avukatların konuşurken karşıdaki davalıyı kışkırtması

aslında çok sık yaptıkları bir taktik, davalı kişiyi son raddesine getirip, yapmaması gereken şeyleri yaptırmaya çalışma yöntemi.
bir ton, manipüle metodları var, zaaflarından yararlanmak en klasiği.
bunu yaparken, ölme ihtimalini göze almıyorlar malesef, zaten örnekleri yakın geçmişte bolca bulunabilir ölen avukat kardeşlerin.

(bkz: türk hukuk sistemini amerikan dizilerinden öğrenip başlık açmak)

he anam he, avukatın işi gücü yok davalıyı kışkırtır, aldığı asgarinin bir tık üstü maaş için canını tehlikeye atar. ortada jüri yok, bişey yok, kamu davası ise zaten davacı taraf avukatı olan kişi cumhuriyet savcısı. davalı taraf kışkırsa ne olacak, hakim ooo bu davalı da hemen kışkırdı, bi beş sene de ben takayım mı diyecek?

bilmeden etmeden açmayın oğlum şu başlıkları.

(bkz: primal fear)
akıllara gelmese olmaz.. efsane anlatır bu olayı.

kendi müvekkilini bile kışkırtmalar falan..
efsane.

bunun en güzel örneği şüphesiz bir kaç iyi adam filmidir ama yerli bir örnek olarak süleyman çakır'ın savunmasını verebilirim.

modern hukuk sisteminin adaletsizliklerinden. avukatı olmayanlar ne yapsın bu arada?

devlatin verdiği avukatların müvekkillerine " çantada keklik" zihniyetiyle baktıklarını gördüm. evet.

pek yapmazlar. müvekkilleriyle kendilerini o kadar özdeşleştirmezler. görüp görebileceğiniz en profesyonel, mantıklı ve kazanç odaklı meslek grubudur. herkes onların müvekkili olabileceğinden yeni müşterileri kaçırmak istemezler.