1.
elimde para olunca kesinlikle bir daktilo alacağım. sesi, görünümü ve işleyiş mekaniği harika olan bir alet.
ayrıca fare ve klavyedeki tıklama sesine de bayılıyorum.
ayrıca fare ve klavyedeki tıklama sesine de bayılıyorum.
devamını gör...
2.
gereksizdir. şerididir, kağıdıdır, silgisidir bir sürü masraf üstelik gürültü ve parmaklarınızın başlangıçta zorlanması da ayrı dert. sesi çok duymak istiyorsanız soundpilot gibi bir program kullanabilirsiniz.
ek:
tarabya oteli'nde bir odada kalıyorduk. o gece yaşar kemal yeni romanı üzerinde çalışıyordu. daktilosunun sesi oldukça yüksekti. ben uyumaya çalışıyordum ama daktilo sesi beni rahatsız ediyordu. sonunda dayanamadım ve yaşar kemal'e 'yaşar abi' dedim, 'çok rica ediyorum, biraz sessiz çalışır mısın? uyuyamadım.' yaşar kemal özür diledi ve 'çok hevesliyim, bir bölümü bitirmek istiyorum. sessizce çalışmaya devam edeceğim' dedi. ben tekrar uyumaya çalıştım ama daktilo sesi hala devam ediyordu. bir süre sonra pes ettim ve yataktan kalktım. yaşar kemal'in çalışma masasının yanına gittim ve daktilosunu seyretmeye başladım. yaşar kemal daktilonun tuşlarına adeta bir virtüöz gibi basıyordu. tuşlardan çıkan sesler bir müzik gibiydi. yaşar kemal'in o gece yazdığı romanı ertesi gün okuduğumda, daktilo sesinin nedenini anladım. roman o kadar güzeldi ki, daktilo sesinin rahatsızlığını unutmuştum.
zülfü livaneli
ek:
tarabya oteli'nde bir odada kalıyorduk. o gece yaşar kemal yeni romanı üzerinde çalışıyordu. daktilosunun sesi oldukça yüksekti. ben uyumaya çalışıyordum ama daktilo sesi beni rahatsız ediyordu. sonunda dayanamadım ve yaşar kemal'e 'yaşar abi' dedim, 'çok rica ediyorum, biraz sessiz çalışır mısın? uyuyamadım.' yaşar kemal özür diledi ve 'çok hevesliyim, bir bölümü bitirmek istiyorum. sessizce çalışmaya devam edeceğim' dedi. ben tekrar uyumaya çalıştım ama daktilo sesi hala devam ediyordu. bir süre sonra pes ettim ve yataktan kalktım. yaşar kemal'in çalışma masasının yanına gittim ve daktilosunu seyretmeye başladım. yaşar kemal daktilonun tuşlarına adeta bir virtüöz gibi basıyordu. tuşlardan çıkan sesler bir müzik gibiydi. yaşar kemal'in o gece yazdığı romanı ertesi gün okuduğumda, daktilo sesinin nedenini anladım. roman o kadar güzeldi ki, daktilo sesinin rahatsızlığını unutmuştum.
zülfü livaneli
devamını gör...
3.
sürekli hikaye/deneme yazan biri olarak çok heveslendiğim iştir. muhtemelen hiçbir zaman almam ama hissiyatı çok güvenli hissettiriyor.
devamını gör...
4.
yakın arkadaşım kız arkadaşıyla ayrılmadan önce kız edebiyat okuyor diye hediye daktilo almıştı. birkaç gün sonra beklemediği şekilde kız bunu terk etti. * daktilo o kadar güzeldi ki, pastel yeşil-mavi arası karışık bir renk. çocuğa ağladım resmen verme onu diye. gitti biriyle yollattı. “ben onu ona almıştım, onsuz ne yapayım” diyerek… içim acımıştı. bugün de hak etmeyenlere verdiğimiz değere söveyim bari.
devamını gör...
5.
herkesin değişik zevkleri, hayalleri var kimisi için bu daktilo demekt, o yüzden neden olmasin, gayet alınabilecek bir şey.
ama bunu süs icin almak manasız, kullanacaksanız alın derim..
ama bunu süs icin almak manasız, kullanacaksanız alın derim..
devamını gör...