biz niye geri kaldık sorusu

türk milletinin zırt pırt sorduğu soru.

zaten sadece soruyoruz. niye geriledik, neden geri kaldık , bize noldu? saçma saçma sorular işte. geri kaldıysan kaldın nolmuş ki? amacın daha da gerilemek mi? ya da geri kalmak için bahane mi arıyorsun? işin tuhaflığına bak geri kalmak için sebep arıyoruz. yani çalışmayalım sktir et, zaten geri kaldık bu saatten sonra da bi cacık olmaz bizden kafası. en iyisi daha da daha da en geri kalalım. yan gel yat osman yapmaya çok müsait bir kafa.

biz geri kalmadık. diğerleri ileri gitti.

belki de sorun budur; algı… neye göre kim ileri geri? misal bana göre geri değiliz.

din denen virüs ile hastalanmış hiçbir toplum ileri gidemez.

osmanlıdan sonrası sarmadı da ondan.

son dönemlerdeki araştırmalarımdan yola çıkarak "kent" bağlamında bu durumu izah edebilirim.

şöyle ki en basitinden batı ülkelerinde kentleşme ibaresi türkiye'de kentlileşme ve kentleşme olarak iki ayrı kolda ilerlemiş. kentlileşme, kent kültürünü kentleşme ile de mimari olarak bu düzenin inşa edilmesi. yani şu an türkiye'den ileride gördüğümüz ülkeler iç ve yapısal düzeni aynı anda değiştirmeyi başarmış(bunu yaparken özlerinden de kopmamışlar) biz ise iki işi aynı anda yürütemediğimizden bu süreç de uzamış. onlar yürümüş biz takip etmişiz gibi gibi

aslında bunun sebebi sürekli olarak toplumcu olarak düşünme yapısından kaynaklı, her eylemimizde toplumcu bakış açısıyla davranabiliyoruz. şunu yapsam acaba ne denir, şöyle davransam ne olur, şunu giysem ne olur vs vs.

herkes tek tip olduğu sürece, herkes toplumum dediğine göre kafasını yordukça elbette ki farklı fikirler söyleyenler çok daha az olacaktır, elbette gelişim daha az yaşanacaktır.

pek tabi bu her şehirde geçerli olan bir durum değil, bazı şehirdeki insanlar gayet toplumdan ayrı yaşayabiliyor. bazı şehirdeki toplumlar da genel olarak kimsenin ne yaptığını umursamadığı, herkes kendi halinde yaşadığı için gelişim daha hızlı yaşanıyor bazı kesimler ve şehirlerde.

başlarken iyi başladık da sonrasını getiremedik. 2. dünya savaşı sonrasında amerika'nın yanında yer almamız ve sağ politikalar.

dindir bunun tek nedeni,

birileri coğrafi keşifler yaparken, rönesans, aydınlanma ile uğraşırken bizim atalarımız ya haremde takılıyor ya da avrupa'yı bırakıp zaten müslüman olan toprakları fethetmeye çalışıyorlardı.

(bkz: matbaa)
300 yıl...

çünkü gakkom heç kimse işini hakkı ile yapmadı. herkes işini karalayıp parayı cebine atmayı bildi.

emperyalistlerin kurduğu hangi çakma rejim ilerlemiş, gösterin?

a.b ve a.b.d hristiyan birliği ortak pazarını kurarken sen, suidi prenslere selam vermeyi " irtica" olarak gördün. layikliğin gündemindeki ilerlemede; fikir özgürlüğü, emek, bilim, icat yoktu ki. din karşıtı olmayı, içki, flört ve zina konusunda sorumsuz davranmayı bir ilerleme algısı olarak gösterdi layiklik. a.b'deki ve a.b.d'deki ırkçı gibi görülen devletler ortak pazar kurdu. sen ise tarihine, islam coğrafyasına yüzçevirip batı'ya kuyruk olmayı tercih ederek rekabetten vazgeçtin. taklitçiliği seçtin.