biz kimden kaçıyorduk anne

perihan mağden'in romanından uyarlanan netflix dizisi. melisa sözen'i görür görmez nedir necidir bakmadan izlemeye başladım. bir oturuşta da 7 bölümlük diziyi bitirdim.

otel otel gezerek birilerinden kaçan, inanılmaz zengin ve inanılmaz tuhaf bir anne - kız ile karşılaşıyoruz. iletişimleri kadar kullandıkları dil de farklı. izlerken "nası ulan, biz insanlar böyle konuşmuyoruz ki" diye biraz yadırgamak muhtemel. ama bu dışardan yapay görünen ikiliye has tuhaf dili de benimsemeyi başardım.

sorunlu bir çocukluk geçiren ve sevgisiz büyüyen annenin, hamile kalmasıyla ortalık karışıyor aslında çünkü bu çocuk evlilik dışı bir çocuk.

sonrasında hem ailesinden kaçarak hem de saplantılı bir şekilde kızını hem dünyadan koruyarak, korumaya çalışarak hem de annesinin kendisine vermediği sevgi ve anlayışı sunarak büyütmeye çalışıyor. ancak bu saplantı sonucunda da bu sefer başka türlü bir sağlıksız anne - kız ilişkisi kuruluyor.

spoiler vermemek adına detaylara girmek istemesem de, kızımı koruyorum saplantısı anneyi suç işlemeye de itiyor.

severek izlediğim bir dizi idi. başlık açılmamış olmasına şaşırdım. koşun izleyin.

şu başlığı bekledim izledigimden beri.
sonunda türk bir yapımda kendimi bulabildim.
ilk defa türk karakterle kendimi özdeştirdim.
böyle konuşan insanlar var aramızda.
böyle davranan insanlarda var.
çok çok beğendim ve en kısa zamanda kitabını alıp okumayı düşünüyorum.
perihan mağdenin filmlerini izledikten sonra bu kadına niye şans vermedim ya diye içerleyip yine unuttuğum zamanları düşünüyorum ayıp bana.
bence uçuk noktaları olsa da bu fantezi gerçek olmadı ya olamaz yani böyle bir şey diye düşünemiyorsunuz. neden olmasın ki oluyor..

bence anne kız rollerine çok uygun oyuncular bulunmuş.
başkası olsa o kadar da olmazdı diye düşünüyorum.
bence bir şans verin, pişman olan varsa da gelip bana sövebilir tamam.

izleyesim gelmek istemedi, tuttum kolundan zorla getirdim ve izledim. çok pişmanım. özür dilerim izleyesim.

bu kadar çiğ şiirsel bir dialog, mantık hataları, anlamsızlıklar olmamalıydı. dijital platformdasın, bütçen var, uzun bakışmalara gerek yok ve üstelik kitap uyarlaması imiş daha neyi yazamıyorsunuz ya?

bana göre zaman kaybı olan bir dizi. yukarıdaki bir yazara katılıyorum, netflix yerli dizi izleme kotam doldu, bitti, buraya kadar.

çekimlerinin bir kısmı antalya'da yapılmış... antalya sever olarak aile evinde tudors yeni adıyla arena köşesindeki dükkan ve kokoreççi bana çok anılar hatırlattığı için diziye odaklanmadan izledim bir an önce okulları açsınlar hiç iyi değilim tudors, ronin, king 3lüsüne ihtiyacım var...

kötü replikler, mantık hataları vs gırla olan bir dizi. bir yerden sonra yok artık aliminyum diyerek kopuyorsunuz hikayeden. bu kez hangi saçmalık olacak merakıyla devam ettim ben diziye. ayrıca polisler o kadar beceriksiz ki gözlerim yaşardı. tr dışında piyasası olabilecek bir dizi ancak türkseniz bu dizinin türkiyede geçemeyeceğini ve saçma olduğunu anlayabilirsiniz.

2 bölüm sonra konunun anlaşılabildiği dizi. gereksiz uzatmalar var. herkes ana kıza gereksiz merak salıyor gittikleri otellerde. otel müdürü kadına "ucube kızını da al git otelden" falan diyor. denize atlıyorlar elinde yüklü para var çöp poşetinde, poşeti atlarken havaya atıyor mesela. sevemedim.

mantık hataları olsa da izlemesi keyifliydi. hayatta karşılaşılan tiplerin yansıması hoş. ancak bu kadar her şeyin üstünden gelebilmeleri ve ne kadar olmuş tartışılır.