barda kavga çıkarttıran kadın

en sevmediğim kadın tipi. hemcinslerimden bu nefretimi açıklayacak bilgi bekliyorum.
bara gidiyorsun. zaten hınca hınç dolu. millet göt göte.
vay şu adam bana dokundu diye sevgilisine çemkirip barın orta yerinde tekmelerin yumrukların ve daha bilumum çirkinlerin oluşmasının kaynağı kadın.
hayır söylemim senin de ne işin var orada demek değil.
gittiğin yerin doğası gereği insanların birbirlerine dokunacakları, laf atacakları aşikarken. sevgiliye şikayet edip erkekleri dövüştürmek ne? zaten alkol var ortamda. biri bıçak çekse iyi mi?
çok üzücü lan.
sevgilin yanında yoksa ne yapacaktın? gidip güvenliğe ya da barın sahibine ya da orada yetkili kimse ona söyleyecektin değil mi? sevgili dövüştürmek ne alla aşkına. hangi devirdeyiz. ya da hayalarına bir tekmeyi sen indir mesela?
ha sevgülüme dokundulaarrröööreeerööö diye dövüşen malın suçu yok mu? o da ayrı bir başlık konusu. belki vardır bile başlığı.

bara giden sevgiliye sahip olan erkeğin hak ettiği kadın.

not: işbu giri ilk provokatif girimdir.

şahsım üzerinde denk gelmediğim lakin belli birtakım rivayetlere ve ufak tefek tanıklıklara göre var olduğuna kanaat getirdiğim kadındır.

düpedüz primitif kadındır. fazla söze gerek yok..

işi çok zor olmaz barda zaten herkes kavgaya meyilli.

ergen ruhlu insan.

neden ergen? kesinlikle genellemeyeceğim ama ergenlikte çoğumuz ilgi çekmek, beğenilmek istemişizdir. bazılarımız ergenlikten çıksa da bunu istemeye devam ediyor. azı karar çoğu zarar olan bu istek de işte böyle sonuçlara neden oluyor.

horoz dövüştürür gibi erkek dövüştürüp "benim için kavga ediliyor" düşüncesiyle neredeyse orgazm olan insanlar var. bunun normal bir kafa yapısı olduğunu düşünmüyorum. ben yanımdaki insanın başını belaya sokmasını istemem şahsen. o baktı, bu geçerken değdi, şu yanımdan geçerken rüzgâr yaptı falan... gerek yok böyle şeylere. sevgi, sahiplenme gibi şeyler erkeğin kavgasıyla ölçülmez. erkekler herhangi bir sebeple kavga etmeye daha yatkın bir cinsiyet. bugün sizin için eder, yarın başkası için. bu bir şeyi kanıtlamaz.

neyse... kime anlatıyorum ki? bu kafadaki kadına destan da yazsam o yine bildiğini okuyup bundan keyif alacak nasılsa.

durum tam olarak şudur: yeterince zeki olmayan bir kadın yeterince zeki olmayan "erkeğini" diğer erkeklerle kavga etmeye teşvik eder. bu hadise barda yaşanıyorsa buna cinayete teşvik denir. yeterince zeki olmayan erkekler orada birbirlerini hunharca yumruklarken yeterince zeki olmayan kadın kenarda bağırarak izleyecektir. her gün haberlerde okuyoruz; filanca yerde kız kavgasında bir kişi hayatını kaybetti... yan bakma kavgası vesaire. ben oldum olası "kız" kavgasına tutuşan erkekleri anlamamışımdır. şempanze belgesellerini çağrıştırırlar hep bana. oldukça şiddetli hayvanlar birbirlerini kıyasıya dövüyordur... bu kavgalarda tabii bu "adam" olma hödüklüğü işin içine giriyor biraz. veya "erkeklik" denilen iktidar tutkusu. güç istemi. maço tavırlar. ben barda çalıştım bir sene kadar. barda mecbur kalmadığı sürece kavgaya tutuşan biri ölüme susamış demektir. yaşamda kalma çabasına sahip değil demektir. zaten pek çalışmayan kafası alkolle iyice sulanmış demektir. benim samimi tavsiyem mecbur olunmadığı sürece barda kavga edilmemesidir. kendini savunmak, en temel içgüdüdür. bu tamamen meşrudur. ama başka türlüsü azraili bara dans etmeye davet etmektir. berbat şeyler gördüm. o güzelim suratların ömür boyu iz taşıyacak hâle geldiğini gördüm, kavga sırasında kalp krizi geçirip öleni gördüm, bıçak darbesiyle öleni gördüm. onlarca kavga gördüm. birini bile ayırmaya çalışmadım, öyle umurumda değil ki birbirlerini öldürmeye çalışan herifler, araya girip kendi var kalım çabamı tehlikeye atamam. dikkatinizi çekerim bahsedilen kavgalarda kavgaya taraf olmak istemeyip mecbur kalmış insan neredeyse hiç yoktur. gönüllü yok etme ve yıkma çabalarıdır bunlar. benim denk geldiklerim en azından. kalabalık barlarda ölüm gizlidir, masanın altında, koridorun sonunda, tuvalette... erkekler ve kadınlar otobüs durağında bile bir araya gelse oradaki atmosferde bir değişiklik olacaktır. burdaki değişiklik genelde olumludur. tavırlar, oturma biçimi, üslup vesaire. barda bambaşka bir ortam oluşur. içiyor yahu insanlar... sarhoş oluyorlar. normalde içe kapanık biri orada roma forumunda konuşan cicero oluveriyor. normalde çekingen biri etrafa dehşet saçmaya başlayabiliyor. biraz demlenmeye bakıyor sadece bu kökten değişimler. hele işin içine kadın girince seyreyleyin siz cümbüşü! insan sanıldığı kadar rasyonel bir varlık değildir. barda gözlemlemek çok kolaydır bunu. ilkel doğası hemen çıkar ortaya. kahir ekseriyet sevişme umuduyla gelir çünkü. bu yüce erek doğrultusunda her türlü engeli aşmaya kararlıdır iki üç duble sonunda... kadın da bilir bunu. hatta ortaya sıçsa gelip yemek için sıra kavgasına tutuşacak erkekler olduğunu da bilir. bunu her anlamda kullanır akılla mantıkla filan da pek ilgisi yoksa... haftaya birbirlerinden sıkılacak iki insanın ilkelliği böylece ortaya çıkmış olur. biri diğerine "erkekliğini" kanıtlamak ister ki onu elde edebilsin veya elde tutabilsin; diğeri şımarıklığından "önemsenmek" ister ve kendisi için kan banyosu talep eder. kıskanılmak ister ve bu uğurda gladyatörlerin arenaya girmesini ister. bir kişi arenadan sağ çıkacak ve vajina ile ödüllendirilecektir. velhasıl yazık edersiniz kendinize arkadaşlar, benden söylemesi. beni yeterince kıskanmıyor musun, neden laf atan adamlara-lütfen dikkat çoğul eki var- bir şey demedin diyen hanımefendiyle ilişkimi kesmiştim. doğu toplumlarındaki bu " adamlık" ve "erkeklik" öldürücüdür. bu kavramların arkasında en berbat biçimiyle bir köylülük ve feodalite vardır. yeterince zeki olmayan kadınlar yeterince zeki olmayan erkekleri öldürür.

başıma geldi genelde erkek arkadaşım ayırmaya çalışıyordu. adamı kaçırana kadar devam ediyordum. fırsat olmazdı karşı karşıya gelmelerine.
bara giden erkeğin ya da kadının hak ettiği şey değildir. ama gerekirse de edilir hiç kusura bakmayın.