1.
sürekli mesaj kutum turunculanıp , yol göster bize, aydınlat bizi diye istemlere maruz kalan şahsıma yöneltilen soru. kolay değil. sabahları üç çiğ yumurta , 5 km koşu ve evin yakınındaki parkta adriann ! diyerek bağırarak bu ritüeli tamamlıyorum. iyi ki varsınız.
devamını gör...
2.
vahiy geliyo bro.
devamını gör...
3.
siz güzel olanlara denk gelmişsiniz diye mütevazılık yapmak gerekilen başlıktır. binlerce entry girmişim hepsi mükemmel olamaz yani.*
devamını gör...
4.
şok şok şok!!!!!
sizlere binbir zorlukla elde ettiğim değerli yazarımız mejanın tanım girme sırrını açıklıyorum.
hele bi yanaşıverin bakim böle. telefonu sessize alın ki okurken sizi bölüp dikkat dağınıklığı yapmasın. önce sabah kalktığınız da sağ ayak serçe parmağınızı sol kulak memenize değdiriyorsunuz yalnız ayaklar çıplak olmalı. buradaki amaç topraktan aldığınız enerjiyi hassas noktalar sayesinde beyin ve kalbinize iletmek. ondan sonra balkona çıkıyorsunuz, ha balkonu olmayanlar pencereden de başlarını çıkartmak suretiyle tam 13 saniye boyunca bütün hücrelerine kadar hissedeceği şekilde horoz gibi ötüyor. bakın bu çok önemli, burada vücudu birazdan vereceğim tarife hazırlıyorsunuz. şimdi asıl önemli olan tarifimize gelelim. not defterlerinizi hazırlayın. taze sıkılmış portakal reçelini tereyağ eritilmiş tavaya 3 çorba kaşığı koyuyorsunuz. üzerine 2tatlı kaşığı elma sirkesi ilave ediyor, bir parmak uzunluğunda taze soğan doğruyor, 45 dk klasik müzik dinlemiş havuçlarınızı rendeleyip tavamıza boşaltıyoruz. ondan sonra kısık ateşte havuçlar morarana kadar karıştırarak pişiriyoruz. pişme bittikten sonra tarifimizi metin ışıktan açtığımız “lay lay lom” adlı insana huzur veren ve huzur verirken derin düşüncelere salan parçası eşliğinde dinlenmeye bırakıyorsunuz. yaklaşık 30 dakika sonra parçamızın da yardımıyla iyice kıvama gelmiş tarifimizi tanım girecek yazarımıza yediriyoruz.
ha bunu ben yaptım mı? tabi ki de yapmadım, her bünye bu tarife kaldıramaz. ancak saygıdeğer yazarımız meja gibi kuvvetli bünyesi olanların kaldırabileceği bir tariftir. bir nevi canavar avcısı olan witcherlar gibi düşünün.
sizlere binbir zorlukla elde ettiğim değerli yazarımız mejanın tanım girme sırrını açıklıyorum.
hele bi yanaşıverin bakim böle. telefonu sessize alın ki okurken sizi bölüp dikkat dağınıklığı yapmasın. önce sabah kalktığınız da sağ ayak serçe parmağınızı sol kulak memenize değdiriyorsunuz yalnız ayaklar çıplak olmalı. buradaki amaç topraktan aldığınız enerjiyi hassas noktalar sayesinde beyin ve kalbinize iletmek. ondan sonra balkona çıkıyorsunuz, ha balkonu olmayanlar pencereden de başlarını çıkartmak suretiyle tam 13 saniye boyunca bütün hücrelerine kadar hissedeceği şekilde horoz gibi ötüyor. bakın bu çok önemli, burada vücudu birazdan vereceğim tarife hazırlıyorsunuz. şimdi asıl önemli olan tarifimize gelelim. not defterlerinizi hazırlayın. taze sıkılmış portakal reçelini tereyağ eritilmiş tavaya 3 çorba kaşığı koyuyorsunuz. üzerine 2tatlı kaşığı elma sirkesi ilave ediyor, bir parmak uzunluğunda taze soğan doğruyor, 45 dk klasik müzik dinlemiş havuçlarınızı rendeleyip tavamıza boşaltıyoruz. ondan sonra kısık ateşte havuçlar morarana kadar karıştırarak pişiriyoruz. pişme bittikten sonra tarifimizi metin ışıktan açtığımız “lay lay lom” adlı insana huzur veren ve huzur verirken derin düşüncelere salan parçası eşliğinde dinlenmeye bırakıyorsunuz. yaklaşık 30 dakika sonra parçamızın da yardımıyla iyice kıvama gelmiş tarifimizi tanım girecek yazarımıza yediriyoruz.
ha bunu ben yaptım mı? tabi ki de yapmadım, her bünye bu tarife kaldıramaz. ancak saygıdeğer yazarımız meja gibi kuvvetli bünyesi olanların kaldırabileceği bir tariftir. bir nevi canavar avcısı olan witcherlar gibi düşünün.
devamını gör...
5.
#1651321 sabah sabah kimse okumaz bunu diye düşünüyorum. en azından ben okumak. üşengeçlik var da biraz bende.
devamını gör...
6.
kadın niki alın, iki kilotlu çorap, bir de çilekli milshake başlığına yazın, yağıyor bu mesajdan.
devamını gör...
7.
sözlükçülere yürümek için harika bir sorudur.
devamını gör...