avukatların sığınmacıların gönderildiği otobüsü durdurmaya çalışması

içeri girmesinler aman diyim public vakalarından sonra bangbus vakası da yaşamasın millet.

otobüse binip onlarla gitsinler

evlerinizde misafir edin denilse, hızlı koşmak için ayakkabılarını çıkartıp kaçarlar.

şu etekli avukatlar sokakta 5 kişilik bir afgan erkek çetesinin yanından geçse olacakları tahmin edemiyorum. bir de utanmadan otobüsü engellemeye çalışıyorlar.

arabadakiler aşağı inse yapacakları ilk iş etekli olanın etek altını kayda alıp sayfasında paylaşmak olacak. bunlar yoldan çıkmış, motor falan yazıp servis edecek. bizimkiler hâlâ hümanizm şovunda.
herif buraya ait değil ki. gelirken durdurmadığın otobüsü giderken niye durduruyorsun.
bir tanesi bile alıp evinde birlikte yaşar mı bunlarla.
izmir’deyken kordon sahilde genç kızların yanlarında erkek olmadan biralarını falan içtiklerini görmüştüm. ulan istanbul’da olsa bırak bira içmeyi, oturup tek başına sahile baksa hemen biri yanaşıp tanışmaya çalışır rahatsız eder diye düşünmüştüm. mülteciler bizimkilerden beter. o izmir’i erzurum’dan bursa’dan beter hale getirirler bunların haberi yok. rahat batıyor herhalde.

davul sesinin uzaktan hoş geldiği anlardan biri.

bu tür kararlar hakkında herkesin konuşmaması gerek. eğer böyle bir durum varsa gönderilme kararı onlarla iç içe yaşayan mahalle sakinlerine, otobüste yan yana giden insanlara, videoya alınmış kadınlara, kavgaya tutuşmuş adamlara sorulmalı. yoksa insanlığı ben de sıcak yatağımdan kolayca kurtarabilirim.

herkesin istediğini söyleyebilme rahatlığı (özgürlüğü değil) tüm dünyayı bitirecek.

barolar türk ve türkiye düşmanıdır. bütün alçaklar içlerinde yuvalanmıştır.

şoför kardeşim keşke üstlerine bassaydı, en kötü kaporta kirlendi diye üzülürdük.