bal porsuğu (yazar)

fikrini beyan eden dağılsın arkadaşlar, kasıo sözlük.
fikrim olmayan yazarın içinde bulunduğu durumdur. aman ali rıza bey sözlüğe zeval gelmesin de durumudur.
eksik kalayım derken eksik kalamadığım nickaltı.
hoş kal balporsuğu; hiç okumadığım tanımların sahibi...
hayırlı sahurlar...

gidişiyle detaylı tanımış olduğum yazar, şahsen tanımlarını pek beğenmedim,* sanırım bu kadar popüler olmasına rağmen profilini hiç incelememiş olmam da bundan. gidişiyle alakalı olacağı için buraya yazıyorum nickaltı kimsenin babasının tarlası değildir, diğer başlıklardan hiçbir farkı yoktur, ancak bunu yazarlardan önce bazı moderatorlerin anlaması gerek bir başlığa başka bir yazarın mahlası ile aynı bkz verdiğim için tanımımı silmem istendi ben silmeyecegimi ama kendilerinin buna muktedir olduğunu söyledim onlarda sildi maalesef, porsuk buna benzer bir şey yaşadıysa şayet aynısını kendisinin de istemesi gayet doğaldır,* yoldaş a gelince anlattıklarına göre ben olsam bende aynısını yapardım ama ikinici açıklamayı asla yapmazdım zaten tanımın da "sözlüğüm" diyor, hani yukarda dedim ya nickaltı kimsenin babasının tarlası değildir diye, hah işte sözlük yoldaşın babasının tarlasıdır, sözlüğün bağlı olduğu yaşam destek ünitesinin fişi yoldaşın yanı başındadır, telefonunu şarj etmek için bile fişi çekebilir, kimse kendini kandırmasın. * bitti.

ek bilgi: uğruna tanım sildirdikleri yazarı daha sonra kendileri uçurdular.

okuduğum tanımlarına göre bazılarında zeki müren edası ve cilvesiyle, pembe bulutlardan kayarcasına tanım girip beni güldürmüştür. bazılarında ise antin kuntin hayatımda duymadigim kelimelerin tanımını yapmış, hangi kafayı yaşadığını merak ettirmiştir. kendini yansıtmayıp beğeni için piyasaya oynuyordu bence. bununlada karakter masturbasyonunu yapıp mutlu oluyordu diye düşünüyorum. çünkü bu kafaları yaşıyabilmek için ya sağlam koko çekmek lazım, yada zeki müren olmak lazım.

uzaklaştırıldıktan sonrada kalbimizdesin denilmesi hiç samimi olmamış bu arada.

üzüldüm, çok sevdiğim bir yazardı. arada iki kelam ederdik, bir tanım hakkında birkaç kelime edip sonra birbirimize naifçe iyi dileklerde bulunduğumuz kısa sohbetlerimiz dışında bir zararını görmedim. uzuuuun emek dolu tanımlarını severdim ve o da devamlı benim üşengeç hazır cevap kısa tanımlarımı beğenirdi. ağa belli paşa belli, uzaklaştırmış yönetim karar almış saygı duyarım. ama naçizane fikrim olarak yani burada yazarlar ne kadar anonimliği tercih ediyor ise bunu özgürlük olarak görüyor ise sözlük de az anonimleşmeli. yani bireysel çatışmalar konular bu kadar göze sokulmamalı. sözlük bir bireyselleşmekten ziyade daha yapısal bir oluşum imajına sahip olmalı. sevgili yazar bir şeye kızmış, milleti galeyana getirmiş onlarda uzaklaşmış falan bana saçma geliyor. yahu zaten birinin organize olmasıyla buradan uzaklaşacak insan gitsin zaten alüminyum! burası birey olma lüksümüzün reel dünyada dışa vuramadığımız safra kısmı, bu yüzden keyifli. özleyeceğim kendisini...

avuç içini öpmek adlı başlığı görünce istemsizce aklıma gelen evliya. sısısıs

şimdi o avuç içlerini öpüp, ipek yorgan seriyorsundur umarım kasvetli gecelerde. geriye muamma sorular kaldı biriciğim.

kimdi o saçlarını rüzgarda savuran? sonbahar yapraklarına karışan kimin saç teliydi? kime yazıyordu bu herif, kim bu kadın? bilinmez, var olduğu düşünülür. hayali aşkını da aldın gittin uzaklara belki o cansız bir mankendi h&m mağazası vitrininde belki bir damacanaydı, bilinmez.

ah minik puşkinim benim. geride satır aralarına hapsettiğim hüzün çığlıkları kaldı, kağıt kesiği gibi böldü içimi, bir yanım gülüşüm bir yanım hüznüm.

her şeyin bir parçası sen, bir parçası bulutlu gökyüzü.

sözlüğün cıvık romantizm seviyesi yüzde 79 azaldı.

ben meme öpüyorum hocam, avuç içici değilim, bilirsin beni.

affet, maneviyatına kahkaha atıyorum, affet pırasa başlım. seni seviyom. sısısıs

lodoslu gecelerde avuç içlerini öpüyor musun hala acaba yiğidim?

birileri lodosla bal porsuğunu aynı cümlede kullanmış. özlüyoruz bu adamı. (bkz: sısısısı)

sabah sabah kendimi nickaltında bulduğum eski yazar. buralara nereden geldim inan hiç bilmiyorum.

kendisini sözlüğe geldiğim dönem fark etmiştim. ulan demiştim böyle butik bir sözlükte herifin aldığı beğeni sayısı müthiş. herhalde iyi bi yazar olmalı. sonra anladım ki olay yazı ile ilgili değil, seri beğeni&ponçik tayfa ile ilgiliymiş.

bu arada yazarlığına diyecek bir şey yok. herif yalamış yutmuş yazarlığı. neyse hacım ekşiden devam. oradaki nickini arkadaşlarından biri söylesin bana da takip edeyim diyeceğim ama tarzın bana hiç uymuyor. yazdığın bilgiler genel bile kültür değil. o derece yani. neyyse.

avuç içi reis olarak da bilinir.

kafa sözlük eski yazarı.
sözlük yönetimi ile kavga yaşamıştı, tartışmalı bir şekilde ayrılmıştı, daha doğrusu profilinde kalbimiz seninle
yazısı ile uzaklaştırıldığı anlaşılıyor.
sözlüğün ilk dönemlerine uzun, bilgi ve görsel içerikli tanımları ile imzasını atmıştı. kıskanmak gibi olmasın ama tanımları da 100 civarı beğeni, 50 civarı favori ile oylama rekoru kırıyordu. ben dahi çoğu sözlük yazarı bu kadar rekor beğeniye ulaşmamıştır.

hani...

özlersin ya...

taaaa, içinin en derinlerinden bir şey o'nu ister.
hemen, yanında oluversin ister.
fakat bilir ki,
bitmiştir.

ya ecel almıştır,
yada yollarınız ayrılmıştır,
başka şehirlerin insanı, başka dünyaların adamı olmuştur.

seni....
işte öyle özlüyorum bal porsuğu.

gittiğin yerde, yolun açık olsun.
allaha emanet ol inşallah.

böyle bir tip vardı di mi? avuç mavuç içi.

avucun ne alemde delikanlı. hala yağmurlu gecelerde avuç içine, kendi avuç içini yaslayarak double avuç içi yalıyor musun.

neler oldu sahiden. hangi avuç içiydi ayrılığı anlatan? fsdfsd nerelerdesin. sıısııss

bir an döndü zannettim ya. ah be porsuk bey.