bath

ingiltere'nin ortasında bir roma şehri. manastır, kilise ve hamamlarla dolu bir şehir. zaten şehir de adını hamamdan alıyor. aslında şehir de denmez. koca bir kasaba. her yeri tarih. kasaba görünümlü müze.

ingiltere'de 2020 kasım karantinaları öncesindeki rehavetten faydalanıp gezmiştim. aşık oldum ama bir daha gitmeyi istemiyorum. imkansız olması daha güzel. zaten yerleşme şansım yok. avm gezer gibi gezmenin anlamı da yok.

ilk ingiltere yolculuğumda ne hikmetse ilk gittiğim yer. sıcak su hamamlarını öve öve bitirememişti rehber. içimden "sen gel de bizimkileri gör, dibin düşsün" demiştim.
şehir (ya da kasaba) eski ve çok uzun zamandır uyuyan bir volkan üzerindedir. ancak bu volkan termal su kaynaklarının da nedenidir. ingiltere'de deprem nedeniyle "dingildeyen" tek bölgedir. (ben oradayken bile çok kısa ve hafif deprem olmuştu. 1999'daki iki deprem felaketinden sonra, afbuyrun g.tümüz çok hassaslaştı; yoldan kamyon geçse kaç şiddetinde geçti anlıyoruz)