bilinç akışı tekniğiyle tanım yazmak
başlık "crocifery" tarafından 05.05.2021 22:41 tarihinde açılmıştır.
1.
nedenini bilmediğim bir şekilde denemek istediğimdir. nefes alıyorum ama onun sesi duyulmuyor. sanırım midesinde uçuşan kelebekler biraz hazımsızlık yapmış. kahveli şekerin tadı da çok güzel. telefon çalıyor. çalıyor. çalıyor. susmaktan aciz bir telefon temennim bir an önce patlarsın.
devamını gör...
2.
sesini duyduğunda uzaklara adım adım uçuruyor bu piyano. bilinç akışı dedikleri ne ki aklımızdan geçen her şey mi o zaman başlıyoruz. sanki uzun zaman önce yaşananları çok özlüyormuşum gibi bir his oluşuyor. tatlı sevinçleri telaşları. her şeyden habersiz masumluğu ya da her şey şimdiki gibiydi belki de sadece ben fark etmiyordum. henüz o kadar gücüm yoktu gerçekleri görmeye. belki de en güçlü zamanlarımdı. şimdi ayağa kalkmaya gücüm yok demeyeceğim de sevmeye güvenmeye hayal etmeye takatim kalmadı. bu kadar erken mi deme. çok oldu. çok şey oldu. çok şey gitti benden. kaybettim günden güne. elimde kalanlar da gidecek. ve bir gün tek bir parça kalmayacak bende, o zaman da anılardan ibaret kalacağım. unutulmak da uğrar bize. gelmeler, kavuşmalar, mutluluklar gelmemek üzere giderler de, boşluklar, unutulmaklar kalır. insan bu demek ki. devamlı bir kıskaçda sıkıştırılıp sonra gökyüzüne bırakılma döngüsünden ibaret.
(bkz: yiruma) (bkz: altı dakika yazma pratiği)
(bkz: yiruma) (bkz: altı dakika yazma pratiği)
devamını gör...
3.
bazen farkında olmadan yaptığım şey. tanımı yazarken başlangıç ve sonuç arasında alakasızlık görülüyor. yazarken kendimi frenlemeden yazıyorum. kafamdaki düşüncelere yetişemiyor ellerim. sonradan fark edersem düzenliyorum, yoksa öyle kalıyor. çünkü genelde tanım bitince baştan sona okumuyorum. püü, insan yazdığını okumaz mı, işte sözlüğümüzün temel sorunu. insanlar daha kendi yazdığını okumuyor başkasını mı okusun. işte öz eleştiri gibi öz eleştiri.
devamını gör...
4.
dünya edebiyatının unutulmaz feminist yazarı virginia woolf un yazınlarında apaçık görülen teknik.
devamını gör...
5.
lamba vız vız vız ötüp duruyor tepemde, sus dedim, 'yakarim önce seni, sonra kendimi' dedi, susturdu beni. susturmali pijamalarimi alip yataga gittim. 'hep uyuyosun, ne ise yararsin sen?' diye soylendi yatak. ben de komsular kacta evden cikiyorlar, kacta geliyorlar, onu takip ediyorum ayak seslerinden dedim. 'aylak' dedi, kıçıni döndü yatti, hic burali olmadi. yere oturdum, karsimda ciceklerim solmus, haftalardir su vermeyince ben tabii. izin verin sizi kapi disari cikarayim dedim. 'memnuniyetle, gezintiyi severiz. hem bu dargin, yorgun argin, daraltan hava'ya da tabi degiliz artik, yer yurt aramayiz solduktan sonra' diye ses ettiler. sevinemedim, sanki benim suçummuş gibi hissettim. onlari çöplüğe yavasça yerleştirdikten sonra eve geri geldim. televizyonu acayim dedim allahin izniyle; sonra da evi temizlerim. izin gelmis olacak, tuşuna basinca açıldı. sonra tvdeki kiz beni lafa tuttu, benim temizlik yalan oldu. fincan kahve getirmiş, muhabbeti de pek kırk yıllık senmis, ben gene ağlamaklı oldum. lamba vız vız vız ötüyor tepemde. maymuncuk ettin beni baş ağırlığının çeşnisine. sus artik ya da yak beni, bana ne. siyaha boya gözlerimi de. tuzsuz buz
2002-paris
2002-paris
devamını gör...
6.
mumkun degildir. evet.
devamını gör...
7.
entri yazıp geçmiyonuz mu hepiniz ne taktikiği tekniği
devamını gör...