aşırı zeki olmak veya deli olmak aynı şeydir

üstün zekalı bireylerin yaşadığımız "gerçekliğe" bakışları, biz normal insanlara göre farklı olduğundan dolayı sosyal hayatlarında ve hayata dair deneyimlerinde birtakım zorluklar çekmesi oldukça muhtemel oluyor. her ne kadar algılayış yetileri biz "normallere" nazaran fazla olsa da, bunun kişiye getirilerinin kimi alanlarda yaşattığı zorluklar, sosyal hayatta çoğu durumda yadırganıyor. aynı şekilde zekasında gerilik olan bireylerin de "gerçeklik" kavramına bakışlarındaki ve yaşayışlarındaki olağandışılık, kişiye birçok problemi de beraberinde getiriyor ve bu kişiler, fark ettiğimiz üzere toplumca yadırganıyorlar. ortak paydada buluşturmak istediğim şey yadırganmaları değil, farklı olmaları ve bu farklılığın hayatlarına yansıyışı. yani özünde, her ne kadar kişilerin beceleri arasında farklar olsa da, aşırı zeka ve "delilik" aynı* şeylerdir.

haklılık payı olan önermedir. bazı deli diye adlandırılan kişilerde, normalden fazla hızlı düşünme, çözümleme yeteneği olduğu bu sebeple içinde bulunulan zamanda normal insanların algılamaya yetişememe durumu gözlenmektedir. dolayısıyla normal insanlar bu kişilerin söyledikleri ya da yaptıkları şeyleri anlayamadıkları için deli tanımlaması yaparlar.
çocukluğumda yaşadığım şey buna güzel bi örnek olabilir.
mahallenin bir delisi var.görünüşte sürekli elleriyle oynayan konuşmaya çalıştığın da farklı cevaplar aldığın biri. birgül öğrendim ki bu kişi matematik profesörlerine taş çıkaracak zekaya sahip. inanmadım ta ki sorulan sorulara saniyeler içinde verdiği cevapları duyana kadar.
bu da gösteriyor ki;
aşırı zeki olmak= delilik.