1.
aşka tövbe
başrolde filiz akın ve kartal tibet'in yer aldığı 1968 yapımlı türk filmi olup türker inanoğlu tarafından yönetilmiştir. ayrıca yan rollerde önder somer/ semiramis pekkan gibi oyuncular da yer alır.
genç bir kadın olan öğretmen
şehbal ve mübin adlı genç arasındaki ilişkiyi ve yaşadıklarını konu edinir.
mübin'den kendisini istanbul'a davet eden bir mektup alan şehbal soluğu istanbul'da alır; çünkü mübin'in kendisi ile evlenmek istediğini sandığı için çağırdığını sanır.
nazan'a aşık olduğunu sanan adam daha sonra şehbal'e haksızlık ettiğini anlayacaktır; onun kendisini sevmeyeceğini anlayan şehbal evine geri döner ve mübin'de aradığı aşkı nazan'da bulamaz; nazan tarafından reddedilen mübin bir süre acı çeker. içki ve sigara tüketimine ağırlık verir.
sanki aşka tövbe etmiştir.
ona bir mektup bırakıp gitmeye karar veren şehbal ise sevdiği adamın da kendisini sevmesini istemiştir.
mübin ise onun sevgisini bıraktığı mektubu okuyunca anlar ve kendisini seven kişiyi fark etmediği için pişmanlık duyar.
bu süre zarfında selman adlı bir adamla ilişkiye başlayan genç kadın aklının ve duygularının ikileminde kalır.
şehbal ile nişanlanırlar ve gittikleri tatilde onun eski aşkı nazan'ı görürler; nazan ise kıskançlıktan adamı etkilemeye çalışır ve yalan söyler.
mübin'den ayrılıp selman'a varan kadın hamile olduğunu öğrenir; çocuk ise mübin'dendir.
selman ile yaşayan şehbal en sonunda ise gerçek aşkı mübin'e kavuşur.
film hakkında kendi fikrime geçiyorum;
konusu normal, oyunculukları da olağanüstü beklemediğim, vakit gecirmek ve filme vâkıf olmak için izlenebilir bir film.
mübin karakterinin kafa karışıklığı yaşamasını sadaktsizlik olarak değerlendirsem de başta aşkı yitirdiği için yüzlerce sigara içmesi etkileyiciydi.
filmin başından sonuna değin mübin'i seven şehbal ise acı çeken bir karakterdi.
oyunculukları ve filmi normal buldum, sonu az çok tahmin edilebilir düzeydeydi.
aşk acısını ve sevdiğinden vazgeçmeyi hissettiren bir film oldu.
şehbal'i seven selman'ın onun başka birini sevdiğini görünce ondan vazgeçmesi etkileyiciydi.
kartal tibet'in denize bakarak sigara içtiği sahne iyiydi.
filme puanım 7
"sevdiğim kadın başka birinin karısı, dayanılır mı bu acıya?"
"hayatı olduğu gibi kabul etmek en büyük teselli."
başrolde filiz akın ve kartal tibet'in yer aldığı 1968 yapımlı türk filmi olup türker inanoğlu tarafından yönetilmiştir. ayrıca yan rollerde önder somer/ semiramis pekkan gibi oyuncular da yer alır.
genç bir kadın olan öğretmen
şehbal ve mübin adlı genç arasındaki ilişkiyi ve yaşadıklarını konu edinir.
mübin'den kendisini istanbul'a davet eden bir mektup alan şehbal soluğu istanbul'da alır; çünkü mübin'in kendisi ile evlenmek istediğini sandığı için çağırdığını sanır.
nazan'a aşık olduğunu sanan adam daha sonra şehbal'e haksızlık ettiğini anlayacaktır; onun kendisini sevmeyeceğini anlayan şehbal evine geri döner ve mübin'de aradığı aşkı nazan'da bulamaz; nazan tarafından reddedilen mübin bir süre acı çeker. içki ve sigara tüketimine ağırlık verir.
sanki aşka tövbe etmiştir.
ona bir mektup bırakıp gitmeye karar veren şehbal ise sevdiği adamın da kendisini sevmesini istemiştir.
mübin ise onun sevgisini bıraktığı mektubu okuyunca anlar ve kendisini seven kişiyi fark etmediği için pişmanlık duyar.
bu süre zarfında selman adlı bir adamla ilişkiye başlayan genç kadın aklının ve duygularının ikileminde kalır.
şehbal ile nişanlanırlar ve gittikleri tatilde onun eski aşkı nazan'ı görürler; nazan ise kıskançlıktan adamı etkilemeye çalışır ve yalan söyler.
mübin'den ayrılıp selman'a varan kadın hamile olduğunu öğrenir; çocuk ise mübin'dendir.
selman ile yaşayan şehbal en sonunda ise gerçek aşkı mübin'e kavuşur.
film hakkında kendi fikrime geçiyorum;
konusu normal, oyunculukları da olağanüstü beklemediğim, vakit gecirmek ve filme vâkıf olmak için izlenebilir bir film.
mübin karakterinin kafa karışıklığı yaşamasını sadaktsizlik olarak değerlendirsem de başta aşkı yitirdiği için yüzlerce sigara içmesi etkileyiciydi.
filmin başından sonuna değin mübin'i seven şehbal ise acı çeken bir karakterdi.
oyunculukları ve filmi normal buldum, sonu az çok tahmin edilebilir düzeydeydi.
aşk acısını ve sevdiğinden vazgeçmeyi hissettiren bir film oldu.
şehbal'i seven selman'ın onun başka birini sevdiğini görünce ondan vazgeçmesi etkileyiciydi.
kartal tibet'in denize bakarak sigara içtiği sahne iyiydi.
filme puanım 7
"sevdiğim kadın başka birinin karısı, dayanılır mı bu acıya?"
"hayatı olduğu gibi kabul etmek en büyük teselli."
devamını gör...
"aşka tövbe" ile benzer başlıklar
tövbe
7