1.
ın the shadow of the moon
başrollerde boyd holbrook, cleopatra coleman ve michael c. hall 'in oynadığı ,yönetmenliğini jim mickle'ın yaptığı film netflix 2019 amerikan bilimkurgu gerilim filmidir.
filmin konusu ayın dokuz senelik döngüleriyle zamanda yolculuğu kullanarak geçmişe gelen bir kadın ve o döngüyü kırmaya çalışan dedektifin karşılaşmalarında geçen olayları anlatıyor.
thomas lockhart isimli dedektif olmak için uğraşan bir polis 1988 yılında phidelphia ‘da meydana gelen ve aynı zamana gelen ölümleri şüpheli bulur ve dedektif olabilmesi için bir fırsat gibi görüp olayları araştırmaya başlar. ancak cesetlerin benzer ölümleri ve katilin bıraktığı izler bilimsel olarak açıklanamamakta ve gerçeklikle uyuşmamaktadır. locke, 9 yıl aralarla aynı imzayla işlenen seri cinayetleri çözüme kavuşturmak için daha da hırslanır ve takıntı haline getirir. bu durum akli dengesini kaybetmesine ve kariyerine mal olacaktır.
netflix’ in tavsiyeler sıralamasında 6. sıralarda olan zaman yolculuğunu tersten işleyen filmin başlangıcı güçlü bir sahneyle, ilgi çekici ve gizemli başlamasına rağmen ilk cinayetlerden sonra tahmin edilebilirliğini arttıran bir seviyede ivme kaybetmekte. film de kurgu genel zaman yolcuğu senaryolarına benzerlik göstermekle beraber olayların geçtiği zamanlardaki atmosferler güzel yansıtılmış fakat görsel ve efektler konusunda biraz zayıf kalmış. özellikle bazı sahnelerde ki basit hatalar filmde ara ara kopukluk yaşamanıza neden olabiliyor.
yine de bilim kurgu temasını sevenler için akıcı seyredilebilir ortalama bir film olmuş bilim kurgu sevdiğimden sıkılmadan izledim. zaman geçirmek, zihni yormadan izleyebilecek çerezlik bir film arıyorsanız izleyebilirsiniz.
başrollerde boyd holbrook, cleopatra coleman ve michael c. hall 'in oynadığı ,yönetmenliğini jim mickle'ın yaptığı film netflix 2019 amerikan bilimkurgu gerilim filmidir.
filmin konusu ayın dokuz senelik döngüleriyle zamanda yolculuğu kullanarak geçmişe gelen bir kadın ve o döngüyü kırmaya çalışan dedektifin karşılaşmalarında geçen olayları anlatıyor.
thomas lockhart isimli dedektif olmak için uğraşan bir polis 1988 yılında phidelphia ‘da meydana gelen ve aynı zamana gelen ölümleri şüpheli bulur ve dedektif olabilmesi için bir fırsat gibi görüp olayları araştırmaya başlar. ancak cesetlerin benzer ölümleri ve katilin bıraktığı izler bilimsel olarak açıklanamamakta ve gerçeklikle uyuşmamaktadır. locke, 9 yıl aralarla aynı imzayla işlenen seri cinayetleri çözüme kavuşturmak için daha da hırslanır ve takıntı haline getirir. bu durum akli dengesini kaybetmesine ve kariyerine mal olacaktır.
netflix’ in tavsiyeler sıralamasında 6. sıralarda olan zaman yolculuğunu tersten işleyen filmin başlangıcı güçlü bir sahneyle, ilgi çekici ve gizemli başlamasına rağmen ilk cinayetlerden sonra tahmin edilebilirliğini arttıran bir seviyede ivme kaybetmekte. film de kurgu genel zaman yolcuğu senaryolarına benzerlik göstermekle beraber olayların geçtiği zamanlardaki atmosferler güzel yansıtılmış fakat görsel ve efektler konusunda biraz zayıf kalmış. özellikle bazı sahnelerde ki basit hatalar filmde ara ara kopukluk yaşamanıza neden olabiliyor.
yine de bilim kurgu temasını sevenler için akıcı seyredilebilir ortalama bir film olmuş bilim kurgu sevdiğimden sıkılmadan izledim. zaman geçirmek, zihni yormadan izleyebilecek çerezlik bir film arıyorsanız izleyebilirsiniz.
devamını gör...
2.
oyuncu listesinde boyd holbrook, cleopatra coleman, michael c. hall, bokeem woodbine, sarah dugdale, rudi dharmalingam, tadhg mcmahon, rachel keller, gabrielle graham, julia knope, quincy kirkwood, ryan allen, colton royce, jay yoo, philippa domville, gregory millar, tony nappo, billy otis, elinor price ve nneka elliott gibi oyucların olduğu 2019 yapımı bu bilim kurgu/dram/gerilim türündeki filmin yönetmeni ise jim mickle'dır
filme sonundan bakmak lazım çünkü başından bakarsak kötü olan insan aslında iyi biri iyi olanda biraz kötü biri durum biraz karışık çünkü filmde gelecekte kötü olma potansiyeli taşıyan bir kaç insanı gelecekten gelerek öldüren bir kız ile bir polis arasında geçiyor. kız sürekli de gözükmüyor dokuz yılda bir geliyor bu da ayın belli bir hareketi üzerinden oluyor. her dokuz yılda adamımız ileri giderken kız ise geri gidiyor. adamımız bunu anladığında geç oluyor ama zaten bunun olması gerekiyor çünkü kız en sonda öldürdüğü insanların aslında gelecek zamanda çok kötü insanlar olacağını ve beni buraya gönderen kişinin de aslında adamımız olduğunu söylüyor ve kendisinin torunu olduğunu söylediğinde adamımız onu bırakıyor. bu kızı yakalamak için yıllarını ve kariyerini çöpe atıyor ama en sonunda da onu bırakıyor aslına bakarsanız mantıksız.
film her ne kadar işleniş ve ilerleme konusunda belli bir yere kadar güzel ilerlese de sonunu bağlama konusunda biraz sorun yaşamışlar gibi geldi bana bu sebepten kararsız kaldım tavsiye edip etmeme konusunda ama hiçbir şey bulamadığınız bir güne iyi gidebilir gibi geliyor bana. izleyin fakat boş zamanda diyelim. iyi seyirler.
filme sonundan bakmak lazım çünkü başından bakarsak kötü olan insan aslında iyi biri iyi olanda biraz kötü biri durum biraz karışık çünkü filmde gelecekte kötü olma potansiyeli taşıyan bir kaç insanı gelecekten gelerek öldüren bir kız ile bir polis arasında geçiyor. kız sürekli de gözükmüyor dokuz yılda bir geliyor bu da ayın belli bir hareketi üzerinden oluyor. her dokuz yılda adamımız ileri giderken kız ise geri gidiyor. adamımız bunu anladığında geç oluyor ama zaten bunun olması gerekiyor çünkü kız en sonda öldürdüğü insanların aslında gelecek zamanda çok kötü insanlar olacağını ve beni buraya gönderen kişinin de aslında adamımız olduğunu söylüyor ve kendisinin torunu olduğunu söylediğinde adamımız onu bırakıyor. bu kızı yakalamak için yıllarını ve kariyerini çöpe atıyor ama en sonunda da onu bırakıyor aslına bakarsanız mantıksız.
film her ne kadar işleniş ve ilerleme konusunda belli bir yere kadar güzel ilerlese de sonunu bağlama konusunda biraz sorun yaşamışlar gibi geldi bana bu sebepten kararsız kaldım tavsiye edip etmeme konusunda ama hiçbir şey bulamadığınız bir güne iyi gidebilir gibi geliyor bana. izleyin fakat boş zamanda diyelim. iyi seyirler.
devamını gör...
3.
bir jim mickle filmidir.
filmin senaryosunu gregory weidman ve geoffrey tock yazmıştır. filmin başrollerinde boyd holbrook, cleopatra coleman, bokeem woodbine, rudi dharmalingam ve dexter ve six feet under dizileri ile efsane olmayı başarmış michael c. hall oynamıştır.
öncelikle şunu belirtmeliyim ki filmi sevip sevmediğim konusunda ciddi şüpheler var içimde. yani izlerken sıkılmadım, hatta bazı yerlerde heyecanlandım ve meraklandım ama yine senaryodaki bazı yerlerde kafama oturmayan, mantıklı bulmadığım yerler oldu, bu da biraz canımı sıktı açıkçası.
film dokuz yıl aralıklarla yaşanan üç zaman diliminde geçiyor. ilkinde insanlara bir izotop zerk eden bir katilin peşine düşen bir polis başarısız oluyor. ama dokuz yıl sonra bu katilin taklitçisi olduğunu düşündüğü bir katil daha aynı şekilde cinayetler işliyor ve bir dokuz yıl sonra tekrar aynı şeyler oluyor.
ay'ın dünya ve üzerinde yaşayan insanlar üzerinde bir etkisi olduğu kesin -moonfall'daki gibi olduğunu sanmıyorum- ve bu konuda çokça da film yapıldı. bu film benzerlerinden olaya daha farklı bir bakış açısı ile yaklaşarak ayrılıyor.
yine de senaryo daha güçlü olup film daha iyi çekilebilirmiş bence.
filmin senaryosunu gregory weidman ve geoffrey tock yazmıştır. filmin başrollerinde boyd holbrook, cleopatra coleman, bokeem woodbine, rudi dharmalingam ve dexter ve six feet under dizileri ile efsane olmayı başarmış michael c. hall oynamıştır.
öncelikle şunu belirtmeliyim ki filmi sevip sevmediğim konusunda ciddi şüpheler var içimde. yani izlerken sıkılmadım, hatta bazı yerlerde heyecanlandım ve meraklandım ama yine senaryodaki bazı yerlerde kafama oturmayan, mantıklı bulmadığım yerler oldu, bu da biraz canımı sıktı açıkçası.
film dokuz yıl aralıklarla yaşanan üç zaman diliminde geçiyor. ilkinde insanlara bir izotop zerk eden bir katilin peşine düşen bir polis başarısız oluyor. ama dokuz yıl sonra bu katilin taklitçisi olduğunu düşündüğü bir katil daha aynı şekilde cinayetler işliyor ve bir dokuz yıl sonra tekrar aynı şeyler oluyor.
ay'ın dünya ve üzerinde yaşayan insanlar üzerinde bir etkisi olduğu kesin -moonfall'daki gibi olduğunu sanmıyorum- ve bu konuda çokça da film yapıldı. bu film benzerlerinden olaya daha farklı bir bakış açısı ile yaklaşarak ayrılıyor.
yine de senaryo daha güçlü olup film daha iyi çekilebilirmiş bence.
devamını gör...