bekçilere üst arama yetkisi getirilmesi

mevzu bekçilerin üst araması yada aramaması değil. eğitimsiz, vasıfsız ve ahlaksız kişilerin yapması sıkıntı ve eğitim de polis yada bekçi olduktan sonra bitmemeli. belli periyodlarla eğitim yapılmalı.

hem bu durum kolluk kuvvetlerine psikolojik destek de verir.

yakisikli guvenlik bekci olur artik iyice polis gibi hissedebilmek icin.

devrim niteliğinde karar!!!

yemin ediyorum bu ülke tımarhaneye döndü. hükümet diyor ki "bak, asayiş sorununu çözüyorum."
sağ kuş beyinliler diyor ki "daha da artırılsın, polislerin de yetkisi artsın" falan, sol kuş beyinliler de diyor ki "özgürlük" falan. lan siz kafayı mı yediniz ya. sorun bu mu ya?

bekçinin aramasına gerek mi var, adam çıkarıp kurşun yağdırıyor aldığı ceza 6 ay. adam öldüren 3 yıl yatmadan çıkıyor. 50 tane sabıkası olanlar dışarıda geziyor. ülkenin her mahallesini uyuşturucu çeteleri sarmış. zaten belli "dostları" olana kimse dokunamıyor. bütün yetkili makamları düzgün incelesen yüzde doksanını tacizden içeri atman lazım. polis tavsiye veriyor vatandaşa "trafikte biri bana küfretse, arabama gelip yumruk atsa basar giderim, polis olduğum halde bulaşmam, siz de öyle yapın" diyor. ülkenin savcısı sevgilisi telefonunu açmadı diye kız yurdu basıyor. insanlar sosyal medya denen kepazelikten medet dilenir duruma gelmiş. rezillik, kepazelik arş-ı alaya çıkmış. bekçiye yetki veriyorlarmış.
ülkede asayiş sorunu var. hükümet çözüm olarak kırmızı balık gölde diye şarkı söylemeye başlıyor. biri diyor ki göl olmaz deniz olsun. biri diyor ki balık kırmızı değil. biri diyor ki rakısız balık olmaz...

yok ya, olmuyor. ümitlerim her geçen gün yaprak yaprak dökülüyor.

1 mayıs gösterilerine insanları davet edip sonrada meydandan topuklayıp kaçarsan, üstünü çağırdığın insanlar dayak yer, gözaltına alınır tutuklanır, iktidarda olan muktedir her şeyi yapar.

muhataplar;
chp gn.bş. özgür özel.
ibb. başkanı ekrem imamoğlu.
namı diğer topukçular.
ekmelettin olayını 50 kere yazdık, yüzlerine tükürsen yarabbi şükür derler.

sorunumuz üst arayamamaları değil ki. bir olay olduğunda polis, bekçi nasıl müdahale edeceğini bilmiyor. 3 polisin önünde yerde dayak yiyen adam var. önleyememe sebebi üst arama yetkisinin olup olmaması mı. belinde silah, cop, kelepçe, biber gazı olan adam kavga ayıramıyor.
melese eğitimsizlik.

bekçi üst araması da yapacaksa polisten ne farkı var, üst araması bile yapamayacaksa bekçi neden var ve ne işe yarar. polis-bekçi farkı ne. bekçi diye bişey niye var aynı bölgede aynı işi yapacaklarsa. yetersizse polis sayısı arttırılsaydı. ayrı bir birim kurup adam alıp polisin olduğu yere verip, bu kişilere de polis kadar maaş verip ama yetkisini polisten az tutmanın nasıl bir mantığı var. birim farkı olsa anlıycam. hani narkotik şube sadece kendi alanında olaylara müdahale eder, keza terör şube, böyle ayrı şubeleşmeyi anlıyorum da bekçinin neden ayrı bir birim olduğunu anlamıyorum. bunlar polisin olmadığı bölgede bakan jandarma değiller ki. polisle aynı yerde yan yana bekliyorlar. ben bunu anlamıyorum.

eskiye yolculuk yaparsak polisten daha etkiliydi bekçi..devletin azı dişidir bekçi..

bekçilik denilen oluşum saçma. para israfı. kaldırılmalı. bir vasfı da yoktur.

burası türkiye.. belli mi olur.. bir sabah bakarsın bekçileri arayanlarla dolar meydanlar.. biz ne sürprizler gördük bu ülkede.. (bahçeli'nin mecliste apo aradığı günlerdeyiz unutmayın..)

ben bostonda yaşadım. bizim boylstone caddesinde her beş yüz metrelik bölümden sorumlu belediye polisi şeklinde üniformalı çoğu şişman kadın olan polisimsiler vardı.

yolda yamuk yürüyene, tükürene, bozuk pard edene falan müdahale ederek düzen sağlıyorlardı. yerelleşince de olabilecek şeyleri önceden görebilir önlem alabilir oluyorlardı.

bekçi bu işte. haksızlık olmaması için çevreyi tanıyıp iyiyi kötüyü ayırd edebilecek devlet görevlisi gereklidir.

çok geç alınmış bir karar, o kadar maaş olan emniyet hizmetleri sınıfında bir bekçinin üst arayamaması komikti zaten.

bekçilik kurumu eskiden de vardı. büyük yazarımız orhan kemal'in filme de çekilen romanı "bekçi murtaza"yı hatırlatalım.
ben çocukluğumdan ve ilk gençliğimden hatırlıyorum, gece vakti bunlar sokağa dökülür, ellerindeki düdükleri öttürüp "ben buradayım" derlerdi. bekçi düdüğü diye bir kavram, bir düdük tipi vardı. üstelik bekçilik kurumu cumhuriyete özgü bir şey de değil. çapraz bulmaca çözenler bilir, "osmanlı'da geceleyin bekçilik görevi yapan kişi" der, siz ases yazarsınız.
bunlar böyle. mahalle asayişini sağlamak için gerekli olabilecek bir kurum.
ama akp'nin getirdiği şekliyle değil. ne yapıyor şimdi bekçiler? aranızda hiç gece yarısı mahallede dolaşan bekçi gören var mı? tektük. ben bu mahallede 5 yıl oldu oturmaya başlayalı. gece vakti de dışarıdayım. daha bir tane görmedim manitu'ya şükran.
bu akp'nin gençlik kollarındaki işe yaramaz lise mezunlarını iş sahibi yapmak için canlandırılmış bir kurum. şimdi üst arama yetkisi verildi ya bunlar kadınları kızları da taciz ederler. ne olmuş yani azıcık meme elleseler?
yapmazlar mı? ho ho hooooyt.

bekçi dediğiniz adamların ilkokul 3.sınıf düzeyinde çoktan seçmeli sınavlara girdiklerini ve belli çevrelere yakın oldukları için bekçi olduklarını da unutmayalım.
özel güvenlik görevlisinden artısı olmayan adamları boylarını aşacak yetkilerle donatırsan her türlü artistliği taslamalarına da zemin hazırlamış olursun..

sen önce adaleti sağla, yasaları uygula.. yapılması geren bir şey varsa kanundaki eksiklikleri tespit et daha iyisini yap. 20 sabıkası olan adamları sokağa salma. kaçak, sığınmacı sorununu hallet, sokakları kriminal tiplerden arındır... o zaman böyle şeylere gerek kalmaz.

güvenlik sorunu sanki bu şekilde tamamen çözülür ya çok iyi düşünülmüş bir karar gerçekten. polis ve bekçi sayısını arttırmak, yetkilerini çoğaltmak ile insanlar kendini güvende ve rahat hissetmeyecek. yasaların gereği gibi uygulanması, hukuka güvenin inşaa edilmesi gerekiyor önce. bu bahsi geçen güvenlik güçlerinin de gerçekten bilgi sahibi ve nitelikli kişiler olması gerekiyor. ayrıca "polis devleti" olmak böyle bir siyasi iklimde hiçbir sorunu çözmez. ben denk geldiğim bir polise "ne zaman ters kelepçe yapılacağını biliyor musunuz?" diye sorduğumda "beğenmediğimizi ters kelepçeyle alıyoruz." demişti. evet, polisimiz devletimiz var olsun.