bayramları seven insan
başlık "portakala abi diyen mandalin" tarafından 17.06.2024 03:07 tarihinde açılmıştır.
1.
bayramları sevmek için nedeni vardır. ya sadece bayramları tatil yapabiliyordur ya da gerçekten sevdiği akrabaları vardır bu ziyaretleri gerçekleştirebiliyordur. onun dışında bayramı sevecek olan insan tanımıyorum. genelde eziyetli geçer. sevmediğin insanlar misafirliğe gelebilir, zorunlu olarak gitmen ya da araman gereken yerler olabilir. çok iş olur. yorucu yani.
devamını gör...
2.
ben eskiden bayramları cok severdim, yılan akrabalarla konuşmadığımız icin sevdiklerimizle kalabalık sofralarda sohbet muhabbet sabah kahvaltısı, aksam yemeği çok keyifli gelirdi. bu bayram annem yok, ne onun kadar güzel misafir ağırlayabildim, ne yetisebildim, gürültüyü kafam kaldırmadı, kimse oturmasın bir sey beklemesin hemen gitsinler istedim, kimseyle konuşmak istemedim,ben artık eskiden severdim bayramları, annemle hrr bayram uyanmadım kavgası yapmayı, onun hazırladığı sofrada oturmayi severdim, ben srtik eskiden severdim bayramları
devamını gör...
3.
önceden severdim. annem de babam da ailelerinin en küçük çocuğu. hep biz bir yerlere gideriz, gezeriz. bir saat oturup oturup kalkarız.
iki taraftaki aile de kalabalıktır. bayramdan bayrama birilerini görmek hoşuma gider. hani böyle gerçekten, sık görüşülmedikçe, herkesi çok ama çok seviyorum. mesela başka şehirde yaşarken anamı babamı bile 3-4 ayda bir görüyordum ve mis gibi bir hayatım vardı. ben böyle bir insanım işte. birileriyle mecburiyetten görüşmeye dayanamıyorum. kan bağın var diye sürekli aynı ev yaşamak, toplanmak, sık sık görüşmek bana göre değil. onun için bayramdan bayrama gördüğüm akrabalarım benim için kâfi.
hatta inanılmaz neşeli olurum bayramlarda. herkesle muhabbet ederim, full makara, çok gülmeler falan... tam bayramı yaşarım. akşam dışarı çıkar bayram gezmesi yaparız.
son bayram yaşayan nesildim, birkaç yaş küçük kuzenlerimin bile yaşamadığını görünce üzülüyorum. kardeşim hele hiç bilmez.
ama bu bayram artık bayramları da sevmediğimi, sevilecek bir yanları kalmadığını fark ettim. yine tam takır neşemle gittim babaanneme. hazırlandım, süslendim. yaşım kaç olursa olsun bayramı kucakladım.
sonra bir baktım gidilecek sadece babaannem kalmış benim.
son bir sene içerisinde hem anneannem hem dedem vefat etti. çok sevdiğim bir arkadaşım vefat etti. bir diğeri yoğun bakımda. ben ölümden döndüm. bir sürü şey yaşandı. artık böyle heyecanlı heyecanlı bir şeyler yapamayacağımı fark ettim.
ölümlere de üzülen biri değilim. 2 ay önce dedemin ölüm haberini alınca acı çekmediği için aksine sevinmiştim. birinin ölümü ya da yokluğu beni etkilemiyor, her halükarda hayat da devam ediyor. böyle şeylere üzülmüyor, takılmıyorum. bu konuda duygusuzum.
fakat dün hafiften bir hüzün çöktü. babaannemden çıkınca koşa koşa gideceğim kimse yoktu. ne anneannemi görebilecektim tekli koltuğunda uyuklarken, ne de dedemi köşe koltuğunda oturup televizyon izlerken bulacaktım.
hadi anneannem vefat edeli 10 ay oldu, alıştık da. dedemi sanki girince yine takkesi ve gözlüğüyle koltukta ayaklarını uzatmış göreceğim, yanına çöküp onunla bilgi yarışması izleyip tahminlerde bulunacağım gibi gelmişti.
dedemi çok severdim.
zaten bir tanecik dedeme son sözümü tutamadan vefat etti. canım, biricik karizmatik dedem. özür dilerim.
kalabalık ailem... dayım bile başımızda değildi. o çok sevdiğimiz kuzenlerimizle bile bir araya gelemiyoruz artık. birileri tatil bilip çekti gitti, birkaç tanesi artık istanbulda bile yaşamıyor. en yakınlarımdan bayramda bile nöbette olanlar vardı. çok hızlı bir şekilde parçalandık. dağıldık. hele dedemin vefatından sonra bir daha hepimizi bir arada görebileceğimi sanmıyorum.
bayramlarda ne de güzel olurdu dedemin evi, cıvıl cıvıl..
dün şöyle bir iç çektim dedemin terasında otururken... bayram oturmasında herkes muhabbet ederken öylece dalıverdim. yarın öbür gün evlensem, eskiden her yaz böyle ayda 1-2 defa dedem bize mangal yapardı diye anlatırdım eşime. anlatmakla yetinirdim. öyle de güzel yapar, eliyle yedirirdi ki.. kasap torunuyum oğluuum! derdim.
tanıştıramadığım için çok mutsuzum, şimdiden, evet.
iki taraftaki aile de kalabalıktır. bayramdan bayrama birilerini görmek hoşuma gider. hani böyle gerçekten, sık görüşülmedikçe, herkesi çok ama çok seviyorum. mesela başka şehirde yaşarken anamı babamı bile 3-4 ayda bir görüyordum ve mis gibi bir hayatım vardı. ben böyle bir insanım işte. birileriyle mecburiyetten görüşmeye dayanamıyorum. kan bağın var diye sürekli aynı ev yaşamak, toplanmak, sık sık görüşmek bana göre değil. onun için bayramdan bayrama gördüğüm akrabalarım benim için kâfi.
hatta inanılmaz neşeli olurum bayramlarda. herkesle muhabbet ederim, full makara, çok gülmeler falan... tam bayramı yaşarım. akşam dışarı çıkar bayram gezmesi yaparız.
son bayram yaşayan nesildim, birkaç yaş küçük kuzenlerimin bile yaşamadığını görünce üzülüyorum. kardeşim hele hiç bilmez.
ama bu bayram artık bayramları da sevmediğimi, sevilecek bir yanları kalmadığını fark ettim. yine tam takır neşemle gittim babaanneme. hazırlandım, süslendim. yaşım kaç olursa olsun bayramı kucakladım.
sonra bir baktım gidilecek sadece babaannem kalmış benim.
son bir sene içerisinde hem anneannem hem dedem vefat etti. çok sevdiğim bir arkadaşım vefat etti. bir diğeri yoğun bakımda. ben ölümden döndüm. bir sürü şey yaşandı. artık böyle heyecanlı heyecanlı bir şeyler yapamayacağımı fark ettim.
ölümlere de üzülen biri değilim. 2 ay önce dedemin ölüm haberini alınca acı çekmediği için aksine sevinmiştim. birinin ölümü ya da yokluğu beni etkilemiyor, her halükarda hayat da devam ediyor. böyle şeylere üzülmüyor, takılmıyorum. bu konuda duygusuzum.
fakat dün hafiften bir hüzün çöktü. babaannemden çıkınca koşa koşa gideceğim kimse yoktu. ne anneannemi görebilecektim tekli koltuğunda uyuklarken, ne de dedemi köşe koltuğunda oturup televizyon izlerken bulacaktım.
hadi anneannem vefat edeli 10 ay oldu, alıştık da. dedemi sanki girince yine takkesi ve gözlüğüyle koltukta ayaklarını uzatmış göreceğim, yanına çöküp onunla bilgi yarışması izleyip tahminlerde bulunacağım gibi gelmişti.
dedemi çok severdim.
zaten bir tanecik dedeme son sözümü tutamadan vefat etti. canım, biricik karizmatik dedem. özür dilerim.
kalabalık ailem... dayım bile başımızda değildi. o çok sevdiğimiz kuzenlerimizle bile bir araya gelemiyoruz artık. birileri tatil bilip çekti gitti, birkaç tanesi artık istanbulda bile yaşamıyor. en yakınlarımdan bayramda bile nöbette olanlar vardı. çok hızlı bir şekilde parçalandık. dağıldık. hele dedemin vefatından sonra bir daha hepimizi bir arada görebileceğimi sanmıyorum.
bayramlarda ne de güzel olurdu dedemin evi, cıvıl cıvıl..
dün şöyle bir iç çektim dedemin terasında otururken... bayram oturmasında herkes muhabbet ederken öylece dalıverdim. yarın öbür gün evlensem, eskiden her yaz böyle ayda 1-2 defa dedem bize mangal yapardı diye anlatırdım eşime. anlatmakla yetinirdim. öyle de güzel yapar, eliyle yedirirdi ki.. kasap torunuyum oğluuum! derdim.
tanıştıramadığım için çok mutsuzum, şimdiden, evet.
devamını gör...