştır.
devamını gör...
"arnavutluk'ta bulunan binlerce makinalı tüfek yuvası" ile benzer başlıklar
arnavutluk
15