ayın en iyi yazarlarında derece yaparsam ne yaparım endişesi

tamam.

uygulamada o dereceye gelmişse bir yazar, endişe yapmaz.

ilk üçe girersen beyin olimpiyatlarında ülkemizi temsil ediyorsun.

bu başlık bana derinden dokundu... zamanında - magnum dondurma yiyebiliyor olduğum eski zamanlarda, hep düşünürdüm çubukların üzerindeki şifreyi sözgelimi 4586'e göndersem ve porsche bana çıksa neler olurdu diye. böyle anlarda garibanlığımın bana magnum'dan porsche çıkmasına bile engel olacağını anlardım ve çubukların üzerindeki şifreyi 4586'ya göndermek için hiçbir girişimde bulunmazdım. bu durumun bir benzerini öss'de derece yapsam neler olurdu bakış açısıyla da yaşamışımdır. hey gidi günler... zaten magnum da hiç güzel bi dondurma değil bence neden yiyorsunuz anlamıyorum
t: bir endişe.

bana yoldaştan sözlüğümüzü tokyo olimpiyatlarında temsil etme teklifi geldi.

dedim ne yaptın yoldaş, ben fikir adamıyım ne sırıkla atlayabilirim, ne engelli koşu ne de başka bir şey.

sözlüğümüzün şerefli bayrağını göklerde dalgalandırmayı istemeyerekte olsa reddettim, özür dilerim sözlük.

kime sakso çekiyoruz. yükselmek istiyorum bu camiada.

"öyle bir şey mi varmış?" denilesi endişe.

endişelenmediğim gibi hiçbir de şey yapmadım. kitap hakkımı bağışladım, yazmaya devam...

bir parça odun olduğumdandır belki, bilemedim. sınavlarda falan da heyecan yapmazdım.

ben de ilk defa dün gördüm sıralama varmış aylık ilk beşteyim tuhaf geldi. şu ana kadar bir yarışta hissetmiyordum kendimi. şu andan sonra yarışta mı olurum onu da bilmiyorum.

hiçbir şey yapmam. para ödülü verilmiyor.

bir şey yapmıyorum. alıştım artık.*

niye endişe edeyim. sanki rüşvet verdim. emeğimle yazdım ulan. bak beyim, sana iki çift lafım var.

olmayan endişedir .neden endişe edeyim gider kitap isterim .