sadece politik alanda geçerli olduğunu sananların yanıldığı bireysel özgürlüktür.

kadın erkek ilişkilerinde de devrededir. karşındaki kişiye yönelik olarak hem fiziksel hem karakteristik açıdan her insanın bu hakkı saklı değil mi? beğenmek zorunda mıyız? ne bu gereksiz özgüven ve ego?
devamını gör...
seçme ve seçilme hakkı, insan hakları evrensel bildirgesi'nde de yer alır ve her insanın doğal hakkı olarak kabul edilir. anayasamızın çeşitli maddelerinde devletin, insanların temel haklarını koruyacağı garanti edilir. anayasanın 67. maddesi ile de seçme ve seçilme hakkımız tanımlanır.
benim asıl değineceğim konu biraz farklı. türkiye'de seçme ve seçilme hakkı denilince insanların aklına ilk olarak kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi geliyor. yani sanki erkeklerin hakkı varmış, kadınların da olmuş. gerçekten türkiye'de yasalara uygun olan (18 yaşını doldurmuş, mahkum olmayan vs.) her insanın seçme ve seçilme hakkı var mı?
yasalara bakarsak var ama hayata, oturmuş düzene bakalım? güya verilen bu hakkı bir örnekle anlatayım. türkiye'de herkesin yat veya jet alma hakkı var değil mi? işte türkiye'de seçilme hakkı da aşağı yukarı böyle bir hak. yasada var ama hayat pratiği açısından çok büyük bir kesimin kullanması mümkün olmayan bir hak.
bazı siyasiler 1950 öncesi seçimlerin olmadığını, 1950 sonrasında seçimlerin yapıldığını iddia eder. yanlıştır bu. şimdi de olduğu gibi "-mış gibi" yapılan seçimler türkiye'de 1923 yılından beri yapılıyor. (daha eskisi de var ama ben türkiye cumhuriyeti'nden bahsediyorum.) aslında türkiye'de hiç bir zaman doğru düzgün seçim yapılmamıştır. çünkü seçilme hakkı en baştan beri birilerinin elindedir. 1920'de açılan ilk meclis türkiye'de adayları "birilerinin" belirlemediği tek meclisimizdir aslında. meclisimiz hakkında "gazi meclis" denir. kurtuluş savaşı'nı vermiş olmasından dolayı böyle söylenir. kurtuluş savaşı'nı veren meclis ise ilk meclistir. savaş bitmiş ve lozan görüşmeleri belli bir seviyeye geldiğinde bu meclis dağıtılmış, yerine 1923'te tekrar seçim yapılmıştır ve adaylar liderler tarafından belirlenmiştir. 1923 yılındaki seçimlerde yakup kadri, mardin'den aday olduğunu gazetelerden öğrenmiştir.
türkiye'de o yıldan bu yana adayları hep birileri belirler. seçilmek isteyen kendini halka değil, partiye ve lidere beğendirmek zorundadır. hele ki ideolojilere ve kamplara bölünmüş ülkemizde birisi, halkın ırzına da geçse yine vekil olabilir, belediye başkanı olabilir vs. yani türkiye'de gerçek anlamda seçilme hakkı hiç olmadı. haliyle seçme hakkı da sakat kaldı.
insanlar yüz yıldır bu durumu o kadar kanıksamıştır ki aklına bile gelmez. mesela hiç bilmediği, tanımadığı, hayatına dair en ufak bir malumatı olmayan adamı seçer ve bunun çok normal olduğunu düşünür. hatta propagandasını yapar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"seçme seçilme hakkı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim