bilinç akışı, karakterin düşünme eylemini olduğu gibi aktarmaya çalışan bir edebi tekniktir. yapıtlarda iç diyalog şeklinde göze çarpar. bilinç akışı tekniğini kullanan yazarlara örnek olarak james joyce, william faulkner ve virginia woolf gösterilebilir.
türkiye'de de yusuf atılgan, oğuz atay ve orhan pamuk gibi yazarlar bu teknikle yazmışlardır.
devamını gör...
edebi teknik, tarz. karakterlerin ic monologlarını oldugu gibi, akla gelen haliyle yansıtma bicimi.
devamını gör...
bilinç akışı (stream of consciousness) tekniğinin iki temeli vardır. bunlardan biri henri bergson'ın zaman kavramı. bergson'a göre mekanik zamanın dışında bir de mental zaman vardır. bu mekanik olana bağlı değildir. zihindeki zaman illa kronolojik değildir. bu zamana dure der bergson. bir de freud'un psikanalizde uyguladığı bir teknik olan serbest çağrışım (free associstion) bilinç akışı tekniğinin temelini oluşturur. bu teknikte danışanın zihninde geçenleri rastgele ifade etmesi istenir. alakasız ve aralarında bağlantı yok gibi görünen ifadeler arasında bağlantılar kurulmaya çalışılır, bilinç altında ne gibi ifade edilmemiş duygu ve düşüncelerin olduğu tespit edilmeye çalışılır. bilinç akışı tekniği de eserde karakterlerin zihinlerinde farklı zaman ve olaylara gidip gelmeleridir. bazen ilk bakışta alakasız görünebilecek olaylar ziyaret edilse de karakterin iç dünyasına bir kapı oluşturulur bu teknikle. kronolojik zamandan ve mantıklı (alışılagelmiş geleneksel eserlerde beklenen) bir örgüden bağımsızlığı ile bilinç akılı tekniği yukarıda açıkladığım iki kavramdan beslenmiştir. en iyi örneklerini virginia woolf, james joyce, türk edebiyatında ise oğuz atay vermiştir.
devamını gör...
iyi bir okuma kültürüne sahip olmadan, işin meziyetlerini öğrenmeden çözülemeyen yazım tekniği ki postmodernizmin geniş kitleler tarafından anlaşılamamasında bunun da büyük bir payı vardır
devamını gör...
en güzel yazım stili. çok da güzel okunur. çok da über olur; bu tarzı yazanlar da kitapları da. oyle.
devamını gör...
en basit anlatımına belki virginia woolf'un mrs. dalloway romanından satırlar örnekleyerek ulaşacaktım, maalesef kopyalayamıyorum , o satırları buraya geçirmek de şu an zor geliyor.

virginia woolf, mrs. dalloway romanında, romanın başkahramanı mrs. dalloway'i londra'da birkaç saatlik bir gezintiye çıkarır. clarissa dalloway, londra sokaklarında yürürken hem aksiyon halindedir, yani dükkanlara girer çıkar, alışveriş yapar, tanıdıklarıyla selamlaşır, günün ve havanın keyfini çıkarır; bir yandan da neredeyse bütün geçmişiyle, geçmişteki ve şimdiki tanıdıklarıyla, yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla hesaplaşır, kafası da bedeni gibi hareket halindedir. düşünceleri oradan oraya atlar, gördüğü, duyduğu, dokunduğu, kokladığı, tattığı her şey onda düşünce yumakları oluşturur. anlatıda, o an ve clarissa'nın aklından geçenler iç içedir. bu belli bir sırayla olmaz, çağrışımlarla olur.

aslında gerçek hayatta da öyledir. düşüncelerimiz sınırsızdır. bize, her şey, her şeyi çağrıştırabilir. tam şu andan çocukluğumuzun hatırladığımız en genç evresine atlayabiliriz ya da gelecekle ilgili düşünceler geçmişle çözülmez yumaklar, anlamlı ya da anlamsız birliktelikler oluşturabilir.

bu teknik zor bir teknik. dünyanın en büyük ve güçlü yazarlarından bazılarının gerçekten büyük bir başarıyla uyguladıkları bir teknik.

bu tekniği bütün bir roman boyunca uygulamak aslında en zor olanı. virginia woolf bunu başarıyor. ama bu tekniği kullanan birçok yazar, bunu bütün roman boyunca devam ettirmez, yalnızca ihtiyaç duyduğu yerlerde kullanır.

bu teknik okuyuşu zorlaştırır mı? evet. sıradan okuru sıkar mı? evet.

günümüzde özellikle genç okurlar, hızlıca akan maceraların içine dalmak istiyorlar. sabırsızlar. tıpkı bağımlısı oldukları bilgisayar oyunları gibi, kişiler, güçler, silahlar.......her şey belli olsun, zaman hızlıca aksın ve her şey bir sonuca ulaşsın istiyorlar. belki de haklılar.

oysa bilinç akışı tıpkı insan ruhu gibi. -ruh sözcüğü burada metafor olarak kullanıldı.- insan, belki gelecekte de bugün olduğu gibi hiçbir bilgisayarın çözümleyemeyeceği kadar karmaşık ve belirsiz olacak. bırakalım öyle de kalsın (mı acaba?).

bilinç akışı tekniğini türk edebiyatı'nda en iyi kullanan yazar yusuf atılgan. anayurt oteli romanında denediği bir teknik bilinç akışı tekniği. anayurt oteli'nin insanı boğan havası yalnızca zebercet'in manyaklıklarından, kaybetmeye mahkum oluşundan değil, bilinç akışı tekniğinden de geliyor. bu da yazarın bilinçli seçimi. yusuf atılgan'ın önünde saygıyla eğiliyorum.

bilinç akışı tekniğine örnek olarak ders kitaplarında da bulunan bir nedim gürsel öyküsünden alıntılama yapmak istiyorum. buraya kadar okuyanlar o satırları da okursa, yukarıda açıklamaya çalıştığım tekniği daha iyi anlayabilirler. aldığım örnekte kahramanın kafasından geçen çağrışımlara dikkat ediniz.


“yol boyu kavak ağaçları, köprü, yokuş yukarı dar sokak… sokağın bitiminde kediyi gördüm. yıkık bahçe duvarından duta tırmandı, oradan da çatıya. baktım baca tütüyor. rüzgarla savrulan kül rengi, yoğun bir duman. kedi dumana girdi çıktı. kiremitlerin arasında kayboldu sonra. bahçe kapısının önünde durdum. girsem yol bitecek. ömür biter, yol bitmez… kentlerin, otellerin duvarlarında yazılıydı. bir geminin beyazında, trenlerin, uçakların alnında. bekleme odalarında, gar saatlerinde, kamyonların, otobüslerin ön camlarında yazılıydı. ya da tanıdık bir ses hep bu cümleyi fısıldadı kulağıma: ömür biter, yol bitmez. girsem paris’te figuier sokağı’ndaki odamın kapısı çalınmayacak bir daha. ne telefon çalacak ne de notre dame’ın çanları. gece lambamın ışığına üşüşmeyecek türkçe sözcükler. bu sürgün bitecek. girsem sofada sedirin üzerinde bulacağım seni. saçların ağarmış, yuvarlak beyaz yüzünde sabır.”


son not: bu yazıyı bugün yazmama neden olan @nicholai rosicky'ye teşekkürler.
devamını gör...
yazarı belki de en derin sırları ile bize anlatan yazım tekniği. bir insanın zihninden geçen düşünceleri olduğu gibi değiştirmeden ve sırasını bozmadan deneyimlemektir bize bu sırları veren. kaldı ki yine aynı nedenden ötürü tehlikelidir de. zira her yazarın aklından ne geçiyorsa olduğu gibi okumak, yazar çok yetenekli değilse zaman kaybı da olabilir.

şahsen tercih etmiyorum bu tür kitapları. derslerde okuduğum kadarıyla yetineceğim sanırım.
devamını gör...
bilinç akışı tekniği

edebi metinlerde ve genellikle romanlarda kullanılan bir anlatım tekniğidir.

karakterin iç dünyasını kendi ağzından anlatmasıdır, iç diyalog olarak da ifade edilebilir.

yusuf atılgan ve yaşar kemal oğuz atay türk edebiyatındaki bilinç akışı tekniğini kullanan yazarlar arasındadır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bilinç akışı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim