1.
1960lı yıllarda ankara'da gerçekleşen ve göründüğü kadar saçma bir nedeni olmasa da ne kadar absürt bir ülkede yaşadığımızın göstergesi olan olaydır.
ülkede darbeler çağını başlatan ve sonunda dışişleri bakanı fatin rüştü zorlu, maliye bakanı hasan polatkan ve ülkenin büyük bir çoğunluğun oyunu alarak iktidara gelmiş olan başbakan adnan menderes idam edilir. dönemin cumhurbaşkanı olan celal bayar ile diğer on demokrat partilinin ise idam cezalarının infazı gerçekleşmez.
tümgeneral cemal madanoğlu önderliğinde yapılan bu darbe de başarılı ya da başarısız olan diğer darbe ve darbe girişimleri gibi anlamsız sonuçlar doğurmuştur. demirkırat isimli belgesel yapımda bu konular hakkında konuşan cemal madanoğlu'nun konuşmaları ile anladım ki darbe yapan askeri personelin darbe sonrası için somut hiçbir düşüncesi olmamış. sonraki darbeler için de durum aşağı yukarı böyle olmuş.
başlıkta bahsettiğim olay ise darbe sonrasında ankara'da yaşanıyor. belgesel esnasında kullanılan görseli görünce aklıma nedense bir ray bradbury ya da stanislaw lem kitabındaymışız düşüncesi geldi.
darbe sonrasında demokrat partili vekillerin kaçmasını önlemek için idareyi devralan komutanlar böyle bir önlem düşünmüşler. o dönem, artık kaç gün sürdüyse, ankara'da seyir halinde olan araçlar bagajları açık bir şekilde yollarına devam etmek zorunda bırakılmışlar. demokrat partili vekillerin bir araba bagajına saklanıp kaçma ihtimaline karşı.
bunun gerçek bir önlem olup olmadığı elbette tartışılır ama ben bu görsel ile karşılaşınca türkiye'de yapılan bu darbenin ne kadar anlamsız bir olay olduğuna bir kez daha ikna oldum.
ülkede darbeler çağını başlatan ve sonunda dışişleri bakanı fatin rüştü zorlu, maliye bakanı hasan polatkan ve ülkenin büyük bir çoğunluğun oyunu alarak iktidara gelmiş olan başbakan adnan menderes idam edilir. dönemin cumhurbaşkanı olan celal bayar ile diğer on demokrat partilinin ise idam cezalarının infazı gerçekleşmez.
tümgeneral cemal madanoğlu önderliğinde yapılan bu darbe de başarılı ya da başarısız olan diğer darbe ve darbe girişimleri gibi anlamsız sonuçlar doğurmuştur. demirkırat isimli belgesel yapımda bu konular hakkında konuşan cemal madanoğlu'nun konuşmaları ile anladım ki darbe yapan askeri personelin darbe sonrası için somut hiçbir düşüncesi olmamış. sonraki darbeler için de durum aşağı yukarı böyle olmuş.
başlıkta bahsettiğim olay ise darbe sonrasında ankara'da yaşanıyor. belgesel esnasında kullanılan görseli görünce aklıma nedense bir ray bradbury ya da stanislaw lem kitabındaymışız düşüncesi geldi.
darbe sonrasında demokrat partili vekillerin kaçmasını önlemek için idareyi devralan komutanlar böyle bir önlem düşünmüşler. o dönem, artık kaç gün sürdüyse, ankara'da seyir halinde olan araçlar bagajları açık bir şekilde yollarına devam etmek zorunda bırakılmışlar. demokrat partili vekillerin bir araba bagajına saklanıp kaçma ihtimaline karşı.
bunun gerçek bir önlem olup olmadığı elbette tartışılır ama ben bu görsel ile karşılaşınca türkiye'de yapılan bu darbenin ne kadar anlamsız bir olay olduğuna bir kez daha ikna oldum.
devamını gör...
2.
militarizm, askeri faşist cuntalar, darbeler vs.. ilke olarak karşıyız evet ama.. tedbir de tedbirdir efenim. ülkeden, bagaja bile gizlenip kaçabilecek tiyniyette bir zevat varsa ve bunlar millete vekillik iddiasındaysalar, kaçmasınlar da bi görüşek hele, ne anlatıyolar millette, ne yapmışlar millet için biz soralım millette dinlesin, diye düşünülmüş olabilü.. ( hava bozunca, avrat kılığında göz sürmeleyip tüymeye calışan ışidliler görmedik mi.)
devamını gör...