aşksız hayat

anlamı insanına göre değişen hayattır.
kimisi kendini eksik hisseder, sevip sevilmek ister. kimisi hayat hayattır der deyip geçer.

ben de bir erkek olarak kendimi bir bütün gibi hissediyorum. aşk açlığı, duygu açlığı yaşadığıma inanmıyorum. kızlar mutlu olacak diye aşk meşk işlerine dalacak değiliz zaten. böyle şeyler zaten mantıklı değildir. aşk neymiş? esas olan arkadaşlıktır. hiç de kendimizi o sentetik kalıpların içine sokmak zorunda değiliz arkadaşım... samimiyetsiz buluyorum artık aşıkları. yalan, vallahi hepsi yalan.

hiç eksikliğini hissetmedim şimdiye kadar. yaşam zor olunca, geçim sıkıntısı derdine düşünce aklıma gelmiyor vallahi. misal doğalgaz faturası olsun elektrik faturası olsun kol gibi gelmiş. aşk da ne be? açık ve net.

ormanlar, denizler eskisi gibi çağırmıyor,
bahçeler dağılmış, kokusu yok çiçeklerin.
kalan, bir ürpertiyle geçmiş günlerden
içimde o tarifsiz bezginliği geleceklerin ...

tenime bir iğne batmışcasına çoğu geceler;
sıçrarım uykumun bir yerinde, apansız;
aklımdan ayrılık üstüne şarkılar geçer,
yastığım sırılsıklam ve ben yapayalnız.

ne vardı onda bilmem beni bağlayan?
kapanın ne olur, bir daha açılmayın,
ey gözlerim, aşksızlığıma ağlayan!

bitsin artık bu günler, bu sefil geceler,
al, uyut beni göğsünde ey anne toprak!
en korkuncu ölümlerin aşksız yaşamak.

ümit yaşar oğuzcan.

aşkı sadece ikili ilişkilerden biri olarak düşünmeyin, yaşama hevesi de aşkın kendisidir, mevlana'nın şems'i araması da... eğer bir gün "neden yaşıyorum ki lan?" diye soruyorsanız kendinize, işte tam o gün aşksız bir hayat yaşamaya başladınız demektir. umutsuz bir hayatta başarılar...