roman / edebiyat
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

ingiliz yazar doris lessing'in ilk romanı. 1988'de ingiltere'de yayınlanan ve o zamandan beri birçok dile çevrilmiş kısa bir roman. evli bir çift olan harriet ve david lovatt'ın beşinci çocukları ben'in doğumunun bir sonucu olarak mutlu yaşamdaki değişiklikleri anlatmaktadir. . mutlu bir aşk evliliği yapan çiftimiz, çok çocuklu kalabalık bir aile hayati kurmayı planlamaktadır. büyük bir ev, ilk dört çocuk, kalabalık sofralar ve tam da istedikleri rüya gibi bir hayat. sonra bir canavarın doğumu. amerikan rüyası tipi aile hayatının kabusa evrilimi ve hatta ailenin dağılması. aynı anne babadan doğan kötü tohum. çocuk, şans meselesi mi biraz?
etkisini üzerimden uzun zaman atamadığım bir kitap olmustu benim için.
devamını gör...
nobel edebiyat ödüllü ingiliz yazar doris lessing’in kitabı.
öncelikle hissettirdiği duygu karmaşası beni resmen yalpaladı. bazı noktalarda çok öfkelenip bazı noktalarda çok üzüldüm. bazı noktalarda bu kadar burnunun dikine ve bencilce hareket eden bir çiftin bunu hak ettiğini düşündüm, sonra kendime kızdım. gerçekten ne hissettirdiğini içselleştirip anlatamadığım çok az kitap olmuştur, beşinci çocuk bunlardan biri.
artı yazarın dilinin çok basit olması nobel’ini sorgulattı, sonra düşündüm toplumun her kesiminin ders çıkarması gereken konular üzerine yoğunlaştığı için basit anlatmasına hak verip nobel’i de tam olarak bunun için hak ettiğine karar verdim. hem kurgusunun, hem konusunun, hem yazarının hissettirdiği hiçbir duygudan emin olamadım yani çok garip bir kitap. teşekkürler doris birey.

spoiler gibi olabilir, kitabın bizzat adı spoiler olduğu için buradan itibareni spoilerdır da diyemiyorum. yine de gizleyeyim.


madem gizledik yardıralım; harriet ve david size aşırı bilendim bakın benim şerrimden korkun. geri zekalı mısınız birader ya. hadi az çocuklu bir çift olmayı toplum baskısı diye nitelendirdiniz ve diyelim ki çocuk çok seviyorsunuz, ya bi g*t*nüzden haberiniz var mı acaba, ev bakıyorlar “aa burayı ödeyemeyiz ama olsun çocuklar için oda var, kayındaddy ödesin” çocuk doğuyor “aa ben bunu pek de beklemiyordum ama yatak bereketliymiş, kayınmommy baksın” daha o sütten kesilmeden haydi bir daha hamilelik, “hihi napalım ev kredimizi ödeyemiyoruz ama david’in babası ödüyor, çocuğa da bakmıyoruz ama harriet’ın annesi bakıyor, e doğuralım:d” daha çocuğun göbeğinde bağı duruyor “ayy ne kadar büyük evimiz var neden ingiltere’nin bütün nüfusunu evimize toplayıp şükran günü kutlamıyoruz ki nasılsa masrafı david’in babasına külfeti harriet’ın annesine yüklüyoruz?” daha üstüne çocuk, daha üstüne çocuk, ablacım.. şş abla.. sakinleş tamam, alooo!

sırf eviniz çok odalı diye ne maddi ne manevi olarak asla hazır olmadığınız, sayıya odaklanıp çocukların geleceğini ya da evdeki huzurunu asla düşünmediğiniz, “altı dedik bi kere, belimize kuvvet” diye etraftan gelen bütün uyarılara kulak tıkadığınız ve ağır konuşmak istemiyorum ama üreme işini seri imalata bağladığınız için allah işe müdahil olup “şunları bir durdurayım napıyor aga bunlar” demiş olabilir mi sadece soruyorum.

ben… zavallı beşinci çocuk. senin şanssızlığın öyle doğman değil, senin şanssızlığın seni çöp gibi kapının önüne bırakmalarının ardından, daha seni götüren arabanın kaldırdığı toz yere düşmeden birbirlerine “ben(u:çocuğun adı) böyle olmasa altıncıyı da yapardık di mi aşko” diyen gevşek oğlu gevşek *r*sp*evladı ebeveynlere denk gelmen. atsız köyün işsiz nalbantı, kasabanın haytası john bile geldi senin dilinden anladı, ananla baban hala “ulen altı demiştik yaa pfff başaramadık avs” modunda. sizi allah yanına alsın çapsız sikletsiz avel evlatları sizi ne diyeyim ya çok sinirliyim gerçekten.

az çocukluluk modern toplum dayatması hebelelele lele
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

devamını gör...
harriet ve david isimli bir çiftin tanışıp evlenmeleriyle başlayan roman bu ikisinin evliliğini anlatıyor. ikisi de epey geleneksel olan bu çiftin en büyük hayali güç bela ipotekle aldıkları devasa evde altı çocuk yapıp mutlu aile tablosunu yaşamak.

yaşadıkları maddi zorluklara rağmen de uzun bir süre bunu yapmayı başarıyorlar. harriet beşinci çocuğa hamile kalana kadar. kadının hamileliğin ilk ayından itibaren bir şeyler ters gidiyor. nitekim bu çocuğun doğup büyümesiyle aile dağılıyor.

kitapta en çok düşündüren şey harriet onu sevmediği için mi ben böyle oldu yoksa gerçekten ben böyle olduğu için mi sevilmedi? anne hamilelikte o kadar çok yapmaması gereken şey yaptı ki, her şey bunların sonucu da olabilir. yazar bilerek ve isteyerek bu ikilemde berakıyor bence.
tek seferde bitirdim kitabı sürükleyiciydi. çoğu kitapta olduğu gibi bunda da sonunu beğenmedim. ben kitabın bitmesini sevmiyorum sanırım. daha belirgin ve kesin bir son beni daha çok tatmin ederdi.

sırf ben de beşinci çocuk olduğum için okuduğum bu kitap beni mutlu etti. keyif aldım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"beşinci çocuk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim