güftesi nedîm'e , bestesi ise hâlid lem'i atlı'ya ait olan uşşak şarkıdır.

hikayesi ise çok tuhaftır. rivayet odur ki atatürk, 1926 yılında istiklâl mahkemelerinde idam cezasına çarptırılan doktor nâzım bey'in son sözlerini sormuş ve son sözlerinin bu dizeler olduğunu öğrenmiştir. doktor nâzım bey, sözlerinin sonunda da "gidin paşaya da söyleyin bunu" diyerek arzusunu iletmiştir. atatürk'ün bunu duyduktan sonra etkilendiği ve elindeki kalemi düşürdüğü söylenir. atatürk'ün şarkıyı yasaklattığı ve belli bir süre okunmadığı bilinmektedir. alâeddin yavaşça'nın anlattığına göre ise atatürk, bu kişilerin idam edilmelerini onaylayan belgeyi imzalar iken böyle bir soru sormuştur ve aldığı bu cevap karşısında elindeki kalemi düşürmüş ve duraklamıştır. ismet inönü ise "paşam zaaf göstermeyiniz" diye telkin etmiş ve imzalamasını sağlamıştır. şarkı, demokrat parti döneminde yeniden serbest edilmiştir. internette gördüğüm kadarıyla da adnan menderes'i bu konuda öven yazılar dahi mevcuttur. adnan menderes, bu şarkının okunmasını alâeddin yavaşça'dan rica etmiştir. yavaşça'nın atatürk ile ilgili anlattığı hikaye de kendisine anne tarafından akrabası olan refik koraltan tarafından anlatılmıştır.
dinlemek için
sözleri;
"bu imtidâd-ı cevre-ki bahtın şitâbı var
mihnet medâr olan feleğe intisâbı var
eyler nesim-i subhu bize gird-bâd-ı gam
bu rüzgâr-ı bî mededin inkılâbı var "
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bu imtidâd-ı cevre-ki bahtın şitâbı var" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim