bahşiş tam olarak neyin karşılığı sorusunun yanıtı

sanırım zengin işveren tiplerinin işçiyi düşük maaşla çalışmaya ikna etmesine. yani bahşiş aslında işverene gidiyor. yine de varsa verin, ayıp.

bahşiş yani 'bahş ediş' yapılan hizmetin karşılığı olan miktara ek olarak verilen karşılık şeklinde tanımlanabilir/tanımlanmaktadır. açıkçası tanım gereğince en azından benim açımdan herhangi bir sakıncası yoktur ancak... işte bu ancaklar asıl sakıncayı yaratan kısımlar, bazı kültürlerde hesabın x% kadarı bahşiş olarak verilir gibi durumlar var. bu durumda bahşiş vermek istemeyen insan sadece hesabın gerektirdiği kalitede (yani herhangi bir ekstra hizmet beklemeksizin) hizmet alamama endişesi, çevresi tarafından ayıplanmak istememesi vb. sebeplerden ötürü bahşişi bir çeşit 'mecburiyet' olarak karşısında buluyor. işte bu durum 'her nasıl olsa hizmet alanlar -müşteriler- hesaba ilave olarak bahşiş de verecekler' şeklinde hem işçinin hem de işverenin zihninde bir nevi ayrı bir kazanç kaynağı olarak görülüyor ve bu durum yukarıda da bahsedildiği üzere işverenin hanesine bir artı olarak yansırken 'hesap+bahşiş' şeklinde müşterinin hanesine bir eksi olarak yansıyor.

yazılanlara katılıyorum kesinlikle. yaşadığım ülkede o hizmeti yapan kişinin aldığı ücreti biliyorum. en azından elimden geldiğince vermeye çalışıyorum ben. beni zarara sokmuyor onun da maaşı işte biraz daha yükseliyor az da olsa. bazı mekanlarda zaten bahşişi önden verirsen adamlar hizmeti iyi yapıyor. zaten yapması gerekiyor ben de biliyorum. fakat böyle gelmiş böyle gidiyor. tabi yamyam patronlara yarıyor orası ayrı.

işverenlerin daha az maaş vermek için bulduğu yönteme bahşiş denir. vermemek sanki korkunç bir nezaketsizlik gibi görünse de aslında öyle olmaması gerekir. yapılan işin tam karşılığını işverenin vermesi gerekir. bahşiş verme hatta teşekkür etme kültürünün bile olmadığı sektörler ne yapsın? herkes işini yapıyor zaten sen işlemini yaptı diye bankacıya bahşiş veriyor musun? apartman görevlisine çöpü aldı diye? bankodakiler de gayet asgari ücretle çalışıyor.
mesela bizim oturduğumuz yerde su sipariş edip boş damacanayı kapıya su bedeliyle beraber koyuyorsun çalışan getirip kapıyı çalmadan işlerini hallediyor. bizim apartmana düşen nedense para üstü vermemeyi alışkanlık edindi çünkü birkaç kere kapıyı açıp üstü kalsın dedim. istediğim için dedim. istemediğimde bana sormadan kendi kendine bahşiş vermemeli, müşteri hizmetleriyle bu sebepten görüşmek zorunda kaldım üzülerek.
paşa gönlüm isterse ve gerçekten işinden fazlasını yaptıysa veririm. sorunun yanıtı bence işinin fazlasıdır.

bahşis; patrona değil emekçiye hak görülen naçizane bir inceliktir.
asri toplumlarda bahşiş önemli yer tutar.

emeğe karşılıktır. emeğe bir teşekkürdür. bu bahşiş olayı neden bu kadar lüzumsuz gibi görülmektedir ben anlamıyorum.

eve bir usta gelir, ustaya işinin karşılığını hakkını ve talep ettiğini verirsin, çırağına da gönlünden kopanı.

berbere gidersin, berbere tıraşın karşılığını verirsin çırağına da * gönlünden kopanı.

marangoza merdivan çaktırırsın, ustaya parasını verirsin çırağına da gönlünden kopanı.

zaten çırak ustasından yevmiyesini alıyor. evet, alıyor aynştayn. doğru. biz başka bir şeyden bahsediyoruz ama.

garsona bahşiş de böyledir.
bu kadar basit. vermezsen verme.

hakkın helal edildiğini gösterir