antagonistx yazar profili

antagonistx kapak fotoğrafı
antagonistx profil fotoğrafı
rozet
karma: 1831 tanım: 16 başlık: 66 takipçi: 110
Anlam ve şifa yok.

son tanımları


insanların mutlu olmasını kaldıramayan insanlar

efendim?

ben böyle bir insanım. ne zaman sokakta, sınıfta, iş yerinde ya da her hangi bir yerde mutlu (en azından öyle görünen) bir insan görsem birdenbire içimi huzursuzluk kaplıyor. o mutlu insanı monoton hayatın zorunluluğundan ötürü rutin bir şekilde görüyorsam ondan nefret etmeye başlarım. yüzünü gördüğümde tiksinirim. hatta kafamda yeterince kurduktan sonra en büyük düşmanımmış gibi hissederim.

hatta bazen gündelik hayatımda gördüğüm birisi bile olmayabilir. yüzünü bile görmemiş olabilirim. iyi hissettiğini bilmek bile kendimi kötü hissettirebilir. mutlu olman, gülümsüyor olman, şu dünyada yüzünde neşenin kırıntısının olması benim bunu kaldıramıyor oluşum kadar toksik.

mutluluk duygusu bir odaya bile sinmişse mutluluk bende bir fobi duygusu oluşturduğu için o oda da bulunmak istemem. irrasyonel bir şekilde mutluluktan hoşlanmıyorum ve tiksiniyorum kendimi mutlu hissettiğim kısa ve küçük anlarda bile buna yabancılık çekerim ve anlamlandıramam. sadece başkalarının mutluluğu değil kendi mutluluğumla da derdim var.

ek olarak mutsuz insanları da sevmiyorum. onların yanında normal hissediyorum. belki mutluluk ile ilgili değildir, hm? bilmiyorum.

belki kıskançlıktır, belki psikoseksüel gelişim dönemimdeki zart zürt ile ilgili patolojik bir vaka ya da sadece mantıksız bir hâldir.
devamını gör...

23 haziran 2023 rusya'nın karışması

putin, prigozhin'i dinleyip şu şoygu'yu asmalı, ya da en azından görevden almalı diyelim. putin köpekliğinden bu seviyeye nasıl geçti bilmiyorum ama iyi yapıyor.

ayrıca haklı, prigozhin'i fazla yalnız bıraktılar.* bakhmut ve maropol nasıl ve neden düştü? bu adamı dinlemedikleri için. hadi dinlemeyip iyi bir iş yapsanız. ama hayır rusya, ordu yönetiminde çok hata yaptı ve beceriksizlik örneği gösterdi.

prigozhin istediğini alamaz gibi görünüyor. putin şoygu ile devam edecektir. fakat doğru hamle bu değil. rusların ilk defa bu kadar kötü satranç oynadığını görüyorum.

bu kadar yoğun batı hegomanyasının olduğu bir dünyada potansiyel bir rakip olan rusya'nın da durumu da üzücü.
devamını gör...

toplumdan izole edilmesi gereken insanlar

hangi insanların toplumdan izole edilmesi gerektiği üzerine yargı da bulunan insanlar.*
devamını gör...

geceye sert bir alıntı bırak

"insanların çoğu hayatlarının sonunda geriye dönüp baktıklarında molalarda yaşadıklarını görürler... ve böyle umutlarla kandırılan insan ölümün kollarına koşar."

-arthur schopenhauer
devamını gör...

hayatın anlamı

hayatın anlamı olarak ifade ettikleriniz kurgularınızdır, gerçeklik kategorisinin dışında kalırlar. kurguladığınız anlam gerçek ile uyumlu olmak zorundadır, yoksa hayal kırıklığı hayatınızın kaçınılmaz parçası olur. buna rağmen gerçek sizin kafanızın içindeki öznel yorumlarınızla oluşturduğunuz kurguyla hiç ilgilenmemektedir.

bence hayat denilen şeyin, evrenimizin bir köşesinde, nokta kadar olmayan dünyamızda gerçekleşen küçük ve önemsiz bir pırıltıdan başka bir şey olmadığını kabul edin. yaşamın özel bir yanı yok. anlamı da yok.
devamını gör...

hüznün hayatımıza aniden girme nedenleri


yorgun her anımızda, fethettiğimiz düşüncelerin saldırısına uğrarız.

nietzsche
devamını gör...

ted kaczynski

birkaç saat önce vefat etmiştir. radikal çevreciler, primivist anarşistler, endüstri dünyasının düşmanları olarak yastayız. rest in peace ted.


"asla umudunu kaybetme, ısrarcı ve inatçı ol ve asla pes etme. tarihte, görünüşte kaybedenlerin beklenmedik bir şekilde birdenbire kazananlara dönüştüğü birçok örnek vardır, bu nedenle asla tüm umudun kaybolduğu sonucuna varmamalısınız."
devamını gör...

içki içme nedenleri

varoluşun acı ve kederine katlanabilmemin tek yolu ayık olmamak, bilincimin bulanık olması. ayık olduğumda beynim beni mutsuz etmek için elinden geleni yapıyor.
devamını gör...

türkiye'de solculuğun sevilmemesi

bunun eskisi kadar kuvvetli bir duygu olduğunu düşünmüyorum fakat evet hâlâ rahatlıkla görelebilir bir şey.

muhtemelen türkiye'nin siyasi geçmişi ile ilgili. atatürk'ten, demirel'den, necmettin erbakan'dan, recep tayyip erdoğan'dan sözlerinden ve bakış açılarından gelen sola karşı bir tavır. az ya da çok anti komünizm propagandası yapıldı ve halka da etkisi oldu. k*nan da zaten darbe yapınca solun selası okundu.

bu sanıyorum ki amerikalılar'da da var. trump biden'ı başkanlık seçimleri için münazara yapılırken "sosyalist" diyerekten aşağılamaya çalıştığını hatırlıyorum. amerikalıların yine "pis komünist tü kaka" lafları da bilinen bir şey.

"komüniste kanma zühtü" (demirel'in seçim şarkısı)

"komünizm türk dünyasının en büyük düşmanıdır her görüldüğü yerde ezilmelidir" (atatürk'e atfedilen ama ona ait olmayan bir söz. yine de halk arasında böyle kabul edilir ve onaylanır)

böyle sözler tabii ki halk içinde de bir şeylere sebep oluyor. kaldı ki toplumu isyana, özel mülkiyete el koymayı, sistemi yıkmayı, iktidarları devirmeyi isteyen bir ideolojinin taraftarlarının sevilmemesi için siyasi çok bir şey yapmasına da gerek yok. toplum kendini baltalar zaten.* türk halkının genel tiplemesi ile de uyuşmaz zaten solcu insanlar. milliyetçi genelde değildirler, sekürlerdir, muhafazakâr değildir.

işim komik tarafı amerika ve türkiye'de solcu diye aşağıladıkları kitle solcu değil. yani sol merkez, sosyal demokrat, "ortanın solu" partileri ben solcu olarak tanımlamam.

kaldı ki deniz baykal türkiye'nin sol merkez partisindeydi ama sosyal demokrasi ile zerre alakası yoktu. muhafazakâr bir cumhuriyetçiydi adam. o nedenle türkiye'de mevcut bir sol var mı yok mu, varsa bir köy muhtarı seçecek kadar var mı bir soru işaretidir.
devamını gör...

aktivizm

aktivist olmak belki ahlâken gerekli ve şart bir şeydir, çünkü ekonomik, toplumsal, siyasi olarak sürekli gerileyen korkunç bir dünya da yaşıyoruz ve buna karşı bir tavır almak onurlu bir hareket.

fakat (istisnası vardır) inanın biz aktivistler hiçbir şeyi değiştiremiyoruz gibi geliyor bana. belki muhalif bir grubun olması siyasi bir denge oluşmasına katkı sunuyordur ama grevlere gidiyorum, eylemlere protestolara katılıyorum, örgütlü bir insanım ancak bugüne kadar ne sonuç alabildik bilmiyorum. belki insanlara bireysel olarak dokunuyoruz ve davranışlarını değişiyordur ancak toplumsal ve siyasi hiçbir değişim olmuyor. dinleyen de yok zaten bizi.

o nedenle biz istediğimiz kadar tepinelim, bağıralım, çağıralım bir yaprağın düşmesine sebebiyet verecek kadar etkili miyiz bilmiyorum. yine de insan çıkarları için değil, doğru olduğuna inandığı şeyi yapmalı. o şey ona pek bir şey kazandırmıyor olsa bile en azından doğru olanı yapmanın getirdiği bir rahatlık var.
devamını gör...

milliyetçilik hastalıktır

milliyetçiliğe yeni kılıflar bularak, isimler, tuhaf eklemeler yaparak onun özündeki ilkel kabileciliği, sürü duygusunu ve saldırganlığı örtebileceğini ya da modernize edip ve ılımlı hâle getirebileceğini sananların kafatasına birkaç defa tıklatın. bir yankı sesi duyacaksınız.

*

ekleme: bir zat entrime yanıt vermiş. tamam kabilecilik değil, zattırı zort türkçülüğü olsun adı. aynı togg'un laciverti zaten. neyse, resmi devlet tarihi ve ideolojisini dinleştirmeye devam edin t*rkçü arkadaşlar.
devamını gör...

friedrich nietzsche

nietzsche 19. yüzyılda yani 1844-1900 yılları arasında yaşamış; özellikle batı felsefe geleneğini, metafiziği, geleneksel ahlâkı, tanrı düşüncesini ve tüm bunların getirmiş olduğu varsayımlara karşı açtığı savaşla felsefe tarihinde radikal bir kopuşu temsil eden; post-modern düşüncenin ilk temsilcilerinden olan çığır açıcı bir filozoftur.

yaşadığı dönemin aksine zamanla büyük bir popülerite kazandı. naziler tarafından keşfedilip aslında apaçık bir şekilde yanlış yorumlanarak bir nazi teorisyeni ve nazizizm ideolojisinin bir otoritesi olarak kabul görüp ün kazanmaya başladı. nietzsche böyle bir felâketi daha önce görüp belirtmişti.


"biliyorum kaderimi. günün birinde adım korkunç bir şeyin anısıyla ilişkinlendilerecek, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir krizle, en derin bilinç komplosuyla..."



kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



walter arnold kaufmann, "nietzsche: philosopher, psychologist, antichrist" adlı kitabıyla nietzsche'yi nazizimden ayırdı, onun bu ideoloji ile bağının olmadığını söyledi. kitap nietzsche'nin hümanist ve varoluşçu olduğu iddiasını taşıdığı için bolca eleştirildi ancak nietzsche'nin itibarını iade etmesini ve bir filozof olarak görülmesini sağladı.

ikinci dünya savaşı sonrası biraz da kaufmann sayesinde çoğu parlak entelektüel, filozof, yazar, şairi etkisi altında bıraktı. hâlâ resim, psikoloji, psikanaliz, sinema, edebiyat gibi alanlarda kendisinden alınan ilhamı görmek mümkün.


günümüzde nietzsche dünyanın en popüler ve prestijli filozoflarından biridir. sadece bir grup parlak zihin değil, çoğu insan bilir. internette sık sık aforizmaları paylaşılır.

nietzsche'nin popülaritesinin dokmatiklik ve ortodoksiye karşı sert muhalif tavrını yozlaştırıp ve evcilleştirip evcilleştirmediği bir tartışma konusudur.

ahlâkın soykütüğü, üstinsan ve diğer insan tiplemeleri, değerlerin yeniden değerlendirmesi gibi teorileri ile geleceğin felsefesine yön verdi.

sosyalizm ve diğer eşitlikçi düşünceleri, modernite, aydınlanma, platonculuk gibi akımları da topa tuttu. aristokrat bir felsefeye yakınlık gösterdi.


tanrı ölümünü şen bilim adlı eseriyle bir delinin ağzından ilan etti.

nietzsche'nin metinlerini okurken kendisinin kastettiğini anlamaya çalışmak zor bir yükü omuzlamaktır. üzerine onlarca yorum yapmak mümkün. çoğu zaman ulvi laflar, aforizmalar kullanır. şiirsel bir dili vardır.

tanrının ölümü en doğru yorumuyla eski öğretilerin zamanının dolduğunu, kesin yargıların (nesnelliğin) bütün inançların cesurca sorgulamasını ve ahlâkın rasyonel ayrıca ilahi bir kaynağı ve temeli olmadığını söyler. ayrıca tanrının ölümü, tanrı olma potansiyelini taşıyan az sayıda insanın tanrı olma olasılığını simgeler.

zaten nietzsche o az sayıda insan için yazmıştı. bir mektubunda bahsetmişti:


"kitabımı - insanca pek insanca - o pek az kişiye adadım ve hatta o zamandan beri sabırsızım; düşüncelerimin öyle bir tarife sığmayan tuhaflık ve tehlikesi var ki, onları duyacak kulakların varolması için uzun zaman geçmesi gerekiyor, ama kesinlikle 1901'den önce değil"
devamını gör...

vanitas vanitatum vanitas

johann wolfgang von goethe'nin yazmış olduğu şiir. orijinal yazılışıyla: "vanitas! vanitatum vatinas!"

latince bir söz olan vanitatum vanitas, "hiçliklerin hiçliği" anlamına gelmektedir.


alman anarşist filozof max stirner meşhur eseri biricik ve mülkiyeti'ne felsefesini desteklemek adına bu şiirle başlar. sonrasında önsöz başlığını şiirden geçen bir söz yapar: "ben meselemi hiçe bıraktım"


neymiş benim üstlenmem gereken o bir sürü mesele? öncelikle iyi meseleleri benimsemeliymişim, sonra tann meselesini, insanlık, hakikat, özgürlük, insaniyet, adalet meselelerini; dahası halkımın, hükümdarımın, vatanımın meselelerini, aynca tin meselesini ve daha binlerce başka meseleyi... bir tek benim kendi meselem hiçbir zaman benim meselem olmamalıymış! "tüh o egoiste! yazıklar olsun, yalnızca kendini düşünene!"
~max stirner


bununla birlikte goethe, apaçık bir şekilde "ben meselemi tanrıya bıraktım" ilahisinin yazarı john leon'den etkilenmiştir.

şiir söyledir:


"ben meselemi hiçe bıraktım.
oh, oh!
artık bu dünyada tamamıyla rahatım!
oh, oh!
kim isterse birlik olmak benimle,
katılsın şarkıma, tokuştursun kadehimle,
varalım şarap fıçısının dibine!

vaktiyle meselemi mala ve mülke bağladım.
oh, oh!
bu yolda keyfimi, hevesimi yitirdim.
eyvah!
param saçıldı bir oraya bir buraya,
birazını topladımsa da bir araya
sonunda kaçırdım hepsini dipsiz bir kuyuya.

meselemi kadınlara devrettim de bu sefer.
oh, oh!
bundan başıma neler geldi neler!
eyvah!
hain olanı kaçtı, ellere gitti,
sadık olanı bıktırdı, canıma yetti,
en iyi olanı yabana eşlik etti.

meselenin halli için attım kendimi yabana.
oh, oh!
sırtımı çevirdim güzel anavatana
eyvah!
ama gurbete hiç alışamadım,
yemeği tatsız buldum, yatağı yadırgadım
kimseye de derdimi anlatamadım.

meselemi adadım şan ve ünüme.
oh, oh!
bir de baktım başkası geçmiş önüme!
eyvah!
biraz göz önüne çıktığımda,
herkes yan gözle baktı bana,
kimseyi memnun edemedim asla!

meselemin hallini savaştan bekledim.
oh, oh!
birçok hasmımın da üstesinden geldim.
oh, oh!
düşman ülkesine bastım ayağımı,
tanrı korusun bu dertten dostlarımı,
çünkü savaşta yitirdim bir bacağımı.

ben de meselemi hiçe bıraktım.
oh, oh!
artık tüm dünya benim öz malım!
oh, oh!
sonu geldi şölenin, şarkıların,
dibini de tüketin fıçıdaki şarabın!
tortusunu tümüyle dışarı boşaltın!"
devamını gör...

ted kaczynski

anarşist ve radikal çevreciler için kahraman ve özgürlük savaşçısı. çoğu insan içinse bir terörist. kendisinin terörist lakabını da benimsediğini düşünüyorum. şiddet içeren eylemler (terörizm) olmadan bir şeyin değişmeyeceğini söylemişti. yaptığı onlarca bombalı eylemle birlikte terörist lakabını hak ettiğini düşünüyorum.

167 ıq ile harvard'a 16 yaşında girmesi, orada bazı etik olmayan deneylerle psikolojik şiddet görmesi, sonra toplumdan soyutlanması, fbı'a tarihindeki en fazla parayı harcatması, onu popüler kültürde yeri olan birisi yaptı.

bir düşünür ve karakter olarak çok önemli karakter. özellikle toplumsallaşmanın ezdiği her birey onun dediklerini anlıyor.


aşırı toplumsallaşan insan psikolojik bir tasma ile bağlanır ve yaşamını, toplumun onun için döşediği raylar üzerinden gidip gelerek geçirir.
ted kaczynski
devamını gör...

nitimur in vetitum

ilk önce ovidius'un söylemiş olduğu latince deyiş. nietzsche'nin ecce homo'da kullanmasıyla zamanla popüler olmuştur. "yasaklanmış olana ulaşmaktır amacımız" anlamına geliyor.


şöyle devam eder kendisi:
"felsefem, bu parolayla bir gün üstün gelecek; çünkü şimdiye dek, kural olarak, yalnız doğruları yasakladılar.”
devamını gör...

acı çekene saygı

tanrı’yla aynı fikirde değilim
intihar edenlerin
cehenneme gideceği konusunda
kainatın yaratılışına
katılmaktan bıktığımda ruhum
intihar edeceğim bende

denenmemiş bir yolla
nerdeyse bütün akıllı kalpler
intihar edip siktir çekmiş yeryüzüne
ben ateist değilim, babasıymış gibi
tanrı’ya küsen bir çocuğum
eğer tanrı intihar edenleri ve nietzsche’yi
cehenneme gönderirse
cehennemde yanmayı tercih ederim bende

tanrı dürüstlüğü sever..
tanrı’nın hayal gücünü beğenmiyorum
ben tanrı olsam
peygamberler göndermez
direk konuşurdum insanlarla

ben tanrı olsam
hitler’i iyi kalpli bir yahudi olmakla cezalandırırdım
yahut yetenekli bir yazar yapardım onu
içindeki kötülüğü insanlara değil
tuvallere boşaltırdı

ben tanrı olsam
devletler yok olur
gül kokulu bireyler var olurdu sadece
atlar çılgın zamanlar koşardı

ben tanrı olsam
düşünce gücüyle herkesin
istediği karakter olmasını sağlardım
dünya bir şiirin
yaratılım sürecine dönüşürdü böylece

ben tanrı olsam intihar ederdim
insanlarla birlikte
acı çekmeyi öğrenemediğim için

t: cesar mendoza adlı şaire ait şiir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim