ata binmek mi yoksa otomobil sürmek mi daha kolay sorunsalı

şimdiki gençlerin hemen, hemen hepsi otomobil sürmeyi öğreniyor.
otomobilde, oturuyorsun koltuğa saatlerce kıpırdamadan gidebiliyorsun.
birde atın üstünde kıpırdamadan oturmayı deneyin, dermişim.

at binmek çok zor, ben de düştüm attan at çiftliğinde.*
arabayla 120 km hızla giderken hiç arabadan düşmedim ama.

oo bayıldığım iki fiil. tabii ki at binmektir zor olan.

zamanında akranlarımla ata binerdik mektebe giderken. güzel zamanlardı.

mi'yi ayırmak senin için daha zor.

konfor açısından at daha zor ama yapılabilirlik açısından elbette otomobil çok daha zor. gazıydı, freniydi, debriyajıydı, 1 tonluk metal yığınını kontrol altına almaktı, direksiyon hakimiyetiydi, trafik kurallarıydı, ayna kullanımıydı kafayı yersiniz öğrenirken. at kullanmak basit iş. iki üç teknik bilirsin ve işini görürsün.

kesinlikle at binmenin daha kolay olduğunu savunduğum başlıktır. düşün ki üzerinde rahat hissetmezsen kendisi de geriliyor. kim kimin için yapar bunu?
biniyorsun sağa çekiyorsun sağa gidiyor, sola çekiyorsun sola gidiyor, dizgini serbest bırakırsan parka geçiyor, yemleniyor kendi kendine, depoyu dolduruyor hayvancık. üstelik ayağa kalkıp da sürebilirsin daha ne kadar rahat ve basit bir mekanizma olabilir vitesi mitesi yok ki bunun. *

adamın birisi spor amaçlı patika yoldan dağın zirvesine kadar çıkmış.
inişinde, aşağıdan dört nala deli gibi gelen gelen bir at ve üstünde bir adam görmüş.
yol o kadar darmış ki ezilmemek için can havliyle kendini kenara atmış.
toz toprak içinde atlı adamın arkasından bağırmış:

*** yukarıda bir şey yok nereye gittiğini sanıyorsun, hem acelen neeee?
* bilmiyorum ya bilmiyorum, ata sorrrrr.

atın üstündeki adama göre araba sürmek daha kolay gibi.