biz iktidara gelirken seçme ve seçilme yaşı 30 idi

baba bu kadar da aleni şekilde yalan söylenmez. seçme yani oy verme yaşı 18'i akp'den çoook önce hayata geçirdik çünkü. misal ben ilk defa 22 yaşında oy kullandım ve bu da 6 kasım 2002 seçimleriydi. neyse, mezun olduğu(!) üniversite mezuniyetinden sonra kurulduğu için ne desek boş.

hiçbir mantığa oturmuyor artık sıktığı palavralar. herhalde heves yaptı nasıl olsa yiyorlar deyip en büyük en bariz yalanı söyleyip yedirmeye çalışıyor. diktatör olunca yapılacak şımarıklıklardan biri de bu olsa gerek.

eğleniyor reisim bizimle. garip bir mizah anlayışı var sadece.

1982 anayasasında 21 idi. 1987 de 20 ye düştü.

altmış beş yaş üstü kişilerden, hukuki işlemler için ilgili dairelerden (noter, tapu) rutin olarak sağlık raporu (akli meleke) istenmektedir. 65 yaş üstü kendi kendine ev bile satamazken bu ülke de, ben neler okuyorum böyle.

yahu acaba gitmek mi istiyor? şimdi bi de o açıdan bakmak lazım? kahvedeki halo dayı gibi sallıyor sanki. *

(bkz: çiplerin aktifleştirilmesi)

adam biliyor nasılsa benim kitlem elindeki telefonu araştırmak için kullanmaz, anca porno izler, çak gitsin diyor.
beş saniye google’a yazınca bilgiye ulaşılabilen çağda, net bilgilerde mevcutken bu kadar fütursuz yalan söylemenin başka bir açıklaması yok. adamların google’ı tayyip, o ne derse o.

ağam eğlenir bizimle.

o zaman 1998'de bizim oylar nereye gitti muhterem ?

hiççç unudmam 50 di, benim dedem 49 yaşında öldü de oy kullanamadan giddi zavallı
ag bardi olmayadı yanmıştık, dedemizin mezar taşlarını bile okuyamıyoz.

var olmayan şeyin beyanı. belki de "biz"den kasıt kimdir, onu sormak gerekiyordur.

üst not: aşağıda ilginç bir şeyler var. bir göz atın derim bu tanıma.

bir tayfa var. özellikle son zamanlarda "yalan tarih yazan kitaplar" diye bir kavram attı bunlar ortaya. güya kendimizi bildiğimizden beri okutulan, hepimizin öğrendiği tarih yalanmış. o yüzden atatürk'e düşman olanların sayısı da arttı çünkü adamı kafalarına göre ingiliz ajanı ilan ettiler. ingiltere sanki işgal için direniş gördü de içeriden birilerinin yardımına ihtiyacı vardı... zaten adamlar padişahı parmağında oynatıyormuş. istediklerini almaya tırnak ucu kadar yakınken ne yapsınlar ajanı falan?

hepsini geçtim demiyorlar ki haydi kitaplar yalan söylüyor da o dönemleri yaşamış olan, her şeye canlı tanık olan büyüklerimiz de mi yalancı? onların anlattıkları bugün yalan diye iftira attıkları kitaplarla uyumlu, kendi inandıkları masallarla değil.

şimdi bunun konuyla ilgisi ne diyecekler olacak. tarihi her bakımdan yeniden yazmaya, değiştirmeye çalışma çabası var bunlarda. dolayısıyla atatürk'ün ya da cumhuriyet tarihindeki başka insanların yaptığı ve iyi olan ne varsa "biz yaptık" demeye başladılar. bunlar öyle sizin sandığınız gibi milletle dalga geçme derdinde değil.

***

son olarak biraz da eğlenelim. komplo teorisi sevenler toplansın bakayım yamacıma. hani hatırlarsınız ikiz kuleler olaylarından sonra illuminati oyun kartlarında o saldırının yıllar önce tasarlandığına ilişkin görseller çıkmıştı ortaya. bilmeyenler olabilir. şöyle özetleyeyim. saldırı 2001'de ikiz kuleler ve pentagon'da gerçekleşti. bu aşağıda gördükleriniz ise 1995 tarihli bir frp oyununun kartları:



sonradan oyunun yeni versiyonu da çıktı ama bunlar piyasadaydı o zaman.

şimdi size bir kart daha göstereyim:



kartın adı "tarihi yeniden yazmak"

gördüğünüz gibi dünya tarihi dahil geçmişe ait her türlü tarih kitabı çöpe basılmış. arkada da "hakikat bakanlığı"nın kapısı görünüyor.

şimdi alın bu bilgiyi, ne yaparsanız yapın canlarım.

artık klasikleşmiş erdoğan yalanlarından birisidir. dil sürçmesi falan değildir. bile istene söylenen yalanlardan birisidir ve bize değil kendisine kuyruk sallayan kitleye yönelikitr.