uzaya gidecek türk vatandaşını testlerden geçireceğiz

kaynak
sanayi ve teknoloji bakanı mustafa varank, "uzay ve havacılık, tıp çalışmaları da gerçekten önemli. yakın bir zamanda türkiye'nin uzaya göndereceği insanları seçmek üzere duyuruya çıkacağız. sağlık bilimleri üniversitesinin kurduğu merkez de çok işimize yarayacak. uzaya gidecek insanların özel şartları olması gerekiyor. bu merkezin yakın zamanda ilk kullanıcılarından bir tanesi bakanlığımız olacak. uzaya gidecek türk vatandaşını orada testlerden geçireceğiz." açıklamasında bulunmuş.

ya allah bismillah diyerek düğmeye reis basacaktır.

uzay araştırmaları için ayırdıkları 20 bin tl ile nereye kadar gidecekler çok merak ediyorum.

bir çeşit beyan.

"testler" dedikleri umarım "hangi dine mensupsun? hangi partiye oy veriyorsun?" türünden sorular sormak değildir.

bu işler sanıldığı kadar basit değil. astronotların fiziksel, psikolojik ve medikal testleri geçmesi ile "tamam, bulduk biz adamımızı!" deyip çıkamazsınız işin içinden. bu insanların eğitimleri uzun yıllar alır. eğitimlerine, bildiğiniz okul öğrencisi gibi ders yapıp ödev hazırlamak, sınava girmek gibi olaylar dahil olduğu gibi, kütle çekimsiz ortamda nasıl hareket edeceklerini öğrenmeleri için yapılan havuzlarda, bu işi daha önceden iyi bilen insanların önderliğinde çalıştırılmaları gibi fiziksel aktiviteler de dahildir. bunların yapılacağı tesisler ve gereken altyapı ciddi bir maliyet ister.

hocalar, uzayda ters gidebilecek herhangi bir durumun nasıl çözüleceğine dair simülasyonlar hazırlamak ve bunları değerlendirmekle yükümlüdür. üstelik uzayda çok fazla şey ters gidebilir. basit bir şeyi bile gözden kaçırmanız birçok insanın hayatına mal olur. orada iletişimi sağlamak için yer üssünde çalışacak kalifiye insanlar ve işin aletsel kısmını başarıyla halledecek mühendisler de gerekir.

daha sayarım ama gerek yok çünkü anlaşılan o ki biz öyle "bütün işi dört başı mamur yapıp uzaya gideceğiz kendi çabamızla" gibi bir niyet içerisinde değiliz. cebinde 30 lirayla tatile gitmeye kalkışmak gibi bir iş bu. senin bütçe diye ayırdığın şeyle adamların 1 giysisinin maliyetini bile karşılayamıyorsun. 15-20 milyon dolara hallediliyor o iş. 1 astronotu uzaya göndermek, rusya'ya 90 milyon dolar ödemeniz anlamına geliyor.

yok diyorsanız ki "biz burada 3-5 dandik test yapıp nasa'ya, esa'ya falan şutlarız geri kalan işi" o zaman da zaten bu işte bizim övüneceğimiz "uzaya insan gönderiyoruz" diye gurur duyacağımız pek bir şey olmaz.

aklıma, bruce willis, liv tyler in oynadığı "armageddon" filminde uzaya gönderilecek ekibi seçme aşamaları geldi, iri yarı bir zenci vardı psikolojik test sırasında hüngür hüngür ağlıyordu, bir tane de sıska herkesin dalga geçtiği birisi vardı (ki bu kişi "desperado" ve "ada" filmlerinde de yan rolde oynamıştı) bu adama psikolojik test yapılması sırasında testi yapanlar ters köşeye yatırıyordu;
neyse, ekip uzaya gidiyor, uzayda dünyaya yönelmiş cismin üstüne gemi ile inip, ardından patlayıcı maddeler ile cezmi patlatıyorlar filan, hatta en son araç arıza veriyor, bruce willis kendini feda edip cismin merkezine doğru ölümüne bir yolculuğa çıkıyor filan.
tabiki bu film; ama ortada gemi yok, çalışma yok, astronot için seçim yapmak, "dereyi görmeden, paçaları sıvamak" gibi bir şey.

bazen şöyle düşünüyorum; bir makama bir atama yapılırken, böyle ince eleyip sık dokuyacağımıza, şartları taşıyan örneğin ilk 100 kişiyi belirleyip "pinpon topu" kurası yapsak diyorum; bilgisayar kurası riskli, yazılacak program ile ıstenilen kişi belirlenir; ama pinpon topu öyle değil 100 kişinin hepsi eşit şartlarda; belirleyeceğimiz aday sanki daha liyakatli olur gibi geliyor; hem bir de bu belirlemenin şöyle bir avantajı var; belirlediğiniz aday pinpon topu kurası ile geldiği için kimseye eyvallahı olmaz, kimseye karşı kendisini ezik hissetmez, görevini daha tarafsız ve bağımsız yapar.

şimdi yazıyı yazarken; arada ki bağlantıyı unuttum; bu dediğim astronot belirleme süreci için değildi sanırım; neyse yazı olduğu gibi kalsın; bakarsınız birileri okur, belki bu fikri bir aday belirleme sürecinde işletir; düşünsenize bir makama müdür atanacak adayı böyle belirlediniz, hata yapma ihtimali olur mu sizce????

neyse; inşallah uzaya gidecek astronotlar yetkin kişiler olurlar;
birde; cengiz aytmatov 'un "gün olur, asra bedel" romanını okumalarını öneririm, astronot adaylarına, belli mi olur, uzaydan geri gelmek istemeyebilirler; belki de uzayra hayat vardır???

müslümanlar da uzaya çıkabiliyor mesajını taşıyacak ve bunu bir show halinde yapacak olan astronotlardır. torpiliniz bol olsun.

türk vatandaşı ifadesi ile güldüren başlık.
ülkede türk vatandaşı kaldı mı ki?
keşke öncelikle sınırı geçen ne idiğü belirsizleri testten geçirselerdi.
koca ülke tavsiye edildi.
(bkz: türk vatandaşına geçirmek)

türk girer; mültecileri direkt göndeririz.

(bkz: yös)

mustafa bizi ışınla.
olmaz makine soğuk.

mülakatla olacaksa, bilemedim.

ımam hatipli bir kac arkadasin gitmesi lazim teste luzum yok.

sert inişli(ayın yüzeyine çarparak) ay görevi için , türk kadınlarının videolarını çekip onlarla alay eden ya da taciz eden göçmenlerden faydalanabiliriz. böyle bir görev için mürettebat gerekmediğinin farkındayım ancak onlar göç etmeyi seviyorlar sonuçta, ilk uzay mültecileri bizim ülkemizden çıkmış olur böylece, tek pürüz ay yüzeyine ulaştıklarında tek parça kalamayacak olmaları, ancak bunun bir problem teşkil edeceğini düşünmüyorum.

uzay mülakatı birinci soru:
referansın kim ve ne kadar paran var?