birisinin arkasından konuşup yüzüne gülmek

çok irite olduğum insan tipidir. tamam birisini sevmezsin, sevmediğin için de arkasında konuşursun ki ben bunada karşıyım iyi ihtimalle diyelim ama konuştuğunuz arkadaşlık ettiğiniz birisinin arkasından konuşup sonra hiçbir şey olmamış gibi arkadaşlığa devam etmek nedir arkadaş. böyle iki yakın arkadaşı birbirine kırdıran çok fazla insan var. yani bu tür şeyler yapınca ellerine ne geçiyor anlamıyorum.

iş yerlerinin vazgeçilmez hobisi ve bazılarının da fobisi olmuş eylemdir. bazılarının fobisidir çünkü direkt kişinin yüzüne söyler arkasından konuşmaz ama bu sefer de iş yerinde sevilmez ve sıkıntılar yaşar. sıkıntı yaşamak istemeyenin de hobisi haline gelir bu eylem.
şu sıralar pandemi nedeniyle evden çalışma sayesinde bu tür insanları görmüyorum ve çok mutlu olduğumu farkettim. bazen işe gittiğimde bu hobi sahiplerini gördüğüm zaman, mümkün olan en hızlı bir şekilde uzaklaşmaya çalışıyorum. herkesten uzaktayken nasıl beceriyorlarsa bir de dedikodu biriktirmiş oluyorlar heybelerinde. beni ya da başka bir arkadaşımı da ortak etmeye çalışıyorlar emellerine. dikkat etmek gerekir. bu tür insanların yaptıklarına ortak oldukça sizi de girdabın içinde çekerler. başkasının arkasından konuşup çekiştiren, sizin de arkanızdan konuşup çekiştiriyordur büyük ihtimalle.

çoğu insanın negatif düşünmesinin aksine, hayatın size öğrettiği bir ders niteliğinde de olabilir. saflık ve iyi niyet çocuklukta kalmadığı zaman bunun bedelini çok ağır ödersiniz. hayat, kafanızı sürte sürte size politik olmayı öğretir çünkü diğerlerinin içine bu şekilde hayatta kalamazsınız. akıllı olmak, sevmediğiniz insanların yüzüne gülmek zorundasınız, ister buna okul hayatında deyin ister iş hayatında ister aile hayatında.
kısacası hayatın öğrettiği güzel bir derstir.

iş yerinde bir kadın vardı. 1 yıla yakın çalıştı ve patronun akrabasıydı. ofiste kimse bu küçük ayrıntıyı bilmiyordu. 2 çocuk annesi 55 yaşındaki bu kadın herkesin yüzüne gülerken arkasından giydiği elbiseye kadar patrona akşamları dedikodu yapmış. bundan en çok nasibini alan ben olurken bana da giydiklerimin yakıştığını hep öyle giyinmem gerektiğini söylerdi. akşamları ise yakışmadığı, kısa ve dekolte olduğunun bilgisini verirmiş patrona (ki bence asla kısa ve dekolte değiller). velhasıl kelam ayağımı kaydırmaya çalışırken ayağından oldu, o gitti ben kaldım. ofiste dedikodu yapan kimsede yok artık.
(bkz: kadının düşmanı yine kadın mıdır sorunsalı)

yüzümüze bakıp her güleni arkamızdan konuşuyor sanmamıza sebep olanlar.

karaktersizlik.net.iyi bir şey de söyleseniz gidip söyleyin arkandan bunu dedim diye ayrıca arkasından konuşup yüzüne gülmek kadar samimiyetsiz bir şey yok, anlattığınız insanlsrda sizden uzaklaşır.

burada hiç yapılmayandır. asla böyle insanlar yok burada. kesinlikle..

özetle:

(bkz: insan)

bayılırım. pislik, polemik, saçmalık, iğrençlik, gıybet, kuyu kazma ve daha aklıma gelmeyen onlarcası. her rezillik var bende.

(bkz: omurgasız)

arkasından konuşup karaktersiz olacağınıza yüzüne doğru kelimeleri seçerek konuşmak ve sevmiyorsanız iletişimi kesmek mesefa koymak daha az yorucu ve onurlu bir davranıştır .

kalitesiz insan hareketi.

güzel hareket. yüzüne mi konuşsun. o zaman herkes birbirinin yüzüne tükürsün awm. nasıl bir ortam olur düşünsenize herkes birbirine karşı gerçekten hissettiğini söylese. üzüldüm.

böyle kişilerin arkadaş çevresi oldukça geniştir. buna katlanamayan kişilerin ise birkaç gerçek arkadaşı vardır.

günümüzde çokça rastladığımız bir ş..ref..szl..k türü...

iki yüzlü insan olup foyası ortaya çıktığında yanında kimseyi bulamayacak karakter yoksunudur.
önünde söyleyemeyeceğim şeyi kimsenin arkasından da söylemem.