1.
melisa kesmez'in okuduğum üçüncü öykü kitabı. diğer iki kitabı nohut oda ve bazen bahar'ı sel yayıncılıktan okumuştum. ama artık iletişim yayınlarından çıkıyor.
öykü okumayı çok severim. melisa kesmezle yolumuz da yine bu sevgimden kaynaklı kesişmişti. ve o kadar sevmiştim ki. bazı öyküleri birden fazla kez okumuştum. son kitabı ise hep saklamıştım. nedense kendisiyle , öyküleriyle bitirip vedalaşmak gelmiyordu. ama öyküye olan özlemimle geldim buldum kendimi bu kitapta.
birbirinden güzel oykulerle dolu yine bu kitap da. diğerlerinden tek farkı daha kısa ve daha çok öykü olması. ama öyle güzel cümleler kuruyor ki. böyle yüreğimde bir sıcaklık hissetmeden edemiyorum. öyle hayatın içinden ki. her bir öyküde kıyısından köşesinden insanın kendini bulması mümkün sanki.
sevgili melisa kesmez seninle tanıştığım için çok mutluyum. ve öykü okumayı sevenler hatta sevmeyenler bile muhakkak şans verin. okuyun. çünkü o sıcacık oykulerde bir parçanız muhakkak vardır.
keyifli okumalar..
öykü okumayı çok severim. melisa kesmezle yolumuz da yine bu sevgimden kaynaklı kesişmişti. ve o kadar sevmiştim ki. bazı öyküleri birden fazla kez okumuştum. son kitabı ise hep saklamıştım. nedense kendisiyle , öyküleriyle bitirip vedalaşmak gelmiyordu. ama öyküye olan özlemimle geldim buldum kendimi bu kitapta.
birbirinden güzel oykulerle dolu yine bu kitap da. diğerlerinden tek farkı daha kısa ve daha çok öykü olması. ama öyle güzel cümleler kuruyor ki. böyle yüreğimde bir sıcaklık hissetmeden edemiyorum. öyle hayatın içinden ki. her bir öyküde kıyısından köşesinden insanın kendini bulması mümkün sanki.
sevgili melisa kesmez seninle tanıştığım için çok mutluyum. ve öykü okumayı sevenler hatta sevmeyenler bile muhakkak şans verin. okuyun. çünkü o sıcacık oykulerde bir parçanız muhakkak vardır.
keyifli okumalar..
devamını gör...
2.
yazar melisa kesmez imzalı öykü kitabıdır. 154 sayfadan oluşur.
öykülerde göçebelik, aidiyet duyguları derinden hissedilir. bir cümlede zonk! diye durur altını çize çize kitapla hemhâl olmak istersin. o bu cümleyi nasıl kurdu diye. melisa kesmez öyle bir yazardır. sıcak bir günde içilen buzlu meşrubat gibi etkiler insanı. keza bütün kitapları da öyledir.
bazen öyle bir insanla kesişiyor ki yolun, ömrünün yarısını onsuz geçirdiğin için kendine öfkeleniyorsun.
"atları bağlayın, geceyi burada geçireceğiz!"
öykülerde göçebelik, aidiyet duyguları derinden hissedilir. bir cümlede zonk! diye durur altını çize çize kitapla hemhâl olmak istersin. o bu cümleyi nasıl kurdu diye. melisa kesmez öyle bir yazardır. sıcak bir günde içilen buzlu meşrubat gibi etkiler insanı. keza bütün kitapları da öyledir.
bazen öyle bir insanla kesişiyor ki yolun, ömrünün yarısını onsuz geçirdiğin için kendine öfkeleniyorsun.
"atları bağlayın, geceyi burada geçireceğiz!"
devamını gör...
3.
sait faik hikaye armağanı kazanmış 1980 doğumlu türk öykü yazarı melisa kesmez'in yazmış olduğu 154 sayfalık öykü kitabı.
öykülerde aidiyet duygusu fazlasıyla hissedilir zaten kitabın adına binaen öykülerin de içeriğinin kalmak, yerleşmek tadında olması gerekir.
yine de ondan kopmak kolumu kesip atmak gibi bir şeydi.
öykülerde aidiyet duygusu fazlasıyla hissedilir zaten kitabın adına binaen öykülerin de içeriğinin kalmak, yerleşmek tadında olması gerekir.
yine de ondan kopmak kolumu kesip atmak gibi bir şeydi.
devamını gör...
4.
normalde öykü kitaplarını çok sevmem çünkü geriye pek bir şey kalmıyor gibi hissediyorum. belki ufak bir tortu ama dişe kavuğa dokunur türden bir şey katmadığına inanıyorum insana.
ama bu öykü kitabını sevdim; odağında kadınların olduğu, erkeklerin ilk defa biraz daha pasif bir alanda kaldığı modern zaman hikayelerinden oluşuyor. ben bu çağın varoluş kaynaklı sorunlarından ve dertlerinden hoşlanıyorum sanırım.
yolculukta, sağda solda arkadaşları beklerken, ocaktaki yemeğin pişmesini takip ederken birkaç öykü okuyup bazı cümlelere bayılabilirsiniz:
çıt diye kırılıyor iki insan. bir vakit kaynadıkları yerden. kimse duymuyor. arabalar geçiyor sokaktan. çocuklar koşuyor. küfrediyor biri. bir kadın camdan bağırıyor mahalle bakkalına: "kadir, iki ekmek", "tamam, abla! hemen!". pof diye bir torba iniyor gökten yolun ortasına, başka bir kadın her gün aynı saatte çöp torbasını atıveriyor mutfağın camından. kimse duymuyor o incecik kırılma sesini, hayatın gürültüsü patırtısı içinde. bir tek ikisi.
tanım: melisa kesmez e ait, yaklaşık 150 sayfalık bir öykü kitabı.
ama bu öykü kitabını sevdim; odağında kadınların olduğu, erkeklerin ilk defa biraz daha pasif bir alanda kaldığı modern zaman hikayelerinden oluşuyor. ben bu çağın varoluş kaynaklı sorunlarından ve dertlerinden hoşlanıyorum sanırım.
yolculukta, sağda solda arkadaşları beklerken, ocaktaki yemeğin pişmesini takip ederken birkaç öykü okuyup bazı cümlelere bayılabilirsiniz:
çıt diye kırılıyor iki insan. bir vakit kaynadıkları yerden. kimse duymuyor. arabalar geçiyor sokaktan. çocuklar koşuyor. küfrediyor biri. bir kadın camdan bağırıyor mahalle bakkalına: "kadir, iki ekmek", "tamam, abla! hemen!". pof diye bir torba iniyor gökten yolun ortasına, başka bir kadın her gün aynı saatte çöp torbasını atıveriyor mutfağın camından. kimse duymuyor o incecik kırılma sesini, hayatın gürültüsü patırtısı içinde. bir tek ikisi.
tanım: melisa kesmez e ait, yaklaşık 150 sayfalık bir öykü kitabı.
devamını gör...
5.
bir melisa kesmez kitabıdır.
öykü yazmak zor iştir. artık uzun zamandır edebiyat aleminde öykü yazarlığı romana geçmek için bir basamak olarak görülmüyor. iyi de oluyor. çünkü doğrusu bu. öykü yazarlığı bambaşka bir anlatım yeteneği gerektiren, damıtılmış cümlelerle savaşmayı zorunlu tutan nevi şahsına münhasır bir edebi anlatımdır.
melisa kesmez de bu işin hakkını veren yazarlardan biridir. yazdığı bütün kitapları okudum. o yazmaya devam ettikçe ben de okumaya devam edeceğim. aldığı önemli ödüllerden bağımsız olarak söylüyorum melisa kesmez geleceğe kalacak öykü yazarlarından biridir.
yüz elli sayfadan az tutan bu hacimsiz kitapta yirmi beş öykü var. genelde kadınların sesi ile dinlediğimiz bu öykülerde bir tarafı yaralı insanları okuyoruz. ama melisa kesmez'in mizah yeteneğini de yabana atmayalım. en acı durumlarda insanın yüzünde bir tebessüm bırakmayı başarıyor yazar.
ben ilk olarak ismine vuruldum kitabın. hep bu cümleyi kurmak istemiştim çizgi roman okuduğum çocukluk yıllarımdan beri.
melisa kesmez evrenini sevdim. atları bağlayın geceyi burada geçireceğiz.
öykü yazmak zor iştir. artık uzun zamandır edebiyat aleminde öykü yazarlığı romana geçmek için bir basamak olarak görülmüyor. iyi de oluyor. çünkü doğrusu bu. öykü yazarlığı bambaşka bir anlatım yeteneği gerektiren, damıtılmış cümlelerle savaşmayı zorunlu tutan nevi şahsına münhasır bir edebi anlatımdır.
melisa kesmez de bu işin hakkını veren yazarlardan biridir. yazdığı bütün kitapları okudum. o yazmaya devam ettikçe ben de okumaya devam edeceğim. aldığı önemli ödüllerden bağımsız olarak söylüyorum melisa kesmez geleceğe kalacak öykü yazarlarından biridir.
yüz elli sayfadan az tutan bu hacimsiz kitapta yirmi beş öykü var. genelde kadınların sesi ile dinlediğimiz bu öykülerde bir tarafı yaralı insanları okuyoruz. ama melisa kesmez'in mizah yeteneğini de yabana atmayalım. en acı durumlarda insanın yüzünde bir tebessüm bırakmayı başarıyor yazar.
ben ilk olarak ismine vuruldum kitabın. hep bu cümleyi kurmak istemiştim çizgi roman okuduğum çocukluk yıllarımdan beri.
melisa kesmez evrenini sevdim. atları bağlayın geceyi burada geçireceğiz.
devamını gör...
6.
melisa kesmez imzalı 154 sayfalık öykü kitabı olup toplam 24 öyküden oluşmakta ve 2014 yılında yayınlanmıştır.
melisa kesmez'in öyküleri hakkında konuşmak gerekirse öykülerinde hayatın her zaman pespembe olmadığını hatırlatır bize;
ayrılıkları, mutsuzluğu, özgürlüğü ve yalnızlığı, kayıpları ve aşkları, aile ilişkilerini, birinden kopmanın ne demek olduğunu, yaşamı ve ölümü kendine has bir biçimde karşımıza çıkarır melisa kesmez
üslubu oldukça sürükleyicidir, fark edemediğimiz küçük önemsiz sanılan ama fark yaratan detayları kendine özgü bir biçimde sunar.
bu kitabında da birbirinden güzel 24 öykü karşımıza çıkıyor; hayatın içinden ve sarsıcı öyküler, durup tavana baktıran, kahve içme isteği doğuran, düşündüren, güldüren, belki ağlatan öyküler.
göçebelik, aşk, yalnızlık, ölüm, aile ilişkileri, mutsuzluk, arkadaşlıklar, sevgiler, bulup da yitirmeler, öykülerin hissettirdiği şeylerdendir denilebilir.
ebeveyn olmak, mutsuzluğa çocuğun gözünden bakmak, ailenin yarattığı boşluklar, yalnızlık duygusu kitapta hissedilen duygulardandı denilebilir.
nohut oda (kitap) kitabını ne kadar iyi bulduysam bu kitabı da benim için o kadar değerlidir.
halam öyküsünü oldukça hisli bulmuştum.
oldukça sürükleyici ve hayatın içinden öyküler..
kalacak yer yoksa sorun değil;
atları bağlayın geceyi burada geçireceğiz
melisa kesmez'in öyküleri hakkında konuşmak gerekirse öykülerinde hayatın her zaman pespembe olmadığını hatırlatır bize;
ayrılıkları, mutsuzluğu, özgürlüğü ve yalnızlığı, kayıpları ve aşkları, aile ilişkilerini, birinden kopmanın ne demek olduğunu, yaşamı ve ölümü kendine has bir biçimde karşımıza çıkarır melisa kesmez
üslubu oldukça sürükleyicidir, fark edemediğimiz küçük önemsiz sanılan ama fark yaratan detayları kendine özgü bir biçimde sunar.
bu kitabında da birbirinden güzel 24 öykü karşımıza çıkıyor; hayatın içinden ve sarsıcı öyküler, durup tavana baktıran, kahve içme isteği doğuran, düşündüren, güldüren, belki ağlatan öyküler.
göçebelik, aşk, yalnızlık, ölüm, aile ilişkileri, mutsuzluk, arkadaşlıklar, sevgiler, bulup da yitirmeler, öykülerin hissettirdiği şeylerdendir denilebilir.
ebeveyn olmak, mutsuzluğa çocuğun gözünden bakmak, ailenin yarattığı boşluklar, yalnızlık duygusu kitapta hissedilen duygulardandı denilebilir.
nohut oda (kitap) kitabını ne kadar iyi bulduysam bu kitabı da benim için o kadar değerlidir.
halam öyküsünü oldukça hisli bulmuştum.
oldukça sürükleyici ve hayatın içinden öyküler..
kalacak yer yoksa sorun değil;
atları bağlayın geceyi burada geçireceğiz
devamını gör...