baykuş ötüşü

batıl inanışlarda uğursuzluk şeklinde kabul görüyor. insanlara karşı bir zararı dokunmayan, aksine zararlı kemirgenleri avladığı için doğanın ekolojik dengesine yararı dokunan bu kuşlar yalnızca gece avcısıdır, normal hayatta da diğer kuşlardan farklı değildir. yırtıcı kuşlardan şahin ve kartal gibi yırtıcı kuşlar toplumda kahramanlık ve cesaret ile atfedilirken, diğer yırtıcı kuş olan baykuşun ötüşünde uğursuzluk aranması da gayet bir çifte standart davranışı. baykuş ötüşü değerlendirildiği zaman uğursuz değil bilakis kusursuz ve eşi benzeri olmayan bir sestir, ötüştür. gece avlanması ve öterken çıkardığı sesin insan çığlığına benzemesi hakkında hurafeler yayılmasına sebep olmuştur. tezleri çürütülmüş olsa dahi, bugün hâlâ baykuşun üç kez art arda ötmesi, evin çatısına konması ve o evin çevresinde üç kez dönerek uçmasını uğursuzluk ve batıl inanış sayanlar bulunmaktadır. iyi kötü bunun bilimsel bir açıklaması var. o da elektriğin olmadığı zamanlar o evde ölmeye yakın hasta varsa gaz lambası veya mum ışığı yakılır ve evin ışığına gelen fare, akrep, yılan, örümcek gibi canlılar baykuşun da radarına takılır ve baykuş da doğal olarak ekmeğinin peşinde olduğu için bu kemirgen, sürüngen ve haşeratı avlayarak karnını doyurur. özellikle fare popülasyonunun çoğalmasını önleyen bu kuş uğursuzlukla değil, minnetle anılması gereken bir kuştur.

joop jooop. gece gelen dinlendirici ve ruh okşayıcı ses.

gündüz öten kuşlar gece ötseler, rahatsızlık verir. allah' da baykuş kuşunu böyle yaratmış.