1.
uluslararası para fonu’nun (imf) düzenleyici olduğu para sistemidir. resmi olarak 1973 yılında sistem çökmüştür fakat bana sorarsanız hâlâ devam ediyor.
devamını gör...
2.
(bkz: birinci dünya savaşı)'nın yarattığı kıyametten ekonomik olarak nasibini alan ülkeler (özellikle almanya / (gbkz: versay antlaşması)), oluşan tahribat sonrası iyimser bir hava yaratmak için oldukça çaba gösterdiler fakat 39'a kadar "felaket çağı"ndan çıkamayacaklarını ne yazık ki acı bir şekilde tecrübe ettiler.
esasen 29 buhranı'na kadar ve sonrasında ikinci dünya savaşı için zemin hazırlar nitelikte olacak şekilde ve özellikle avrupa ülkeleri ile birlikte, doğu bloku ve bir nebze kuzey amerika'nın temsil ettiği bir savaş ekonomisinden başka bir iktisadi zemin yoktu dersek pek afaki olmayacaktır.
savaş sonrası esas olarak avrupa'nın sanayi ve kültür merkezleri büyük ölçüde işlevini yitirdi. fransız devrimi ile başlayan milliyetçilik akımların, savaş sonrası ivmelendiği de birçok tarihçi tarafından ortaya konulmaktadır. tabii buradaki milliyetçilikten kasıt; boş bir şovenizm değil, sömürgecilikten kurtulma ideası olarak düşünülmelidir.
başta adam smith'in "görünmez el' i ve say yasası olarak bilinen "her arz, kendi talebini yaratır." teoremlerinin de çöküşü birçok şeyin de habercisi niteliğindeydi. kapitalizm, ilk darbesini yemiştir dersek sanırım çok da haddimizi aşmamış oluruz. abd özelinde 1938'e kadar gsmh'ı birçok iktisatçı tarafından "ılımlı" düzeyde kabul edilir fakat tüik başlığında da yazdığım üzere, değerlendirmeye konu olan verilerin şeffaflığı halen daha tartışmaya açıktır ve bu belirsizlik de bizleri 1944'e götürür. şöyle ki;
nakdi para / altın karşılığı sisteminin getirdiği belirsizlik ve abd'nin deflasyon tehlikesi ile karşılaşması sonucunda farklı bir parite arayışına gitmiştir dünya ve 1944 yılında bretton woods kasabasında 44 ülkenin temsilcileri toplanmış; yeni bir "uluslararası para sistemi" üzerine yoğun tartışmalar yaşanmıştır. sonucunda ise "dolar", altın'a dönüşebilen tek konvertibl para birimi olarak kabul edilmiştir. (1 ons / 35 altın). fakat %10 oranında devalüasyon ve revalüasyon imkanı da tanınmıştır fakat bunun da bir denetim mekanizmasına tabi tutulması gerekmektedir; ki bu da ımf'in kuruluşuna götürür bizleri. haliyle 1946'da da imf'in kuruluşu gerçekleşmiştir.
dolar'ın tek konvertibl para birimi olarak tüm dünyaca kabul edilmesi ve bunun sonucunda da abd'nin egemen iktisadi güç olma çabası ile yoğun bir dış borçlanmaya girmesi sebebiyle 1971'de çökmüştür.
devir artık japonya ve avrupa ekonomik topluluğu üyelerinin devridir..
esasen 29 buhranı'na kadar ve sonrasında ikinci dünya savaşı için zemin hazırlar nitelikte olacak şekilde ve özellikle avrupa ülkeleri ile birlikte, doğu bloku ve bir nebze kuzey amerika'nın temsil ettiği bir savaş ekonomisinden başka bir iktisadi zemin yoktu dersek pek afaki olmayacaktır.
savaş sonrası esas olarak avrupa'nın sanayi ve kültür merkezleri büyük ölçüde işlevini yitirdi. fransız devrimi ile başlayan milliyetçilik akımların, savaş sonrası ivmelendiği de birçok tarihçi tarafından ortaya konulmaktadır. tabii buradaki milliyetçilikten kasıt; boş bir şovenizm değil, sömürgecilikten kurtulma ideası olarak düşünülmelidir.
başta adam smith'in "görünmez el' i ve say yasası olarak bilinen "her arz, kendi talebini yaratır." teoremlerinin de çöküşü birçok şeyin de habercisi niteliğindeydi. kapitalizm, ilk darbesini yemiştir dersek sanırım çok da haddimizi aşmamış oluruz. abd özelinde 1938'e kadar gsmh'ı birçok iktisatçı tarafından "ılımlı" düzeyde kabul edilir fakat tüik başlığında da yazdığım üzere, değerlendirmeye konu olan verilerin şeffaflığı halen daha tartışmaya açıktır ve bu belirsizlik de bizleri 1944'e götürür. şöyle ki;
nakdi para / altın karşılığı sisteminin getirdiği belirsizlik ve abd'nin deflasyon tehlikesi ile karşılaşması sonucunda farklı bir parite arayışına gitmiştir dünya ve 1944 yılında bretton woods kasabasında 44 ülkenin temsilcileri toplanmış; yeni bir "uluslararası para sistemi" üzerine yoğun tartışmalar yaşanmıştır. sonucunda ise "dolar", altın'a dönüşebilen tek konvertibl para birimi olarak kabul edilmiştir. (1 ons / 35 altın). fakat %10 oranında devalüasyon ve revalüasyon imkanı da tanınmıştır fakat bunun da bir denetim mekanizmasına tabi tutulması gerekmektedir; ki bu da ımf'in kuruluşuna götürür bizleri. haliyle 1946'da da imf'in kuruluşu gerçekleşmiştir.
dolar'ın tek konvertibl para birimi olarak tüm dünyaca kabul edilmesi ve bunun sonucunda da abd'nin egemen iktisadi güç olma çabası ile yoğun bir dış borçlanmaya girmesi sebebiyle 1971'de çökmüştür.
devir artık japonya ve avrupa ekonomik topluluğu üyelerinin devridir..
devamını gör...