berbere tek seferde istediğin modeli anlatabilmek

en son atatürk anlatmıştı. o gün bugün berber ne derse o...

sen istediğin kadar anlat, kuaför bildiğini okur.

anlatmak mesele değil de berberin yapabilmesi asıl mesele.

fotoğraf götürme, paragraf paragraf anlatım, yalvarma, yakarma, kısacası hiçbir şeyin nihai sonucu etkileyemeyeceği izah etme durumu.
o bildiğini okuyacak!
duvarlarında brad pitt vb. ünlülerin fotoğrafları bulunan ucuz malzemeli dükkanında, ünlü berber değdirmesi tedirginliğini buram buram hissettirerek, içine toptan alınmış şampuanların döküldüğü pantene şişelerinin sıralandığı aynadan senle göz göze gelip, dünyanın en saçma sapan sığ muhabbetiyle kafanı ütüleyecek.
gitmiyorum!

gecen yıl başıma geldi bu ve ben anlatabildim ilginç bi sekilde kuaför de bunu anlayıp gerçekleştirdi. gözlerimde mutluluk beni bugüne kadar getirdi.

çocukken köyün berberine götürürdü babam. tabi hiç "şuraları kısalt, buraları bırak" falan demediği için doğrudan oturturlardı koltuğa ve kesip yollarlardı beni eve. kendi başıma berbere gidecek yaşa geldiğimde de durum hiç değişmedi. gittim, oturdum, kafasına göre kesip yolladı her zamanki gibi. alıştığım bu olunca sorgulamadım da hiç.

liseye geçip yatılı okula başladığım dönem gittiğim berber ilk defa sordu "nasıl yapalım kardeşim saçlarını?" anlam veremedim bu sorusuna ve nasıl isterse öyle yapmasını salık verdim. o gün bu gündür bir kez bile berbere tarif etmedim nasıl bi model istediğimi. gerçi saçları erken dökmemin bu işte bi etkisi var mıdır bilemiyorum ama üniversitede karı kız peşinde koştuğum en azgın dönemimde lüle lüle saçlarım varken bile bu zahmete girmediysem kel bir bey iken de girmem. iyi güvenmişim ben berbere baktığında, şaşırdım.

bu seneye kadar benim için de oldukça zor olan durumdur.
bir iki tık daha iyi ve pahalı bir berbere gidiyorum artık. (bkz: don draper)'ın fotoğrafını gösteriyorum, hallediyorlar.

bunu tweetterda görmüştüm küfrü sildim. harbi böyle berberler kafasına göre takılıyor.

(bkz: her zamanki gibi)

yaptığına razı ol geç git.

en son beni kınalı yapıncağa çevirdiklerinden beri kuaföre gitmiyorum, saçlarımı kendim kesiyor ve boyuyorum. belimdeki saçlarımı omuzlarıma kadar kesip, kafamı gudal gibi yapmıştı sevgili(!) kuaförüm. şimdi bin zahmet evde kendim yapıyorum. olmuyor arkadaş, yapamıyorlar. türkiye’de kuaför de yok adam gibi.

berbere model anlatılmaz, oturursun keser 1-2 değdirir kalkar parasını verir gidersin.