güzin ablası kitaplar olan bir kızdım,
içim sıkılmasa o kadar tek bir satır bile okumazdım.
taş bebeğim ters çevrilince ağlardı bir derdi var derdim.
derdimi demeyi ben taşbebeğimden öğrendim.
ninni derdim, ninni bebeğim!
cam gözlerini kapardı, naylon kirpiklerini. plastik gözkapaklarının ardında, bilirdim rüyaları yoktu bebeğimin,
gözyaşları da.
ağladıkça tükürüğümden sürerdim gözaltlarına. bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı, kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa.
insan çıtır ekmeği ısırdığında,
kırıklar dolar kucağına, işte orası umudun tarlasıdır.
ve orada başaklar ağırlaştığında,
sayısız ah dökülür toprağa.
iç ses, diye söylendim ve ah dedim sonra,

böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim.

(bkz: ah'lar ağacı)
devamını gör...
didem madak'ın kurduğu en tramvatik dizelerden.

didem madak, türk edebiyatında çok underrated kalıyor, bu kadının modern insan tramvalarını ifade etme kabiliyeti rahatça oğuz atay'la kapışır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"böyle ah demeyi beli bükük bir ahlat ağacından öğrendim" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim