1.
çok gerzek oldu başlık ama kızılcık şerbeti abdullah bey'den sonra dizi ismi ile karakter ismini beraber yazma geleneğime zeval gelmesin dedim.
bahar dizisinin şapşal şebelek fıttırık erkek karakterlerinden biridir.
bu oğlan efendi, akıl izan sahibi, makul bir insan gibi duruyordu. hayır neler oldu, koskoca doktor adayı ve hatta uzman adayı adamsın, anne - baba ayrılığı umay'dan çok bunu etkiledi, anlamadım bu işi.
evlilik, baba adaylığı derken iyice şirazesi kaydı bu oğlanın. timur'un "annen çocuklarını kurtardı, oğlum embesil misin sen?" isyanına eşlik eden, seren'in "babanı da silkerim seni de silkerim!" çıldırışı ve uras'ı bir güzel pataklaması içime su serpen bir hadise oldu. son zamanlarda zor günler geçiriyorum. bu 2 sahne şu an hayatımda bir umut ışığı.
uras'ın da bu kadar tantanayı, karısının ve bebeklerin sağlığından duyduğu endişe yüzünden değil, baba olma korkusu yüzünden çıkardığına inanıyorum. kızı hamile bıraktı, sonra da kendisini bir rol içerisinde buldu. bunu da kaldıramadı, kime saracağını bilmiyor.
cinsel ilişkide korunma yalnızca kadının sorumluluğu değildir, bebek kadının içinde oluştuğundan bunun toplumsal sorumluluğunu kadın almak zorunda kalıyor diye. bunu da bu vesileyle beyan edelim. ped ve doğum kontrol hapı bizde, prezervatif sizde beyler, uyar mı? bi zahmet olabilir mi bu?
neyse uras efendi'ye dönersek, birilerinin suçunu kabul edip sorumluluk almasını istiyorum, bizi rahat bıraksalar böyle olmazdı diye tepinip durması da son derece ikiyüzlüce çünkü eşi seren zaten rahat bırakılmaya ve ilişkiyi ebeveynlerden korumaya hazırdı. beyefendi 2 anne figürünün kanatları altından çıkamadı diye olan oldu. 2 anne figürü, annesi ve kayınvalidesi.
şimdi yaşadığı kudurukluğun da baba oldum paniğinden başka bir şey olduğunu düşünmüyorum. doğum başlamış, durdurabildikleri kadar durdurmuşlar. artık ya bebekler ölecek ya da risk alınacak. anne diyor ki ille de doğurucam, kadın zaten hekim, alıyor riski. doğum gerçekleşmiş, herkes canlı, beyefendi ter ter tepiniyor çocuklar alınmadı diye.
vallahi bıktım ben bu olgunlaşamamış erkek derdinden. bunların karın ağrısı bitmiyor, bunların şımarıklığı bitmiyor. bitimsiz bir ağlama ve tepinme hali halim. anneler olarak ne yapılmalı onu da bilmiyorum ki ya bunları 7 yaşından itibaren hafta sonları ormana terk edip kafes dövüşlerine mi soksak?
çözüm de üretemiyorum erkek gerzekliğine...
bahar dizisinin şapşal şebelek fıttırık erkek karakterlerinden biridir.
bu oğlan efendi, akıl izan sahibi, makul bir insan gibi duruyordu. hayır neler oldu, koskoca doktor adayı ve hatta uzman adayı adamsın, anne - baba ayrılığı umay'dan çok bunu etkiledi, anlamadım bu işi.
evlilik, baba adaylığı derken iyice şirazesi kaydı bu oğlanın. timur'un "annen çocuklarını kurtardı, oğlum embesil misin sen?" isyanına eşlik eden, seren'in "babanı da silkerim seni de silkerim!" çıldırışı ve uras'ı bir güzel pataklaması içime su serpen bir hadise oldu. son zamanlarda zor günler geçiriyorum. bu 2 sahne şu an hayatımda bir umut ışığı.
uras'ın da bu kadar tantanayı, karısının ve bebeklerin sağlığından duyduğu endişe yüzünden değil, baba olma korkusu yüzünden çıkardığına inanıyorum. kızı hamile bıraktı, sonra da kendisini bir rol içerisinde buldu. bunu da kaldıramadı, kime saracağını bilmiyor.
cinsel ilişkide korunma yalnızca kadının sorumluluğu değildir, bebek kadının içinde oluştuğundan bunun toplumsal sorumluluğunu kadın almak zorunda kalıyor diye. bunu da bu vesileyle beyan edelim. ped ve doğum kontrol hapı bizde, prezervatif sizde beyler, uyar mı? bi zahmet olabilir mi bu?
neyse uras efendi'ye dönersek, birilerinin suçunu kabul edip sorumluluk almasını istiyorum, bizi rahat bıraksalar böyle olmazdı diye tepinip durması da son derece ikiyüzlüce çünkü eşi seren zaten rahat bırakılmaya ve ilişkiyi ebeveynlerden korumaya hazırdı. beyefendi 2 anne figürünün kanatları altından çıkamadı diye olan oldu. 2 anne figürü, annesi ve kayınvalidesi.
şimdi yaşadığı kudurukluğun da baba oldum paniğinden başka bir şey olduğunu düşünmüyorum. doğum başlamış, durdurabildikleri kadar durdurmuşlar. artık ya bebekler ölecek ya da risk alınacak. anne diyor ki ille de doğurucam, kadın zaten hekim, alıyor riski. doğum gerçekleşmiş, herkes canlı, beyefendi ter ter tepiniyor çocuklar alınmadı diye.
vallahi bıktım ben bu olgunlaşamamış erkek derdinden. bunların karın ağrısı bitmiyor, bunların şımarıklığı bitmiyor. bitimsiz bir ağlama ve tepinme hali halim. anneler olarak ne yapılmalı onu da bilmiyorum ki ya bunları 7 yaşından itibaren hafta sonları ormana terk edip kafes dövüşlerine mi soksak?
çözüm de üretemiyorum erkek gerzekliğine...
devamını gör...