bir kadına edilebilecek en güzel iltifat

çok güzel kokuyorsun..
bence son derece mutlu eder

verilebilecek mi ? edilebilecek olmasın ?

iltifat vermek nedir nasıl yapılır ?

verilir mi bilemem ama edileni için buyrun;

(bkz: çok güzel karısınız hanımefendi">çok güzel karısınız hanımefendi).

sen rüya'nın ve dua'nın ötesisin. sen! tanrının yeryüzündeki aynasısın.
ve ben o ayna'da kendimi bulan sevdalınım.

güzelim benim.

ne kadar zayıfladığını söylemek ve çok genç duruyorsun.

ilber ortaylı'nın bir tv programında bahsettiği söz;
" platon, iyi ideasını güneşe benzetiyormuş.
seni görseydi fikrini değiştirirdi."

sevgi dolu gözlerle bakmaktır

ne kadar kilo vermişsin, çok güzel olmuşsun.

bu sıralar seni çok daha zayıflamış görüyorum ayrıca yaşını hiç göstermiyorsun.

hayatıma anlam katan yegane varlığımsın.

kuru söze hiç gerek yok.iltifat karşındaki insanı düşündüğünü göstermeyi bir tık önüne geçip eyleme dökmektir.

tanım girmem gerekir belki ama baktığımda yazarlarımızın ne kadar vasat olduğunu görmüş olduğum bi başlık olmuş. gülümsedim teşekkürler sözlük.

yıllar önce, dışarıya eğlenmeye çıktığımız bir gece çok saçma, ipe sapa gelmez bir nedenden tartışmamız sonrasında, trip atmaya başlayıp eve dönelim diye tutturmuştu.

mantıklı bir insan olduğunu bildiğim için, siniri geçer birazdan, konuyu uzatmaz diye duymamazlıktan geldim bir süre. ben duymamazlıktan geldikçe o daha da sinirlenmişti.

yolun ortasında beni kolumdan çekip karşıma geçmiş, sinirli sinirli "eve gidelim dedim duymuyor musun?" diyerek içerisinde rengarenk yelkenlilerin yüzdüğü o gözlerini bana dikmişti.

sinirli ifadeler o tatlı suratında hep çok komik dururdu. suratının girdiği hale gülerek, bana diktiği o masmavi gözlerinde yüzen yelkenlileri sayıyordum. bir şeyler söylemem lazım biliyordum ama o an bitmesin, biraz daha sürsün diye bir şey söylemek istemiyordum.

sonrasında aramızda geçen diyalog kelimesi kelimesine şöyleydi;

- boşuna öyle bakarak gülümseme, hiç sevimli gelmiyorsun bana şu an. eve gitmek istiyorum diyorum duymuyor musun?

- ben evimdeyim zaten.

- iyi o zaman sen burada kal, ben eve gidiyorum.

- ama sen gidersen ben evin yolunu bulamam ki.

- ya ne saçmalıyorsun sen ya?

- mutluluğu arayan insanlar, evlerinin yolunu bulamayan, fakat bir evleri olduğunu bilen sarhoşlar gibidir. benim evim de sensin, sen gidersen benim yolunu bulacağım bir evim kalmaz ki.

bu diyaloğun ardından hiçbir şey demeden koluma girmişti, tek kelime etmeden yürümeye devam etmiştik.

"bende iyi bir insan olma isteği uyandırıyorsun."

karadut şiiridir.
karadutum, çatal karam, çingenem
nar tanem, nur tanem, bir tanem
agaç isem dalımsın salkım saçak
petek isem balımsın a gülüm
günahımsın, vebalimsin.

dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
yoluna bir can koyduğum
gökte ararken yerde bulduğum
karadutum, çatal karam, çingenem
daha nem olacaktın bir tanem
gülen ayvam, ağlayan narımsın
kadınım, kısrağım, karımsın.

ıı

sigara paketlerine resmini çizdiğim
körpe fidanlara adını yazdığım
karam, karam
kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
sıla kokar, arzu tüter
ılgıt ılgıt buram buram.
ben beyzade, kişizade,
her türlü dertten topyekün azade
hani şu ekmeği elden suyu gölden.
durup dururken yorulan
kibrit çöpü gibi kırılan
yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum

n'etmiş, n'eylemiş, n'olmuşum
cömert ırmaklar gibi gürül gürül
bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.

karam, karam
kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
sensiz bana canım dünya haram olsun.

çok yakışıklısın değildir.

sevdiğiniz adamın söylediği uzun bir günaydınnn bile herhangi bir erkeğin söylediği binlerce iltifattan daha güzel hissettirir.

iki gözümün çiçeği. dünüm, bugünüm, yarınım.