1.
hayatımın en flu günüydü sanırım. o günü düşününce içimde garip bir his tortusu hissediyorum.
kıbrıs'ta yaptım askerliği. hemde cehennem taburunda. öğlen saatlerinde yolda 50 metre yürüdünmü baş dönmesi yapardı. üstelik kıbrıs'ta foseptik olmadığı için, 1-2 hafta boyunca değil duş almak tuvalete gidememişliğim bile oldu. sene 2021 buarada. koronadan dolayı çarşıya bir kere bile çıkamadım. sınıra çok yakın olduğu ve başımızda çok sert komutanlar olduğu için tuşlu telefon dışında telefonda elime değmedi. telefon yakalatanlar en iyi ihtimalle askerlikleri uzardı. çok kişinin mahkemeye gittiğini bilirim mesela.
sabah kalktım, 2 gün erken terhis olduğum için tertiplerim koca bir alanın mıntıka temizliğini bana yaptırmışlardı. komutan beni çağırdı, helalleştik herkesle filan. hiçbir duygumun olmadı tek an, o andı sanırım.
neyse havalimanına gittik, bindirdiler uçağa. izmir'e indiğimde saat 12 filandı. dış hatlarda kontrolden filan geçince askerliğin bitiyor diyorlardı. herkes tek tek geçiyor. sıra bana geldi memur önce bana sonra kağıtlara baktı,bastı mührü. tamam " hayırlı olsun kardeşim geç" dedi. 10-15 adım atınca kafamı kaldırdım şöyle bi. baktım etrafıma, sivil kıyafetli, özgür insanlar görmek o kadar garip hissettirdi ki o an anlatamam.
havalimanı çıkışındaki bavul kontrolüne gelince görevli abi saçtan olsa gerek asker sen bekleme geç dedi. kafa selamı verdim istemsizce devam ettim. havalimanı kapısından çıkıpta rüzgar yüzüme vurunca bi ayıldım. özgürlüğün tadını ilk defa orda tattım sanki. uzun zamandır su içmemişimde biri soğuk su vermiş gibi rahatladım.
havalimanın etrafında 10 tur yürüdüm. gittim geldim. yanımdan geçen insanlara baktım. sigara içtim bol bol. hepsinide yere attım.
uzatmayayım, gittim otogara. biri bana "kim bu öküz" demesin diye nazik nazik konuşmaya çalışıyordum istemsizce. normalde de nazik bir çocuğumdur ama o gün başka bi naziktim. kadınlara baktım hep ama cinsellik barındıran bir bakış değildi. abazan gibi "karı abi karı şunun bacaklara bak" gibi değil. bir tabloya bakar gibi. hayranla, meraklı gözlerle. çok garip gelmişti. uzun süre kadın görmemek bir erkeği taştan bir duvar yapıyor adeta. ilk insana dönüyorsun, dağ ayısı gibi birşey oluyorsun. ne demek istediğimi askerden gelenler bilecektir zaten.
bindim otobüse gittik baba evine. akşam 11 filandı sanırım. annem babam ağlıyor bense boş boş bakıyorum ortalığa. bunlar kim diyorum böyle kendi kendime. tamam tanıyorum annem ve babam, şu kadında ablam ama ne bileyim. sanki bir rüyada gibiydim. vücudumun etrafı şeffaf birşeyle kaplanmışta ben içinden etrafı izliyormuş gibiydim.
tuvalete gittim, duş aldım. herşey o kadar temiz, o kadar cıvıl cıvıl geldi ki gözüme. yerdeki paspas pembe diye mutlu oldum. duşta 10 dakikadan fazla durdum ve kendi penisim dışında peniste görmedim. bu bile cennete girmişim hissi uyandırdı bende.
halıyı hissedeyim, koltuğun kumaşı tenime değsin diye 1-2 gün çorap giymedim. halıya basmak çok güzel bir duyguydu niyeyse. cam bardakta çay içmek mesela, sahanda kırılan yumurta. yemek yemek için beklemen gerekmiyordu. çok saçma geliyordu herşey.
kafamı yastığa koyduğumda uyumam uzun sürdü. sabah ranzada uyanıcam diye korkmuştum hatırlıyorum. rüyaysa bile uzadıkça uzasın istedim. gece 3 gibi anca uyuyabildim. sabah kalktığımda saat 5.30'du.
kıbrıs'ta yaptım askerliği. hemde cehennem taburunda. öğlen saatlerinde yolda 50 metre yürüdünmü baş dönmesi yapardı. üstelik kıbrıs'ta foseptik olmadığı için, 1-2 hafta boyunca değil duş almak tuvalete gidememişliğim bile oldu. sene 2021 buarada. koronadan dolayı çarşıya bir kere bile çıkamadım. sınıra çok yakın olduğu ve başımızda çok sert komutanlar olduğu için tuşlu telefon dışında telefonda elime değmedi. telefon yakalatanlar en iyi ihtimalle askerlikleri uzardı. çok kişinin mahkemeye gittiğini bilirim mesela.
sabah kalktım, 2 gün erken terhis olduğum için tertiplerim koca bir alanın mıntıka temizliğini bana yaptırmışlardı. komutan beni çağırdı, helalleştik herkesle filan. hiçbir duygumun olmadı tek an, o andı sanırım.
neyse havalimanına gittik, bindirdiler uçağa. izmir'e indiğimde saat 12 filandı. dış hatlarda kontrolden filan geçince askerliğin bitiyor diyorlardı. herkes tek tek geçiyor. sıra bana geldi memur önce bana sonra kağıtlara baktı,bastı mührü. tamam " hayırlı olsun kardeşim geç" dedi. 10-15 adım atınca kafamı kaldırdım şöyle bi. baktım etrafıma, sivil kıyafetli, özgür insanlar görmek o kadar garip hissettirdi ki o an anlatamam.
havalimanı çıkışındaki bavul kontrolüne gelince görevli abi saçtan olsa gerek asker sen bekleme geç dedi. kafa selamı verdim istemsizce devam ettim. havalimanı kapısından çıkıpta rüzgar yüzüme vurunca bi ayıldım. özgürlüğün tadını ilk defa orda tattım sanki. uzun zamandır su içmemişimde biri soğuk su vermiş gibi rahatladım.
havalimanın etrafında 10 tur yürüdüm. gittim geldim. yanımdan geçen insanlara baktım. sigara içtim bol bol. hepsinide yere attım.
uzatmayayım, gittim otogara. biri bana "kim bu öküz" demesin diye nazik nazik konuşmaya çalışıyordum istemsizce. normalde de nazik bir çocuğumdur ama o gün başka bi naziktim. kadınlara baktım hep ama cinsellik barındıran bir bakış değildi. abazan gibi "karı abi karı şunun bacaklara bak" gibi değil. bir tabloya bakar gibi. hayranla, meraklı gözlerle. çok garip gelmişti. uzun süre kadın görmemek bir erkeği taştan bir duvar yapıyor adeta. ilk insana dönüyorsun, dağ ayısı gibi birşey oluyorsun. ne demek istediğimi askerden gelenler bilecektir zaten.
bindim otobüse gittik baba evine. akşam 11 filandı sanırım. annem babam ağlıyor bense boş boş bakıyorum ortalığa. bunlar kim diyorum böyle kendi kendime. tamam tanıyorum annem ve babam, şu kadında ablam ama ne bileyim. sanki bir rüyada gibiydim. vücudumun etrafı şeffaf birşeyle kaplanmışta ben içinden etrafı izliyormuş gibiydim.
tuvalete gittim, duş aldım. herşey o kadar temiz, o kadar cıvıl cıvıl geldi ki gözüme. yerdeki paspas pembe diye mutlu oldum. duşta 10 dakikadan fazla durdum ve kendi penisim dışında peniste görmedim. bu bile cennete girmişim hissi uyandırdı bende.
halıyı hissedeyim, koltuğun kumaşı tenime değsin diye 1-2 gün çorap giymedim. halıya basmak çok güzel bir duyguydu niyeyse. cam bardakta çay içmek mesela, sahanda kırılan yumurta. yemek yemek için beklemen gerekmiyordu. çok saçma geliyordu herşey.
kafamı yastığa koyduğumda uyumam uzun sürdü. sabah ranzada uyanıcam diye korkmuştum hatırlıyorum. rüyaysa bile uzadıkça uzasın istedim. gece 3 gibi anca uyuyabildim. sabah kalktığımda saat 5.30'du.
devamını gör...
2.
jet lag etkisi gösterir.
devamını gör...
3.
tarif edilemez bir mutluluk olan gündür.
bitmesine 3 gün kalmıştı, covid dediler uzattılar, 33 gün oldu.
tekrar 12 gün kaldı, izinler de düşülmeyecek dediler 8 gün daha yine uzattılar. uçak bileti gününe denk gelmedi, 2 gün daha uzattılar.
kasım ayın başlangıcından haziran ayına kadar hiç dışarıya çıkamadım. 7 ay o günü bekledim.
izmir havalimanına geldiğim an deli gibi bağırmak istedim, bitmişti. *
bitmesine 3 gün kalmıştı, covid dediler uzattılar, 33 gün oldu.
tekrar 12 gün kaldı, izinler de düşülmeyecek dediler 8 gün daha yine uzattılar. uçak bileti gününe denk gelmedi, 2 gün daha uzattılar.
kasım ayın başlangıcından haziran ayına kadar hiç dışarıya çıkamadım. 7 ay o günü bekledim.
izmir havalimanına geldiğim an deli gibi bağırmak istedim, bitmişti. *
devamını gör...
4.
yeniden doğmuş gibi hisseder insan.
elinde olanların ne denli kıymetli olduğunu kavrar.
her şeyden önemlisi bir daha hayatında aynı ortamda bulunma zorunluluğu olmayacak manyaklardan kurtulmanın tarif edilemez sevinciyle dolar taşar.
elinde olanların ne denli kıymetli olduğunu kavrar.
her şeyden önemlisi bir daha hayatında aynı ortamda bulunma zorunluluğu olmayacak manyaklardan kurtulmanın tarif edilemez sevinciyle dolar taşar.
devamını gör...
5.
hayatta herhalde 2 durum karşısında durup ne yapacağımı bilemedim ve his, zaman kavramını tamamen yitirdim, bunlardan biri nizamiye kapısından çıkışımdı diğeri 15 gün evvel yaşadığım kayıptı.
askerden geldiğim ilk gun askerdeki arkadaslarımı arayıp geldiğimi soyledim, mahalledeki arkadaslarımı arayıp toplanıyoruz dedim. sonra 10 gun gecti işe başladım ve süreci kolay atlattım.
askerden geldiğim ilk gun askerdeki arkadaslarımı arayıp geldiğimi soyledim, mahalledeki arkadaslarımı arayıp toplanıyoruz dedim. sonra 10 gun gecti işe başladım ve süreci kolay atlattım.
devamını gör...
6.
o yıl kız kardeşim ortaokulu son sınıf öğrencisiydi ve benim de mezun olduğum okulda okuyordu. o'na sürpriz yapmak için okul çıkışına karşılamaya gittim, bahçede kendi dönemimde de okulda görev yapan tarih öğretmenimle karşılaştım. hocam hatırladı beni, neler yaptığımı hatırımı sordu. vedalaşırken "askerlik de bitti artık, hayatta başarılar dilerim sana" dedi, ben de ona "sağolun komutanım" diye cevap vermiştim o anda.
yaklaşık 16 ay sizden kıdemli herkese bu şekilde hitap edince, geri döndüğünüz ilk günde dilinizi düzeltmeniz çok kolay olmuyor.
yaklaşık 16 ay sizden kıdemli herkese bu şekilde hitap edince, geri döndüğünüz ilk günde dilinizi düzeltmeniz çok kolay olmuyor.
devamını gör...
7.
anne görmen lazımdı nasıl savaşıyorum düşman hücum ediyor allah allah allah....
devamını gör...
8.
cudi dağı sonrası 4 ncü levent. delirmemek imkansızdı.
devamını gör...